Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, TRT Haber'de katıldığı canlı yayında, denizlerde kirliliğe neden olan gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'nin konuştuğu Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorununa değinen Bakan Kurum, "Belediyelerimizin, hocalarımızın katıldığı Marmara bölgesinde ne kadar il varsa yetkililerin katıldığı bir çalışma yaptık. 22 maddelik bir eylem planı açıkladık. Marmara en sıcak denizimiz konumunda. Deniz sıcaklığı 2,5 derece artmış durumda. Sıcaklığın artması ana etkenlerden bir tanesi." dedi. TESİSLER 7 GÜN 24 SAAT İZLENECEK Atık su artıma tesislerinin mevzuatının değiştirileceğini açıklayan Bakan Kurum, "Tesisler 7 gün 24 saat izlenecek. Zeytin altı suyu, peynir altı suyu, zeytin kara suyu için arıtma yapma zorunluluğu getiriyoruz" ifadelerini kullandı. Suyun sıcaklığına neden olan her türlü faaliyetin denetleneceğini ifade eden Kurum, "Balıkçılık faaliyetleri, ekosistem dengelerini düşünerek düzenleme altına alınacak. Sıcak suya neden olan, termal tesisler ve termik santrallerle ilgili soğutma suyunun sıcaklığını takip edeceğiz." şeklinde konuştu. "UYMAYANLARIN İŞLETMELERİNİ KAPATACAĞIZ, KİMSE KUSURA BAKMASIN" Söz konusu eylem planına uyulmaması ihtimaline de değinen Bakan Kurum, "Bunları yapmadılar, kapatma cezası dahil hepsini yapacağız. Diyelim ki; uymadılar, firmalar bu eylem planı çerçevesinde yatırım yapmadı, kapatacağız kimse kusura bakmasın." dedi. Bakan Kurum'un açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Bizim bu hafta oldukça yoğundu. 1 Haziran'da Van Gölümüzü kurtarma eylem planı gerçekleştirdiğimiz çok önemli bir projemiz vardı. Van Gölü için bu çok önemli. NASA'da çekilen fotoğrafla birinci oldu. Van Gölü ve etrafını koruma altına aldık.

2 Haziran'da BM'nin Habitat Direktörü ülkemizi ziyaret etti. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'ye ödül verdiler. 

Cuma günü Zonguldak'taydık. Çok önemli çevre projelerimizin açılışını gerçekleştirdik.

MARMARA'DA MÜSİLAJ SEFERBERLİĞİ

Müsilajla alakalı çalışmalarımızı yürüttük. Bu çerçevede çok kapsamlı, kapsayıcı, ortak akılla ve bilim insanlarımızın olduğu bir çalıştay süreci başlattık.

Buradaki kirliliğin ana kaynakları nedir, bundan sonraki adımlarımızı ona göre belirlememiz gerekir diye çalıştay başlattık.

Belediyelerimizin, hocalarımızın katıldığı Marmara bölgesinde ne kadar il varsa yetkililerin katıldığı bu çalışmayı yaptık. 22 maddelik bir eylem planı açıkladık.

Buradaki çalışmaları 3 başlıkla özetleyebiliriz. Marmara en sıcak denizimiz konumunda. Deniz sıcalıklığı 2,5 derece artmış durumda. Sıcaklığın artması ana etkenlerden bir tanesi.

Marmara Denizi'nin durağan yapısı önemli rol aynıyor. Üçüncü olarak da azot ve fosforun bolluğu. Denizdeki mikroorganizmalar azot ve fosforu yiyerek şişiyorlar. Bunlar öldükten sonra denizin yüzeyine çıkıyor.

Evsel ve sanayi atıklardan kaynaklı denize bırakılan kirlilik etkili oluyor. Yayılı kaynaklar var. Zirai kaynaklar, hayvansal atıklar, gemiden kaynaklı kirleticiler var. Mikrobiyolojik kirlilikler öne çıkıyor.

Bir eylem planı hazırladık. Azot miktarını azaltmak bilim insanlarımızca bize tavsiye edilen bir yöntemdi. Marmara Denizi 5 yıl içinde eski haline gelecek.

Bilim insanlarımızın katkısıyla hem denizin yüzeyinden hem altından numuneler aldık. Arıtma tesislerinin incelemesini yapıyoruz. Bu çalışmalar netince 22 maddelik bir eylem planı hazırladık.

En önemli konumuz atık su arıtma tesislerinin kalitesini yukarı çekmek. Mevcuttaki tesisleri bu seviyeye getirmek zorundayız. Marmara'da yaklaşık yüzde 55'i ön arıtma tesisimiz var. Bu işletmelerden arıtılan sular geri kullanılamıyor. Bir de biyolojik arıtmalarımız var. Bu yüzde yaklaşık 40'ına geliyor. Bizim tamamını ileri biyolojik arıtmaya getirmemiz gerekir.

Su kaynakları bakımından diğer ülkelere göre zengin bir ülkeyiz. Ancak iklim değişikliği ile birlikte su kıtlığı yaşayabiliriz. 

Hazırladığımız 22 eylem planını herkesin fikrini alarak tartıştık. Bu çerçevede atık su arıtma tesisini yüzde azotu azaltacak şekilde dönüştürülmesi için bir plan hazırladık.

3 yıl içinde Marmara'da azot seviyesini azaltmak adına tesislerimizi dönüştüreceğiz. Belediyelerimizle de konuştuk. 

MARMARA DENİZİ EYLEM PLANI

2002 yılında bu ülkede sadece 145 tane arıtma tesisimiz vardı bugün 1170 tane tesis var. Şu an Sıfır Atık'ı konuşuyoruz. Atıkların dönüştürülmesinden bahsediyoruz. Sürekli çevreye ilişkin yatırımları devam ettirmek zorundayız. Bir yol kat ettik mi ettik. Hepsini tabiki bitiremedik. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinde yer alabileceğimiz yatırımları yapıyoruz. Bu yatırımları yaparken çevre hassasiyetini gözeterek yapmaya çalıştık. En önemlisi bilinç. Halkımızın tamamında o bilincin yaygınlaşması gerekiyor.

Marmara Denizi'ni koruma alanı ilan ediyoruz. Bütün atık su arıtma tesislerinde 7 gün 24 saat izleyecek düzeni getiriyoruz. Zeytin altı suyu, kara altı suyu bunlara ilişkin arıtma zorunluluğu getiriyoruz. Bunların hepsini bu eylem planı çerçevesinde yapacağız. Kurallara uymayan tesisleri kapatma dahil her türlü cezai işlemi yapacağız.

Bütü havzalarda denetimleri yapıyoruz. Şartlara uymayan yapılar hakkında süreç devam ediyor. Ergene Havzası ile ilgili çok önemli bir proje yürütüldü. Her türlü atık buraya bırakılıyordu 2013 yılında Türkiye'nin en kapsamlı çevre projesi gerçekleştirildi. Buradaki arıtma tesisleri atıkları temizleyecekler. Bu yatırımların hepsi eş zamanlı 3 yıllık eylem planı çerçevesinde bitirilecek. Susurluk Havzası ile ilgili atılması gereken adımlar var. Çevre işi süreklilik arzeder. Belediyeler de üstüne düşeni yapmalı. Biz merkezi hükümet olarak her türlü desteği veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.

Marmara Denizi'ni foseptik gibi kullamayız. İleri biyolojik arıtma tesislerimizle bunun önüne geçmek istiyoruz. 3 yıl içerisinde Marmara Denizi'mizin eski haline gelmesi adına bu çalışmalar yapılacak.

Biz tüm Türkiye'de yakın zamanda termik santrallerle ilgili önemli bir adım attık. Filtrelerinin değişimine dair uygulamalar yaptık. Burada aynı şekilde. Marmara için çok hızlı çalışmak zorundayız. Marmara Denizimizde 15 ayrı bölgede müsilajların temizliği çalışmasını başlattık. 7 gün 24 saat esasıyla valiliklerimiz tarafından bu süreç koordine edilecek.

Marmara'daki hayalet ağlar 1 yıl içinde toplanacak. Hem denizin dibinde hem denizin altında çalışma faaliyetlerimizi yürüteceğiz. Bu noktada da tavizimiz yok.

OKULLARA İKLİM DERSİ GELİYOR

Çocuklarımıza iklimin artık bir ders olarak okutulması gerekiyor. 

Çıkarılanları müsilajları bertaraf tesislerine gönderiyoruz. Numuneler alındı. İlk gelen sonuçlar ağır metallerin olmadığını gösteriyor.

Tarım Bakanlığımızla güzel bir çalışma yürüttük. Sürdürülebilir balıkçılık işlemine kadar her türlü detayı irdeledik. Bu balıkçılık faaliyetlerini takvime göre yapılması, buradaki balıkçılarımıza verilecek maddi destekler yine bu noktada organik tarım yapabilmek işte azot sulamayla birlikte maalesef denizlerimize gidiyor. Marmara genelinde atılacak adımlardan biri olacak.

Çevre meselesi milli bir meseledir. Herkesin böyle bakmasını düşünüyoruz. Çalışmaların devam ettirilmesi gerekiyor. Mavi Vatan o yüzden diyoruz. Buradaki tüm faaliyetler bizim geleceğimiz. Emanet edeceğimiz çocuklarımız bugün soruyorlar ne yapacağız, yüzecek miyiz. Onlara en güzel geleceği hazırlamak zorundayız. Bizim görevimiz bu. Bu eylem planlarının hepsi hayata geçecek. Biz de takipçisi olacağız. Cumhurbaşkanımız bu konularda çok hassas. 

KANAL İSTANBUL

Kanal İstanbul projesi İstanbul Boğazı'nın özgürlük projesidir. İstanbul'umuzun dönüşüm projesidir. Bu kadar devasa bir alanda 500 bin nüfus olacak. Kanal İstanbul projesi yürüyüş yollarıyla, yeşil yollarıyla, üniversiteleriyle Türkiye'nin en çevreci projesi olacak. İnşallah haziran ayında Ulaştırma Bakanlığımızın köklerini atacağı temelle Kanal İstanbul'u milletimizin hizmetine sunacağız.

Attığımız her adımı bilim insanlarımızın görüşleri doğrultusunda atıyoruz. Kanal İstanbul Projesi'ni bırakın İstanbul'a zarar vermeyi, İstanbul'a fayda sağlayacak, cazibe merkezi haline getirecek bir anlayışla yapıyoruz. Orada ekolojik yaşamın korunacağı, yeşil hayatın artırılacağı, yapılacak köprülerle geçişin sağlanabileceği, oradaki canlıların yaşayabileceği her türlü detay düşünülüp buna göre adım atılıyor. İstanbul'da deprem gerçeği var, dönüştürmek zorundayız.

KENTSEL DÖNÜŞÜM

Deprem dönüşümüyle ilgili Cumhurbaşkanımız 2013 yılında bir seferberlik başlattı. 6 ve üzerindeki depremlerde 80 bin canımızı yitirdik. Deorem dönüşümü milli güvenlik meselesi. Acilen binalarımızı dönüştürmek zorundayız. 2013 yılından bu yana 1,5 milyon konutumuzun dönüşümünü yaptık. 2002'den bu yana 1 milyon 100 bin konut ürettik. Yapı denetim sistemini yeniledik. Bugüne kadar 800 bin binanın denetimini yeni mevzuata göre yaptık.

Yıkılan yapıların yüzde 99'u 2000 ve öncesi yapılan yapılar. 1999'da bir yönetmelik çıktı ondan önce yapılmış yapılar. Yapı denetim sistemi zorunlu değildi. Bunların hepsini getirdik. Deprem öldürmez bina öldürür bunu hep söylüyoruz. O yüzden biz de şehirlerimizi depreme hazır hale getirmek zorundayız.

İstanbul'da toplam 1,5 milyon konutun dönüşmesi gerekiyor. Bunların 300 bini acilen dönüşmeli.

SALDA GÖLÜ NASIL KORUNACAK?

Salda Gölü'nde araçlar gölün kıyısına kadar giriyorlardı. Acil tedbir aldık. Ahşap bariyerlerle 500 metre yakına gelemeyecek şekilde tamamında ahşao bariyer çevirdik. Bu alanın tamamını içine alan 7 kat büyük özel çevre alanı ilan ettik.

Biz orada parti ayrımı gözetmedik. Yeşilova Belediyesi CHP belediyesidir. Atık su tesisleri yoktu. Yapacağız. Hem hibe veriyoruz hem destek veriyoruz. Dumansız hava sahası ilan ettik Salda'yı. Ziyaretçi sayısını kotaya bağladık. Beyaz adalardaki sirkülasyonu tamamen takip ediyoruz. Eski görüntüleri getirip eleştirmeye çalışıyorlar. Gölden aldığımız numune A kalite çıktı.

İKİZDERE TARTIŞMALARI

Proje bölgenin kalkınması adına çok önemli.

AYDER PLANI

Ayder'in içinden geçen yol 6 ayda yapıldı. TOKİ termal tesisin ihalesini yaptı. Araçları Ayder girişinde otoparka girecek 2 bin araçlık bir proje yapıyoruz. 52 odalı inşaatlarımız hızla ilerliyor. Kentsel dönüşüm yapıyoruz. Tam 500 milyonluk yatırım yapıyoruz. Tek amacımız çocuklarımıza daha güzel bir yarın bırakmak.

SIFIR ATIK

Bu da bizim yürüttüğümüz çok önemli bir proje. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayesinde yürüttüğümüz bir proje. Ben kendisine çok teşekkür ediyorum. Bu projemiz uluslararası alanda 2 ödül aldı.

Aylık kişi başı poşet kullanımını 9'a düşürdük. 17 milyar lira ekonomik kazanç sağlandı. Son 2 yılda sadece plastik poşetten vatandaşımız 2 milyar lira tasarruf sağladı. Bu kapsamda daha az atık ürettik. Mavi bayrakta üçüncüyüz. Sıfır atık projesiyle genel amacımız 20 milyar lira tasarruftu bunu 30 milyar liraya çıkardık. 100 bin istihdamdı bunu 150 bine çıkardık.