Haftalık Oyun Önerisi 04: The Signifier Spor Haberleri

Bazı oyun motorlarının ücretsiz olması ve bağımsız geliştiricilerin artması ile birlikte sizin de fark edebileceğiniz gibi hikâye odaklı yürüme simülasyonu oyunlarda bariz bir artış söz konusu. Elbette bunların içerisinde gerçekten öne çıkan ve kaliteli yapımlar da bulunuyor. Ancak bazıların her ne kadar güzel bir hikâye olsa da içerisine bir oynanış eklenmediği için sadece “W” tuşuna basarken buluyoruz kendimizi. Ancak hem güzel bir hikâye hem de en azından idare eder seviyede bir oynanış koyulduğunda gerçekten çok keyifli saatler geçirebiliyoruz. Haftalık oyun önerimizin dördüncüsünde de güzel bir oynanışa sahip farklı bir görünüme sahip hikâye odaklı olan ancak bulmacaları da yoğun olan bir yürüme simülasyonu önereceğiz.

Yayıncılığını Raw Fury’nin yaptığı, geliştiriciliğini ise Playmestudio’nun yaptığı The Signifier bu hafta sizlere önerdiğimiz oyun. Karanlık bir yapıya sahip olan oyun, sizleri psikolojik bir maceraya ve enteresan bir dünyaya sokuyor. Oyun çıkalı daha sadece birkaç ay oluyor.

Oyun, polisten aldığımız bir dosya ile başlıyor. Polisin intihar dediği bir vakayı, telefonun ucundaki kişinin istemesi üzerine polislerden alıyoruz. Telefonun ucundaki kişi, vakanın bir intihar olmadığını, bir cinayet olduğunu söylüyor. Ofisimize gidip dosyaları inceledikten sonra, olay yerine gidiyoruz ve vakayı biraz daha derinlemesine inceliyoruz. Oyun iki farklı evrende geçiyor diyebilirim. Birincisi bildiğimiz evren diğeri de ölen kişinin hatıraları.

Hatıraları gerçek bir olaymış gibi oynamıyoruz yanlış anlamayın. Olayı araştıran dedektif, ölen insanların anılarına bakabildiği bir alete sahip. Ancak alet de öyle muazzam çalışmıyor bu yüzden anısına girdiğinizde sizi fazlasıyla soyut bir ortam bekliyor. Bu soyutluk da hem şaşırtıcı hem korkutucu hem de hayran bırakan cinsten. Bulmacaları da genel olarak bu soyut ortamlarda çözüyorsunuz. Gerçek evrende geçen kısım daha çok araştırma ve yürüme üzerine. Bu kadar soyut görsellik içeren bir oyun da tahmin edebileceğiniz oldukça felsefi bir hikâyeye sahip.

Toparlarsak eğer bu oyunu Firewatch veya The Vanishing of Ethan Carter gibi oyunları sevenlere rahatlıkla öneriyorum. Yürüme simülasyonu oyunları arasında kesinlikle başarılılardan birisi olduğunu söyleyebilirim. Yaklaşık olarak 5, 6 saatlik bir oynanışa sahip. Farklı oyun arayanlara ve yürüme simülasyonu sevenlere de kesinlikle öneriyorum.

Oyun şu anda sadece Steam üzerinden PC için erişilebilir durumda. Ancak 2021’in ilk aylarında Xbox One’a ve PlayStation 4’e de gelecek. Şu anda Steam’de 32,00 TL’lik bir fiyata sahip ve bu fiyatı sonuna kadar hak ediyor.