Yapılan Yeni Bir Araştırmaya Nazaran Her 10 Japon Erkeğinden Biri 40 Yaşında Hala Bakir

Heteroseksüel erkekler ortasındaki bekaret oranı, 1992 yılından bu yana iki katından daha fazla artış gösterdi. Araştırmacılar bunun “paranın tüm kapıları açması” ile alakalı olduğunu söylüyor. Zira düşük gelirli erkeklerin, daha güçlü ve çoklukla yaşça büyük emsallerine nazaran bakir olma mümkünlüğü 20 kat daha fazla. Lakin düşük gelirli bayanlar için durum tam karşıtı.

Bilim insanları öteki bütün gelişmiş ülkeler ortasında cinsel hareketsizlikte global düşüşten en çok etkilenen ülkenin Japonya olduğunu düşünüyorlar. 30'lu yaşlarındaki yetişkinlerin İngiliz, Avustralyalı ve Amerikalı emsaller ile kıyaslandığında bakir olma olasılıkları 10 kat daha fazla.

“Sebep ve sonuç konusundaki tartışmalar, kim cinsel olarak tecrübeli ve kim bakir açısından düşünüldüğünde hayli karmaşık bir hal alıyor. Epeyce kolay aslında, para her kapıyı açıyor. Cinsel hareketsizliğin en aydınlatıcı özelliği, evvelki cinsel tecrübeleri göz önünde bulundurulmadan bu çift olma pazarına dahil edilen yahut buradan çekilenleri de içeriyor olması.” 

“Japon genç yetişkinlerin bekaret oranlarına dair evvelki haber raporları biraz daha duyumcuydu. Sırf evlenmemiş bireyleri içeriyordu ve bekaret oranlarını yaş kümelerine nazaran ayırmıyordu. Cinsel hareketsizlik yahut deneyimsizlik, istekli olsun ya da olmasın, yabancılanmamalı, alay edilmemeli yahut herkesin sorunu olarak düşünülmemeli. Bunun nedenlerine dair daha fazla araştırma yapılmalı ve bu pazarın dinamikleri bilhassa sanal tanışmalar, romantik ve cinsel münasebetlerdeki beklenti değişimleri, bedellerin değişimi, ömür stilleri ve iş piyasası nedenleriyle de değişiyor olabilir.”

Bilgilerin en ayrıntılı tahlili “National Fertility of Japan”den alınmıştı. Daha evvel heteroseksüel ve hiç cinsellik yaşamamış bireylerin yaş ve sosyo-ekonomik durumları da göz önüne alınarak çalışma ilerletiliyor. Araştırmacılar, Japonya'da 30 yaş üzerindeki 10 bireyden 1'inin hiç vajinal birleşme yaşamadığını kestirim ediyorlar. Bu varsayımlar ise 1992-2015 yılları ortasında Japonya Nüfus ve Toplumsal Güvenlik Araştırması Ulusal Enstitüsü tarafından yapılan, 18-39 yaşlar aralığındaki 11 bin ve 18 bin yetişkini içeren yedi anketin datalarına dayanıyor.