Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belediye Başkanları Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. "Seçim döneminde atıp tutanların, düne kadar yunusların gezdiği Haliç'i bugün ne hale getirdiğini sizler de görüyorsunuz değil mi? Onu o hale getiren bizdik, ama şimdi bakın ne hale geldi..." diyen Erdoğan, "Ülkemizin pek çok yerinde benzer tablolara şahitlik ediyoruz. Çöp dağlarıyla İstanbul'u devraldık, şimdi İstanbul çöp dağlarıyla adeta bir rezillik. İş bilenin kılıç kuşananın." ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Yerel yönetimler reformunu önümüzdeki yasama yılında gündeme getirmeyi planlıyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel BaşkanıüRecep Tayyip Erdoğan, Congresium'da düzenlenen AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'ndaki konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başladı.

Toplantılarının partileri ve Türkiye için hayırlara vesile olmasını Allah'tan dileyenüErdoğan, AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığına bu önemli toplantıyı düzenledikleri için teşekkür etti.

Kovid-19 hastalığı nedeniyle vefat eden Konya Çumra Belediye Başkanı Halit Oflaz'a Allah'tan rahmet, eşi ve çocuklarına sabır dileyen Erdoğan, Çumra halkına başsağlığı dileklerini iletti.

Erdoğan, toplantıya gelirkenütrafikükazası geçiren Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler'e de "geçmiş olsun" dileğinde bulundu ve Güler'in başarılı bir ameliyat geçirdiğini, bir haftalık istirahatten sonra mesaisine başlayacağını söyledi.

Geçen hafta AK Parti'nin 19. kuruluş yıl dönümünü Ankara Mamak'ta düzenledikleri mütevazı bir programla kutladıklarını anımsatan Erdoğan, burada, 19 yıllık hizmetlerin özetinin özeti denilebilecek dökümünü ve Türkiye'nin geleceğine dair hedefleri kamuoyuyla paylaştıklarını vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu:

"AK Parti, ilk günkü samimiyetle 19 yaşın heyecanı, 19 yılın tecrübesiyle mücadelesini kararlılıkla devam ettiriyor. 19 yıl önce milletin umudu olarak yine milletin sinesinden çıkmış bu hareket Üstat Necip Fazıl'ın ifadesiyle 'pekleşe pekleşe' yoluna devam ediyor.

14 Ağustos 2001'den beri AK Parti'nin tüm kademelerinde bu davaya gönül vermiş, hizmet etmiş, katkı sağlamış, partimize oy vermiş tüm kardeşlerime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Ahirete irtihal etmiş dava arkadaşlarıma Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Büyük ve güçlü Türkiye sevdasıyla halen bu çatı altında görev yapan, ter döken, koşan, koşturan yol arkadaşlarımı gönülden tebrik ediyor, kendilerine Mevla'dan muvaffakiyetler diliyorum. Bize, millete hizmet etme, bu aziz milletin hizmetkarı olma bahtiyarlığını bahşeden Allah'a sonsuz hamd-ü senalar ediyoruz."

"AK PARTİ, TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK PARTİSİ"

Erdoğan, 19 yıl önce dualarla, halis niyetlerle diktikleri AK Parti fidanının bugün 83 milyonun tamamını kuşatan ulu bir çınara dönüştüğünü belirterek, AK Parti'nin 10,5 milyonu aşan üye sayısıyla Türkiye'nin en büyük siyasi partisi olduğunu ifade etti.

Girdikleri tüm seçimlerde açık ara milletin teveccühüne mahzar olmuş bir hareket olduklarını dile getiren Erdoğan, milletin tüm fertlerini, bütün renklerini bünyesinde barındıran güçlü bir kadro olduklarının altını çizdi.

Erdoğan, 19 yıl gibi kısa bir sürede Türkiye'yi başarıdan başarıya taşımış, siyaset tarihine altın harflerle nakşolmuş bir parti olduklarına dikkati çekerek, "Bizlere böyle bir imkanı, böyle bir onuru nasip ettiği için Rabbimize ne kadar hamd etsek azdır." dedi.

"BAŞARILAR, MİLLETİMİZİN ESERİDİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Ağustos 2020 itibariyle 19 yılı, hizmetlerle, eserlerle, Türkiye'ye, aziz millete, demokrasiye yaptıkları tarihi nitelikteki katkılarla, "alınlarının akıyla" geride bıraktıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Önce millet, önce memleket prensibiyle çalışarak siyasette, diplomaside, enerjide, savunmada uzun yıllar fetret dönemi yaşayan ülkemizi Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımları ile tanıştırdık. Her vesileyle söylüyorum, burada bir kere daha altını çizmek istiyorum, elde ettiğimiz bütün başarılar milletimizin eseridir. 19 yıllık başarı hikayesinin müellifi milletimizin bizatihi kendisidir. Başardığımız her şeyi önce Allah'ın yardımına, sonra davamıza olan sadakatimize ve elbette bu kutlu yolda yaptığımız fedakarlıklara borçluyuz. Hem ülkenin yöneticileri olarak bizler hem de en büyük güç ve moral kaynağımız olan milletimiz son 19 yılda gerçekten büyük bedeller ödedi. Vesayet odaklarının direnişinden darbe teşebbüslerine, terör saldırılarından ihanetlere kadar pek çok badireyle yüzleştik ama yılmadık, tehditler karşısında silmedik, şantajlara prim vermedik. İnanıyorsanız üstünsünüz müjdesine ram olarak hep daha çok çalıştık, daha çok gayret gösterdik."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yola koltuk hırsıyla, makam, mansıp sevdasıyla değil, millete hizmet aşkıyla çıktılarını dile getirdi.

"YOLUMUZ, DEMOKRASİ YOLUDUR"

"Bizim yolumuz Şeyh Edebali'lerin, Hacı Bektaş'ların, Yunus'ların, Fatih'lerin, Yavuz'ların yoludur. Bizim yolumuz 'Gel, ne olursan ol yine gel' buyuran Hazreti Mevlana'nın muhabbet yoludur." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizim yolumuz, 'Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda' diyen fedakarlık abidesi şehitlerimizin yoludur. Bizim yolumuz, 15 Temmuz gecesi çıplak elleriyle tankları durduran, göğsünü kurşunlara siper eden kahramanların yoludur. Bizim yolumuz, demokrasi yoludur, hukuk yoludur, tevazu, muhabbet, şefkat yoludur. 14 Ağustos 2001'de 'Bismillah' diyerek çıktığımız bu uzun, ince ve meşakkatli yolculukta pek çok imtihanla karşılaştık. 19 yıl boyunca defalarca sınandık, tehdit edildik, ihanete uğradık, içeriden ve dışarıdan sayısız saldırıya maruz kaldık ancak milletin emanetini sırtlanlara yedirmedik. Manşetlerle çarpışa çarpışa ülkemize, partimize kurulan tuzakları boza boza bugünlere ulaştık."

Recep Tayyip Erdoğan, Abdürrahim Karakoç'un "Kaç aşık bu yolda zaman eritti? Kaç yorgun hanında terin kuruttu? Bu taşlı yol kaç çarığı çürüttü? Kaç topuğun kanı aktı bu yola?" dizelerini seslendirdi.

Erdoğan, konuşmasında AK Parti'nin 19 yıllık uzun yolculuğunda sabırla yürüyenler olduğu gibi nefesi yetmeyenler, nefesi kesilenler ve yolunu şaşıranların da olduğunu dile getirdi.

Bu yolculuklarında, "böbürlenenler, kibre yenik düşenler, zaferi ve başarıyı kendinden menkul görenler" olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Bunların hiçbirisine 'eyvallah' etmedik. Yolda kalanlara, bizimle yollarını ayıranlara aldırmadan, Hakk'ın ve halkın rızası için kutlu mücadelemize devam ettik." diye konuştu.

- "Maskeli, gizli ajandalı, kapalı kapılar ardından bir siyaset yolu izlemedik"

Ne için siyaset yaptıklarını ve bu dünyadaki varlık sebeplerinin ne olduğunu hafızalarından bir an olsun çıkarmadıklarını ve çıkarmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugüne kadar maskeli, gizli ajandalı, kapalı kapılar ardından bir siyaset yolu izlemedik. Bundan sonra da bu tür yanlış yollara tenezzül etmeyeceğiz. Başkaları ne yaparsa yapsın biz, vefayı, sadakati, yol ve silah arkadaşlığını gözetecek bu ilkeleri kendimize rehber kılmaya devam edeceğiz. Kimseye ayrımcılık yapmayacağız, kimseyi kayırmayacağız, adaletten zerre kadar sapmayacağız. Sadece oy aldığımız muhitlere değil, bize oy versin, vermesin yönettiğimiz şehrin tüm sakinlerine hizmet götürmeyi kendimize prensip edineceğiz. Şov yapmak, medyada gündem olmak yerine eserlerimize projelerimize, milletimizin gönlünü kazanmanın peşinde koşacağız. Şehirlerimiz, ilçelerimiz için gayret gösterirken, hizmetin yanına tevazuyu, tebessümü, muhabbeti, şeffaflığı, nezaketi de eklemeyi unutmayacağız. AK Parti'nin alametifarikası, millete verdiği sözlerin takipçisi olmasıdır. Biz, şartlar ne olursa olsun, taahhütlerinin arkasında duran, ahdine, kavline sadık, sözünün eri olan bir kadroyuz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar hep hizmetler, eserler ve yatırımlarla konuştuklarını anlatarak, "Milletimiz bizi sandıkta hesaba çekmeden önce biz, kendi gönül terazimizi kurduk, o nisanda nefsimizi hesaba çektik. İnsanımızın huzuruna uçuk vaatlerle değil üzerinde çalışılmış, emek verilmiş, artısı eksisi iyi düşünülmüş, uygulanabilir programlarla çıktık. Seçim döneminde atıp tutanların düne kadar yunusların gezdiği Haliç'i bugün ne hale getirdiğini sizler de görüyorsunuz değil mi? Onu o hale getiren elhamdülillah bizdik ama şimdi bakın ne hale geldi." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin pek çok yerinde benzer tablolara şahitlik ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, "Çöp dağlarıyla İstanbul'u teslim aldık, evet şimdi tekrar İstanbul, çöp dağlarıyla adeta bir rezillik." dedi.

"İş bilenin kılıç kuşananın." diyen Erdoğan, daha bir buçuk yıl öncesine kadar belediyecilik hizmetlerinde hiçbir sıkıntının yaşanmadığı şehirlerin toplanmayan çöpler, akmayan sular, bir türlü durağa gelmeyen otobüslerle şu anda gündem olduğunu belirtti.

Birçok şehirde insanlara sunulan hizmetlerin hem kalitesinde hem de sayısında ciddi düşüşler olduğunu vurgulayan Erdoğan, "çöp, çamur, çukur" sözlerini hatırlatıp, bazı şehirlerde bunların yeniden insanların kabusu olduğunu dile getirdi.

"İDEOLOJİK BELEDİYECİLİK TEKRAR HORTLADI"

Erdoğan, kendilerinin de "çöp çamur ve çukur" ile aldıklarını ama "tertemiz" hale getirdiklerini hatırlatarak, şunları söyledi:

"İdeolojik belediyecilik tekrar hortladı. Bilhassa belediye çalışanlarımız kılık kıyafetine göre, dış görünüşüne, siyasi tercihlerine göre ayrımcılığa uğramaya başladı. Bilhassa AK Parti'den CHP'ye geçen belediyeler de bazı yöneticilerin adeta bir öç alma, intikam alma hevesiyle hareket ettiğini görüyoruz. Seçimlerde 'kimsenin ekmeğiyle oynamayacağız' diyenler, göreve geldikten sonra binlerce insanımızı işinden, aşından etti. Bay Kemal bu sözleri vermemiş miydi? Verdi bu sözleri, veren Bay Kemal, o garip insanları işinden, aşından, ekmeğinden etmedi mi? Biz ne yarım asırlık mahalli idareler geçmişimizde ne de 18 yıllık iktidarımız döneminde böyle sahnelerin yaşanmasına asla müsaade etmedik. Seçim döneminde söylediklerimizi, sandıklar kapandıktan sonra unutanlardan da olmadık."

Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart seçimleri öncesinde büyükşehir, il, ilçe bazında mahalli idarelerle ilgili vizyonlarını ilan ettiklerini, manifesto da nasıl bir belediye başkanı olacaklarını, şehrin, ilçenin hangi sorunlarına öncelikle çözüm arayacaklarını kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatarak, "Her birinizin son bir buçuk yıldır yürüttüğü çalışmalarda manifestomuzda ilan ettiğimiz prensip ve ilkeleri rehber edindiğiniz de inanıyorum." dedi.

Gönül belediyeciliğinin bayraktarlığını yapan belediye başkanlarına 11 başlığı tekrar hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şehir planları uzun vadeli ve hakkaniyete uygun şekilde hazırlanacak. Altyapı ve ulaşım sorunları tüm şehirlerimizde tamamen çözülecek. Kentsel dönüşüm çalışmaları bölgelerin özelliklerine ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına göre yürütülecek. 'Benzersiz şehirler' anlayışıyla şehirlerimiz kendi hikayelerine uygun şekilde geliştirilecek. Akıllı şehirler uygulamalarıyla teknolojinin tüm imkanları, insanımızın ve şehirlerimizin emrine sunulacak. Çevreye saygılı şehirler ile belediye hizmetlerinde tabiattaki canlı veya cansız tüm varlıklarla uyum gözetilecek. Sosyal belediyecilik çalışmalarına önem verilerek, doğrudan insana dokunan hizmetler ve projeler yaygınlaştırılacak. Yatay şehirleşme ile tabiatta bütünleşen, aile, mahalle ve komşuluk kültürünü ihya eden örnek yerleşim alanları kurulacak."

Erdoğan, bu hafta sonu Rize'de Ayder yaylasını dolaştığını, buradaki alt ve üst yapı çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "Bu manifestonun gereğini Ayder yaylasında inşallah hayata geçireceğiz ve ardından Uzungöl, aynı şekilde orayı da ele alıp hayata geçireceğiz. Çünkü belediyecilik AK Parti'nin işidir. Bunu biz yapacağız." diye konuştu.

"YERELDE BAŞARILI OLMAYAN DEVLET İDARESİNDE VARLIK GÖSTEREMEZ"

Halkla birlikte yönetim ilkesi ile şehirle ilgili tüm önemli kararların orada yaşayanlarla birlikte alınacağını da aktaran Erdoğan, "Tasarruf ve şeffaflık hassasiyetiyle belediyelerin kaynakları hem doğru hem de açık şekilde kullanılacak. Değer üreten şehirler ile kültür ve ekonomi başta olmak üzere her alanda hayat kalitesini yükseltecek yaklaşımlar geliştirilecek. AK Parti'li belediyelerimizin tamamında işte bu 11 başlıkta özetlediğimiz ilkeler ve hassasiyetler çerçevesinde hizmet sunmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman dile getirdiği "yerelde başarılı olmayan devlet idaresinde varlık gösteremez." sözünü anımsatarak, "Biz önce yerel yönetimlerde millete rüştünü ispat etmiş, ondan sonra ülke yönetimine talip olmuş bir hareketiz." ifadesini kullandı.

Erdoğan konuşmasında, 25 Ağustos'ta Malazgirt Zaferi dolasıyla Ahlat'a gideceklerini söyledi. Kovid-19 salgını nedeniyle geniş çaplı bir yolculuk yapmayacaklarını belirten Erdoğan, "Dar kapsamlı bir yolculuk gerçekleştireceğiz Ahlat'a. Ahlat'ta güzel bir Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve öğrencilerimizle ilgili de 2 yurt gerçekleştirmiş durumdayız. Derdimiz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'yle tarihi ayağa kaldırmak. Zira Sultan Alparslan Ahlat'ta geceleyip oradan Malazgirt'e yola çıkmıştır. Biz de şimdi tarihi burada analım istiyoruz. Geceyi Ahlat'ta geçirip 26'sının sabahı da Malazgirt'e hareket edelim diyoruz." diye konuştu.

Hazırlıkların bu programa göre yapıldığını aktaran Erdoğan, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız başkanlığında Okçular Vakfı'nın konuyla ilgili çalışma yürüttüğünü söyledi.

Programının içeriğine ilişkin bilgi veren Erdoğan, "Çok anlamlı bir Malazgirt, inşallah yine analım istiyoruz. Ahlat'ta kabristan ziyaretleri ve onun dışında orada bir toplantı ve ertesi sabah da yola revan olalım." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994'den beri başta samimiyetle hizmet ettiklerini belirterek şunları kaydetti:

"İstanbul olmak üzere ülkemizin birçok şehrinde hizmet ve samimiyet sınavını alnımızın akıyla verdiğimiz için daha 1,5 yaşında bir partiyken milletimiz bize Türkiye'nin yönetimini emanet etti. Mahalli idarelerdeki başarı çıtamızı ne kadar yukarıda tutarsak, ekonomiden tarıma, ticaretten eğitim, sağlık, turizme kadar her alanda milletimizin teveccühüne o derece mazhar oluruz. Yerelde yaşanacak en küçük sıkıntının, en küçük bir memnuniyetsizliğin bedelini de ülke çapında öderiz. Bunun için çalışmalarınızı yürütürken ufkunuzu sadece şehrinizin sınırlarına hapsetmemelisiniz. Attığınız her doğru ve yanlış adımın, diğer 80 vilayetimizde de menfi veya müspet yansımaları olduğunu bilmelisiniz. AK Partili bir belediye başkanı olarak sizler, şehrinizle beraber 83 milyonun her bir ferdinin de mesuliyetini omuzlarınızda hissetmelisiniz. İnşallah her birinizin bu bilinçle, bu hassasiyetle çalışmalarınızı devam ettireceğinize inanıyorum."

Belediye başkanlarına görevlerini hakkıyla yapması için destek vereceklerini belirten Erdoğan, "Genel Merkezimizde çalışmaları yapılan yerel yönetimler reformunu, önümüzdeki yasama yılında gündeme getirmeyi planlıyoruz. Böylece mahalli idarelerimizin pek çok kronik sorununu hal yoluna koymayı ümit ediyoruz." diye konuştu.

"GENÇLERİ HEP EL ÜSTÜNDE TUTTUK"

Yaptıkları istişare toplantısının temasının "gençler" olduğunu dile getiren Erdoğan, AK Parti'nin 18 yıllık iktidarında gençleri hep el üstünde tuttuğunu, gençlere daima öncelik verdiğini söyledi.Gençleri Türkiye'nin aydınlık yarınlarının teminatı olarak gördüğünü ve politikalarını buna göre belirlediklerini belirten Erdoğan, siyaseti gençleştiren gençleri, Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi yapanın AK Parti olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz de biliyorsunuz gençlerle ilgili yaş 30'dur. 30'a gelen genç bir üst sınıfa terfi eder. Bizim şu anda 1 milyona yakın genç üyemiz var. Aynı şekilde kadınlarda da yaklaşık 5 milyon üyemiz var. Kadınlar da ana kademinin en önemli unsurlarıdır. İkisini yan yana koyduğumuz zaman buyurun, 6 milyon. 5 milyon da diğerleri, işte 11 milyon. Diğer partilerin böyle bir üye kaydı söz konusu değil. AK Parti sadece üye kaydında bu noktada. Şimdi bir hedefimiz var: Seçime kadar yılda 1 milyon olmak üzere 4 milyon üye kaydını gerçekleştirmek. Yılda 1 milyon, bunu yapacağız. Seçimlere çok daha güçlü çok daha farklı bir şekilde gireceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Eğitimden spora, istihdamdan seçimlere kadar hayal dahi edilemeyen pek çok reformu gençler için gerçeğe dönüştürenin de yine AK Parti olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Gençlerin nüfus içindeki yüksek oranını bildiğimiz için, hizmetlerimizde, planlama ve projelerimizde gençleri her zaman dikkate alıyor, projeksiyonlarımızı genç nüfusa göre yapıyoruz." dedi.

"GENÇLİK FAALİYETLERİ MODELLEMESİ, ORTAK AKLIN ÜRÜNÜ"

Yerel Yönetimler Başkanlığının hazırladığı Belediye Gençlik Faaliyetleri Modellemesi'ne ilişkin bilgi veren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"300 belediyemizin gençlik merkezlerinde yürüttüğü çalışmalar incelendi. Akademik uzmanların da içinde bulunduğu bir ekip, gençlikle ilgili çalışma yapan kurum ve kuruluşların faaliyetlerini değerlendirdi.

3 yıllık yoğun ve titiz bir çalışmanın neticesinde ortaya gerçekten kapsamlı, Belediye Gençlik Faaliyetleri Modellemesi çıktı. Ortak aklın ürünü olan bu proje ile gençlerimizin kişilik ve karakter gelişimlerinin desteklenmesi, milli ve manevi değerler ile bezenmesi, spor faaliyetleri ile fiziki gelişimlerine katkı sunulması, alanında uzman eğitimcilerin destekleriyle mesleki ve akademik beceri elde etmeleri, kariyer planlamalarında kabiliyetlerini keşfedip isabetli adımlar atmaları, teknolojiyi ve çağımızın getirdiği her türlü imkanı, ülkemiz ve insanlık için faydalı bir biçimde kullanmaları hedefleniyor. Belediye Gençlik Faaliyetleri Modellemesi'yle gençlerimizin ihtiyaçlarına, taleplerine ve beklentilerine uygun çözümler üretme imkanına kavuşacağız. Bu çalışma ile aynı zamanda belediyelerimizin birbirleri arasında tecrübe paylaşımına da vesile olacağız."

AK Parti Genel Merkezinde kurulan birimde bu konuyla ilgili çalışmaların koordineli şekilde yürütüleceğini aktaran Erdoğan, kendilerinin de belli aralıklarla çalışmayı takip edeceklerini, sürece dair ilgililerden bilgi alacaklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkanlarından 2023'e giden yolda önemli bir adım olarak gördüğü bu projeye sahip çıkmalarını istedi.