Sekiz Yaşındaki Kızı Kaçırıp Tecavüz Ettiler: ‘Yaşı Büyük Bayanı Kaçırmak Zor’

Kaçırdıkları 8 yaşındaki Suriyeli S.E.M.’ye cinsel istismarda bulunan Mehmet Bekmez ve kardeşi Halil Bekmez, 42’şer yıl mahpus cezasına çarptırıldı. Mehmet Bekmez’in savunması ise akıllara sakinlik verdi. Daha evvelce de cinsel istismar hatasından ceza alan Mehmet Bekmez, savunmasında 'Yaşı büyük bir bayanı kaçırmam ve alakaya girmem güç olduğu için yaşı küçük bir kız çocuğunu kaçırmaya karar verdim' dedi.

Hürriyet gazetesinden Aziz Özen'in haberine nazaran, İstanbul Sancaktepe’deki bir Kuran kursuna giden 8 yaşındaki Suriyeli S.E.M., 14 Temmuz 2017’de, su satan Mehmet Bekmez (45) ve kardeşi Halil Bekmez (40) tarafından kaçırıldı. Küçük kızı arabaya bindiren abi-kardeş, daha sonra aracı Şile yolu üzerindeki ormanlık alana sürdü. Burada Mehmet Bekmez küçük kıza cinsel istismarda bulunurken, kardeşi Halil Bekmez arabanın yanında bekledi.

Çocuğu tekrar kaçırdıkları yere götürmek üzere yola çıkan Bekmez kardeşler, Sultanbeyli’de bir kamyona arttan çarptı. Küçük kızın, kaza sonrası kendilerine yardıma gelen vatandaşlara kaçırıldığını söylemesi üzerine iki kardeş dövüldü. Polis takımları tarafından linçten kurtarılan Mehmet Bekmez gözaltına alınırken, kaçan kardeşi Halil Bekmez 1 gün sonra meskenine girmeye çalışırken yakalandı.

2000 yılında işlediği cinsel istismar cürmünden 18 yıl mahpus cezası alan ve bir mühlet evvel cezaevinden tahliye olan Mehmet Bekmez savunmasında, “Cinsel isteklerime hâkim olamıyorum. Yaşı büyük bir bayanı kaçırmam ve alakaya girmem güç olduğu için yaşı küçük bir kız çocuğunu kaçırmaya karar verdim” tabirlerini kullandı.

Tutuklanan Bekmez kardeşler Anadolu 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ‘nitelikli cinsel taarruzda bulanmak’ cürmünden 30’ar yıl, ‘cinsel hedefle kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’ hatasından da 12’şer yıl olmak üzere toplamda 42’şer yıl mahpus cezasına çarptırıldı. 

Bu kararın akabinde tarafların İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmaları üzerine belgeye bakan 20’nci Ceza Dairesi, lokal mahkemenin kararında yordama ve temele ait rastgele bir türel karşıtlığın bulunmadığı, kanıtlarda ve süreçlerde rastgele bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, kanunda öngörülen kabahat tiplerine uyduğu ve cezaların yasal bağlamda uygulandığının anlaşıldığını belirterek istinaf müracaatının reddine karar verdi.