Yeniden O Mevsime Geldik: Güneş Koruyucularla İlgili En Sık Sorulan Soruları Yanıtlıyoruz

Evet. Güneş koruyucuların yaz-kış; sokağa çıkılan her an çıplak cilde sürülmesi tavsiye ediliyor. Bilhassa güneş ışınlarının dik düştüğü yaz devrinde daha güçlü koruyucular kullanılıp, kış aylarında müdafaa faktörlü nemlendiriciler, fondötenler tercih edilebilir.

Herkesin cildinin güneşte yanma mühleti farklı. Kimi beşerler 15 dakikada kıpkırmızı olur, bazıları için bu müddet 1 saate kadar uzar. SPF yani “Sun Protecting Factor” numarası, sizin yanma sürenizi ne kadar geciktireceğini gösterir. 15 dakikada yanan biri 15 faktörlü krem kullanırsa yarım saat sonra yanmaya başlar. Uzmanlara nazaran şayet tüm gününü sokakta, güneşin altında geçiren biri değilseniz 30 faktör civarı işinizi görecektir.

Bu hususta çok çeşitli görüşler var. Tüm kozmetik eserlerde olduğu üzere, güneş koruyucularda da eser ömrü var ve kutu açıldıktan sonra bu mühlet içinde tüketilmesi gerekiyor. Yaklaşık üç yıl dayandığını sav edenler de var doğal; lakin yazın sıcağı göz önünde bulundurulunca kremin içindeki kimyasalların oksitlenme suratı artıyor. Öte yandan kapak açılıp kapandıkça eserde bakteriler ürüyor. Kullanım mühletini uzatmak için güneş koruyucunuzu buzdolabında saklayabilirsiniz; yeniden de vaktinde bitirmeye çalışmalı ve kokusu, dokusu değişen ve sulanan kremleri atmalısınız.

Aslına bakarsanız kocaman aile uzunluğu kremler hariç, güneş koruyucunuzu kullanım müddeti içinde bitiremiyorsanız bu hakikat ölçüde kullanmadığınız manasına geliyor. Krem, tüm cilt yüzeyini kaplayacak kadar bol olmalı; örneğin yüz için bir tatlı kaşığı dolusu kadar.

Güneş koruyucuyu sabah erkenden bir kere sürüp sonra tüm gün tesir etmesini beklemek yanlışsız değil. Güneş koruyucuyu her 2 saatte bir (denize yahut duşa girilmesi, çok terleme durumunda daha erken) yenilemek gerekiyor. Makyaj yapanlar ve gün içinde bozulmasını istemeyenler için sprey formunda eserler var.

Aslında kıyafetler ve kremler tek başlarına tam tesirli değiller. Ultraviyole ışınları giysilerden de geçiyor, bilhassa ince giysilerin geçirgenliği daha fazla. Bilim insanları ultraviyole ışınlarını geçirmeyen kumaşlar üretiyor, lakin onların kullanımı yaygın değil. Kısaca koruyucuyu ihmal etmeyip tekrar şapka, gömlek üzere ekstra esirgeyici giysiler ile cildi koruma etmek lazım.

Güneş koruyucuların etken hususları ortasında bulunan oksibenzonun hormon istikrarlarını değiştirdiği tarafında tezler var. Bu testler fareler üzerinde de yapılmış ve bu unsurun hormonlara tesir edebilmesi için çok yüksek dozda alınması gerektiği ortaya çıkmış. Bu doz için bir insanın her gün ağır biçimde 30 yıl boyunca oksibenzon içeren bir güneş gözetici uygulaması gerekiyor.

Uzmanlar bu bahiste atlanan bölgeler konusunda uyarıyor. Çıplak olan yüz, el kol üzere bölgelere krem sürülürken boyun, kulaklar, dudaklar, göz etrafı, ayak üstü üzere bölgeler çoklukla unutuluyor. İnce kumaşlı kıyafetler giyildiğinde de altındaki cilt ihmal edilmemeli.

Bu bahiste zıt görüşler olsa da, D vitamini ne kadar yararlıysa onu sentezlediğimiz ultraviyole ışınları da bir o kadar ziyanlı. Uzmanlara nazaran güneş koruyucular D vitamini alımını bir ölçü azaltıyor; lakin hiçbirimiz her gün, her an tüm bedenimizi koruyucuyla kaplayıp üstüne kalın giysiler giymiyoruz. Bu sebeple yaz aylarında günde 25-30 dakika güneş altında vakit geçirmek koruyucuya karşın D vitamini için kâfi.

Güneş koruyucunun kanserle direkt bağı bulunmasa da, müdafaasız güneş ışığına yahut solaryuma maruz kalan bireylerin cilt kanserine yakalanma riski ortada. İçerdiği titanyum ve çinko üzere metallerin zehirlenmelere yol açtığı da yanlışsız değil, her geçen gün markalar daha sağlıklı içeriklere yöneliyor. Çinko, bilhassa sivilce aykırısı pek çok eserde bulunuyor. Tıpkı farelerde yapılan hormon testi üzere bunda da çok büyük ölçülerde, uzun yıllar kullanmak gerekiyor.

Artık konuşmaya gerek olmadığı derecede bir ozon katmanı delinmesiyle ultraviyole ışınlar çok ziyanlı. Bunun yanı sıra hassas ciltler kolaylıkla yanabiliyor; kalıcı benler, lekeler oluşabiliyor. Güneş ışınlarının deri altındaki tahribatı da erken yaşlanmanın, bedendeki organların tahribatının en kıymetli sebeplerinden biri. Bu sebeple güneş gözetici kullanmayı ihmal etmemeli. Cildiniz yağlı, akneli, hassas ise cilt tipinize uygun bir kollayıcı bulabilirsiniz.