9 Günlük Bayram Tatilinde Sıkılmadan İzleyebileceğiniz Birbirinden Sürükleyici 13 Küçük Dizi

1. Dünya Savaşı'nı anlatan en başarılı TV dizisi olarak gösterilen Kardeşler Kadrosu, askerler ortasındaki misyon duygusu, dostluk, inancı son derece etkileyici sahnelerle sergileyen bir yürek hikayesi. 

Band of Brothers / Kardeşler Grubu, tarihçi ve biografçı Stephen Ambrose tarafından yazılan birebir isimli romanından uyarlanan, II. Dünya Savaşı temalı, 10 kısımlık televizyon dizisi serisidir. Ortak yapımcılığını, Akademi Ödüllü Er Ryan'ı Kurtarmak sinemasında birlikte çalışan Steven Spielberg ve Tom Hanks üstlenmiştir. 

Dizi, II. Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusunun 506. Alay'ın 101. Hava Gücüne bağlı Easy Bölüğü askerlerinin yaşadıkları deneyimler temel alınarak kurgulanmıştır. Dizi, öncelikle askerlerin temel eğitim aldığı Georgia'daki Toccoa kampından başlamıştır. Devamında ise Normandiya Çıkarması, Operasyon Market Garden ve savaşın sonunda gerçek gerçekleşen Bastogne Savaşı ile sona ermiştir. 

Dizideki olaylar Ambrose'nin Easy Bölüğünden hayatta olanlar ile gerçekleştirdiği teğe bir röportajlar ile şekillendirilmiştir. Ayrıyeten savaş sonrası hayatta kalmayı başaran askerlerin yazdıkları kitaplardan da yararlanılmıştır.

Louisiana Cinayet Masası'nda vazife yapan dedektif Rust Cohle (McConaughey) ve Martin Hart (Harrelson) bir seri katilin peşine düşerler. Birlikte çalışan ikilinin, takip derinleştikçe kendi hayatlarının da içinden çıkılmaz bir duruma gelmesi kaçınılmaz olacaktır. 17 yıl boyunca bir seri katili yakalamak için iz süren dedektifler, yıllar sonra davanın tekrar ele alınması ile birlikte kendilerini sorgu masasında bulurlar.

Gizemli bir kiralık katil olan Lorne Malvo, iş üzerindeyken geçirdiği kaza sonucu hastaneye kaldırılır. Hastanede Lester Nygaard ile tanışan Malvo, genç adamın hayatının değişmesine neden olur. Sıradan bir hayatı olan Lester’in geçmişi başarısızlıklar doludur ve ailesi tarafından daima küçümsenir. Malvo ile yaptığı konuşmalardan etkilenen Lester, karısını öldürerek farklı bir dünyanın kapısını ortalar. O, artık herkesin tanıdığı insan değildir. İşlediği cürümden sonra Malvo’dan yardım isteyen Lester artık bir ortada çalışmaya başlar. Bemidji Polis Departmanı‘nın hırslı polisi Molly Solverson ve Duluth Polis Departmanı'nda misyonlu Gus Grimly bir ekip olup işlenen cinayetleri çözmeye çalışacaktır.

Bette Davis ve Joan Crawford… Bu iki isim tahminen de Hollywood dünyasının tahminen de en çok çekişen iki bayan oyuncusu. O denli ki, her ikisi de 1930 ve 1950 yıllarına dek yüzlerce sinema sinemasında başrolde oynamışlar lakin hiçbir vakit yan yana gelmemişler. Yıllarca gazete ve mecmualara birbirlerinin hakkında ağza alınmayacak kelamlar sarf etmişler. Fakat sonunda yazgının bir cilvesi olsa gerek “What Ever Happened to Baby Jane” sinemasında başrolleri paylaşma kararı almışlardır. Lakin bu sinemanın çekim süreci epeyce sancılı geçer. Hatta bir rivayete nazaran: Bette Davis, What Ever Happened to Baby Jane sinemasındaki oyunculuğundan dolayı Oscara aday olur. Buna çok içerlenen Joan Crawford, öteki Oscar adaylarını tek tek arayarak onlara ödül aldıkları takdirde Oscar heykelciğini kendisinin almasını önerir. Sonunda Oscarı öbür bir oyuncu kazanır ve Joan Crawford onun yerine gidip heykeli alır…

Daha evvel BBC için Criminal Justice’i hazırlayan Richard Price’ın kaleminden çıkacak olan Crime; başrollerinde John Turturro ve Riz Ahmed’i buluşturacak. Ahmed, New York’ta genç bir kızı öldürmekle suçlanan adamı canlandırırken; Turturro onun avukatı olarak ekranlarda olacak.

Beş kolda Altın Küre ödüllü dizi, tıpkı isimli ünlü oyundan ekrana uyarlandı. HBO'da izleyici karşısına çıkan üretimin dev isimlerden konseyi oyuncu kadrosunda Al Pacino, Meryl Streep, Patrick Wilson, Mary-Louise Parker, Emma Thompson, Justin Kirk, Jeffrey Wright, Ben Shenkman ve James Cromwell var.

Yazar Elizabeth Strout’un tıpkı isimli Pulitzer ödüllü romanından uyarlanan küçük dizi; inatçı, patavatsız ve disiplinli bir matematik öğretmeni olan Olive Kitteridge'i merkeze alıyor. Sert görünümünün altında yumuşacık bir kalbi olan Olive, hoşgörülü eşi Henry ve onların öbür beşerlerle kurdukları münasebetler; bir New England kasabasında yaşadıkları 25 yıl üzerinden anlatılıyor.

Nessa ve Ephra çocukken babalarının vefatına tanıklık eden iki kardeştir. Kardeşler yıllar sonra siyonist bir silah tedarikçisi olan babalarının şirketini devralır ancak şirketin maksadını değiştirirler. Silahlanma yerine bağlantı ağı oluşturarak ülkeler ortası bilgi akışı sağlamaya başlarlar. Yaptıkları iş yüzünden politik bakımdan epey karmaşık bir dünyanın içine düşerler. Hugo Blick’in senaryosunu kaleme aldığı dizinin oyuncu takımında Maggie Gyllenhaal, Andrew Buchan, Lubna Azabal, Katherine Parkinson üzere isimler yer alıyor.

Lawrence Wright’ın kaleme aldığı Pulitzer ödüllü birebir isimli romandan uyarlanan dizide, 1990’lı yılların sonunda giderek artan Usame Bin Ladin ve El Kural tehdidinin izleri araştırılıyor. Bu devirde yaşanan FBI ve CIA rekabetinin 11 Eylül saldırısı üzerindeki tesiri bahis ediliyor. 
Jeff Daniels’ın başrolü canlandırdığı dizinin oyuncu takımında ayrıyeten; Tahar Rahim, Wrenn Schmidt, Bill Camp, Louis Cancelmi, Virginia Kull, Ella Rae Peck, Sullivan Jones, Michael Stuhlbarg ve Peter Sarsgaard üzere isimler yer alıyor.

Alex Haley'in 1976 yılında yazdığı “Roots: The Saga of an American Family” adlı romanından esinlenerek 1977 yılında ABC kanalına 8 kısımlık küçük dizi olarak uyarlanmıştır. 9 kolda Emmy'e aday gösterilmiş lakin kazanamamıştır. 1 Altın Küre ve Peabody ödülü kazanmıştır. Yayınlandığı devirde Amerikan televizyon tarihinin en çok izlenen dizilerinden biri olma rekoruna imza atmıştır.

Alex Haley, Lawrence Konner, Mark Rosenthal, Alison McDonald ve Charles Murray tarafından senaryo geliştirilerek daha çağdaş versiyonu tekrar uyarlanmıştır. 4 kısım ve 8 saatten oluşacak küçük dizi romana daha çağdaş bir bakış açısı sunacak olsa da yepyeni haline sadık kalacaktır.

Grace Marks, aylarca süren yorucu bil seyahatle İrlanda’dan Kanada’ya göç etmiştir. Thomas Kinnear’ın yanında hizmetçi olarak çalışmaya başlar. Bir müddet sonra kendisine yardım eden bir adamla birlikte çalıştığı meskenin sahibini ve kahyasını vahşice katletmek hatasından karar giyer. Birlikte hareket ettiği adam asılırken Grace 16 yaşında olduğu için ömür uzunluğu mahpusa mahkum edilir. Lakin Grace cinayet gününe dair hiçbir şey hatırlamamaktadır. Tüm ülke bu olayı konuşmaktadır ve halk ikiye bölünmüştür. Bir küme Grace’in masumiyetine inanırken öbürleri ise asılması gerektiğini düşünür. Grace’in masumiyetinin ortaya çıkması için Amerika’nın en başarılı psikologlarından Dr. Simon Jordan ile anlaşılır. Dr. Simon genç bayanın hafızasını geri getirmek için elinden geleni yapacaktır.

Büyük Buhran devri Amerika'dayız. Mildred Pierce orta halli bir yaşantı süren, iki çocuklu bir anne. Periyodun tesiriyle sarsılan ekonomilerine katkıda bulunmak için eşe dosta pastalar, tatlar yapıp satıyor. Onu aldatan ve işşiz kocasını hayatından çıkarmak için ise gün sayıyor.
Bir gün tüm yüreğini toplayıp kocasıyla vedalaştığında, iki kızı ve tüm meskenin sorumluluğu ile başbaşa kalıyor lakin yılmıyor. 
Evvel küçük ve salaş bir kafeteryada garsonluğa başlıyor. O günden sonra giydiği her önlük bir evvelkinden daha güzel oluyor ve sonunda talihinin da yardımıyla kendi işinin işvereni oluyor. Hala genç saylabilecek, üstelik hayli hoş bir bayan olan Mildred'ın, kalbini aşka bu kadar erken kapatması beklenemez elbette. O da aşkın yakıcı yüzü ile tanışıyor ve gönlünü birisine kaptırıyor.
Bir bayanın hırs, para, aşk üçgeninde yaşadıklarını ekrana getiren küçük dizi, Emmy ve Altın Küre ödüllü..

Black Mirror’ın yaratıcısı Charlie Brooker’ın imzasını taşıyan beş kısımlık dizi, kıyamet sonrası bir atmosferde ortaya çıkan zombi salgınını işliyor.