Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde görev yapan 28 yaşındaki Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Onur YÖŞ, görev yaptığı karakolun hemen yanında bulunan misafirhanede, kendi başına ateşli silahla yaşamına son verdi. Daha sağlıklı ve insani çalışma koşullarının sağlanmasını arzuluyordu ancak baskı ve manipülasyonlara yenik düştü.
Edinilen bilgilere göre olay, 13 Mayıs 2025 Salı günü gece saat 23.50 sıralarında meydana geldi. Erzurum’un Karaçoban ilçesi nüfusuna kayıtlı olan, bekâr ve genç yaşta olan Onur YÖŞ, Çınar İlçesi Ovabağ Jandarma Karakol Komutanlığı’na bağlı 2. Jandarma İç Güvenlik Timi Komutanı olarak görev yapıyordu.
Görev yaptığı karakolun hemen yanında yer alan İlçe Tarım Müdürlüğüne ait misafirhanede yalnız başına bulunan genç astsubay, başına tek el ateş ederek yaşamına son verdi. Olay yerinde bulunan mektup ise olayın derin bir psikolojik buhranın sonucu olduğunu gözler önüne serdi.
Maktulün el yazısıyla yazdığı ve olay yerinde bulunan mektubunda şu ifadeler yer aldı:
“Ne yazılır, ne denir pek bilmiyorum ama uzun zamandır boşlukta hissettiğim ve sadece sevdiklerim için mücadele verdiğim bu hayatta artık verecek mücadele, ne enerjim ne umudum kalmadı. Benim için üzülmesin kimse, kendinize iyi bakın. Olmadı, ben yapamadım bu lanet yerde olmamam için daha insanca şartlarda çalışsak belki daha güzel olurdu. Herkese hakkım helaldir (varsa). Sizler de hakkınızı bana helal edin, umarım beni affedin.”
Olayın hemen ardından bölgeye güvenlik güçleri ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemelerde intiharın kişisel bir eylem olduğu değerlendirildi. Ancak olayın kesin nedeni, yürütülen idari ve adli soruşturmalar sonucunda netlik kazanacak.
Onur YÖŞ’ün bıraktığı mektup, görev yaptığı birimde karşı karşıya kaldığı ağır psikolojik yükü ve yaşam şartlarının zorluğunu gözler önüne serdi. Özellikle kırsal bölgelerde görev yapan jandarma personelinin maruz kaldığı stres, uzun çalışma saatleri, yalnızlık ve destek eksikliği bir kez daha tartışma konusu oldu.
Genç yaşta hayatına son veren Onur YÖŞ’ün vefatı, hem ailesinde hem de görev yaptığı birimde derin üzüntüye yol açtı. Mesai arkadaşları yaşananlara inanmakta zorlandıklarını belirtirken, sosyal medyada da olay büyük yankı uyandırdı.
Yaşanan bu trajik olay, asker ve kolluk personelinin psikolojik destekten yoksun bırakılmasının sonuçlarını acı bir şekilde yeniden gündeme getirdi. Görev başındaki personelin ruh sağlığının korunması, destek mekanizmalarının artırılması ve yalnızlaştırılmaması hayati bir gereklilik olarak bir kez daha ortaya kondu.
🖊️ Haber: Tunahan Ertan – ErtanHaber.com