Bayramlaşmanın bizim kültürümüzde yeri başkadır. Uzun vakittir birbirini görmeyen insanların birbirini görmesini sağlar. Biraz mecburiyet …
1. Kargalar kahvaltısını etmeden kapıyı çalan konuklar yüzünden eliniz ayağınıza dolaşır. Saç baş birbirine girmiş halde kapıyı açarsınız.
2. Bayramlaşmaya gidilen konutta istenmeyen şahıslarla karşılaşmak bu kaosun olmazsa olmazıdır. Kalkıp gitsen mesken sahibine ayıp, gidemezsen kendine yazık.
“Onlar bize geçen bayram gelmedi Akif, selam verme şunlara”
3. Tam kapıdan içeri girerken cart diye kaçan ince çorap, kaç gelini kaynanasına karşı mağlup eder.
“Aferin Necla aferin!!!”
4. Evden çıkarken hiçbir formda kendini aşikâr etmeyen yırtık çorap, tam konuklara “Merhabaaa” derken piste çıkar.
“Selami, baş parmağının da bayramı kutlu olsun keh keh keh”
5. Sağ baştan başlayan ve sonu gelmeyen “Siz nasılsınız?”lar karşı atakla “Çok şükür, siz nasılsınız?” halinde sonsuza kadar devam eder.
“Turu bitirenler kenara çekilsin, ortalık karıştı”
6. Kimle tokalaşıp kimle öpüşeceğini bilemezsin o karışıklıkta. Süratli atılımlar bazen anlık aşk öpüşmesine dönüverir.
“Enişte sence de biraz süratli gitmiyor muyuz? Aylayla evliyim ben”
7. Kolonya dökme zamanlaması çok değerlidir. Konuğa çabucak kolonya vermek biraz ayıptır; zamanlamayı ayarlayamazsanız meskendeki bireylerden kaş göz yersiniz.
“Kızım döksene şu kolonyayı kızıımmmmmmm!!!!!”
8. Çeşit çeşit çikolatanın içinden hangisini seçeceğini bilemeyen bireyin karşısında yaklaşık 3 dakika bekleme müddeti geçer.
“Ay nolur bi tane daha alın, bitsin bu çile”
9. Bayramlaşmaya gelen konuklara kahve yapma kanısı insanı ikileme düşürür. İçerlerse daha çok otururlar, içmezlerse geriden konuşabilirler.
“Yenge çay var, dökeyim mi bi bardak daha?”
10. İnsanın ruhunu vücudundan ayıran bayram paklığı sırasında gözden kaçan ufak bir toz kütlesi, yalnızca konuklar gelince ortaya çıkar.
“Kız o kadar da sildim buraları… Ay valla şey oldum şimdi”
11. Özene bezene alınan bayramlık ayakkabıları giymek bir problem, misafirlikte çıkartmak başka sorundur. Yesyeni ayakkabınızı kimsesiz ayakkabılar mezarlığına terk edersiniz bir müddet.
“Hoşça kal Müjdat… Yarım saat sonra gelip alacağım seni”
12. Üst üste gelen konuklar yüzünden meskendeki çay bardağı yetmez. Birinin çayı bitince çabucak bardağı musluğa tutup öbürüne çay koyarsınız.
“Bitti bu galiba, alıyom ben”
13. Sabahın birinci saatlerinde yemeye başlanılan tatlı daha kana karışmadan üstüne bi daha tatlı ikram ederler, ayıp olmasın diye komaya giremezsiniz.
“Çok hoş olmuş elinize sıhhat. Ben şu kenarda ölcem müsaadenizle”