Ne Eğitimde Ne İşteler: Çoğunluğu Bayan 1,3 Milyon Genç Ne Yapıyor?

Euro News'ten Menekşe Tokyay'ın haberine nazaran, raporda genç bayan ve genç erkeklerin tıpkı anda eğitim ve istihdam dışında kalanların oranının OECD ortalamasının çok üzerinde seyrettiği kaydedildi.

Bunların yaklaşık 720 bini ilköğretim mezunuyken, 560 bini ise lise mezunu olarak eğitimden uzaklaşmış.

Dünya ve Türkiye iktisadında aşağı istikametli bir kırılmanın yaşandığı 2017 yılında yarım milyon kadar genç, daha evvel çalışmasına karşın iş gücünden çıkmış. Dershane yahut bir kursa devam eden ise yaklaşık 385.000 genç var.

“Genç işsizliği açısından bakarsak bölgeler-arası farklar da çok müthiş. Doğuda her iki gençten biri işsiz ve bunun toplumsal, siyasal ve ekonomik sonuçları var. Bu, ülkenin geleceğini bozan bir şey. İşsizlik yapısal bir hale geliyor, zira gençler istihdamdan ve eğitimden kopuyorlar, bir daha da geri dönmüyorlar,” diye açıklıyor Dr. Akman.

Raporu hazırlayan Doç. Dr. Gökçe Uysal’a nazaran, ne istihdamda ne de eğitimde olan erkeklerin birçok, marifet setlerinin iş ortamına uygun düşmediğini düşünüyor yahut iş bulma ümidini yitirmiş. Bayanlar ise, çocuk bakım sorumluluklarının ve kreş hizmetlerinin maliyetinin yüksek olmasının tesiriyle iş aramıyor.

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) raporuna nazaran; “ev işleriyle meşgul olmak yahut ailedeki çocuklara yahut bakıma muhtaç yetişkinlere bakmak” sebepleriyle iş aramadıklarını belirten genç bayanların oranı yüzde 58,2. Yani, hem eğitim sistemi içerisinde olmayan, hem de iş gücüne katılmayan her 10 bayandan yaklaşık 6’sı mesken işleri yahut ailevi sorumluluklar nedeniyle iş gücü piyasasında yer almıyorlar.

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) açıkladığı son sayılara nazaran Türkiye 149 ülke ortasında bayanların iş gücüne iştirak oranı açısından 130. sırada olup, OECD ortalaması olan yüzde 63’e karşılık bayanların yalnızca yüzde 32’lik bir kısmı iş gücü piyasasında yer alıyor.

Uzmanlar, ne eğitimde ne de istihdamda yer alan bayanların toplumsal cinsiyet açısından sorumluluk paylaşımına dair bu durumunun kamu siyasetleriyle üzerine gidilmesi gerektiğini vurguluyorlar.

Uysal, araştırmanın yapıldığı periyottan günümüze geçen süreçte Türkiye’de yaşanan resesyonun da bu datalara eklemlendiğine dikkat çekiyor.

Çünkü, 2018’in son çeyreğinde resesyona girdiği kaydedilen iktisat, 2019 yılının birinci çeyreğinde bir evvelki yılın tıpkı çeyreğine oranla yüzde 2,6 daralma yaşadı.

“Dolayısıyla önümüzdeki devirde işsizlik oranları süratli artacak. Gençlerin kıdemi düşük olduğu için ve kıdem tazminatı patrona yüklü ölçüde maliyet getirdiği için bu cins devirlerde birinci başta gençler işten çıkarılıyor,” diyor Uysal.