2018 yılında ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, İsveç, Hindistan, Japonya, Kenya, Kolombiya, Filipinler ve Türkiye’de pilot olarak gerçekleştirilen çalışma; 2020 yılında Avusturya, Brezilya, Danimarka, Fransa, Güney Afrika, İspanya, Meksika, Polonya, Senegal ve Vietnam’ın da dahil edilmesiyle tekrarlandı. Türkiye’nin dahil olduğu ilk gruptaki 10 ülkede zaman içindeki algı ve yaklaşım değişiklikleri gözlemlendi.

Gelişme var ama yeterli değil Araştırma sonuçlarına göre 2018’den bu yana Türkiye’de toplumsal cinsiyete dayalı kalıp yargılar ve tutumlarda olumlu yönde değişim gözlemlense de kadınların nitelikli eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi, nitelikli çalışan olarak istihdam edilme veya siyasete katılım imkânları, erkeklere oranla hâlâ daha az görülüyor. Araştırma sonucunda ortaya çıkan verilerin bazıları şu şekilde:

- Araştırma katılımcılarının yüzde 30’u, erkeklerin aynı iş için kadınlardan daha fazla ücret alması gerektiğini düşünürken yüzde 34’ü, kadının kocasından daha fazla kazanmaması gerektiğine inanıyor.

- Katılımcıların yüzde 54’ü evi geçindirenin erkek olması gerektiğine inandığı için erkeklerin kadınlardan daha fazla kazanmasını doğal karşılıyor.

- Katılımcıların yüzde 41.5’i, erkeğin işinin para kazanmak, kadının işinin ise ev ve aile işleri ile ilgilenmek olduğunu düşünürken yüzde 54.5’i ise kadınların daha az çalışıp ailelerine daha fazla zaman ayırması gerektiğine inanıyor.

- Anne çalıştığında çocukların zarar gördüğünü düşünen katılımcıların oranı, babaları çalıştığında çocukların zarar gördüğüne inananların tam iki katı olarak karşımıza çıkıyor.

- Katılımcıların yüzde 61’den fazlası, kadınların medya tarafından geleneksel roller dahilinde tasvir edildiğini düşünürken erkekler için bu oran yüzde 64.

- Katılımcıların yaklaşık yüzde 18’i, çoğu kadının hem evde hem de kamusal alanda kendilerini güvende hissetmediklerini düşünüyor.

- Katılımcıların çoğu eşit işe eşit ücret, tüm alanlarda kadın haklarına daha fazla saygı duyulması, kaliteli sağlık hizmetleri ve üniversite eğitimine erişim gibi konuların Türkiye’nin başarısı için önemli olduğunu düşünüyor. Fakat her üç katılımcıdan biri, oğlan çocuklarının üniversite eğitimi almasının kız çocuklarına oranla daha önemli olduğunu düşünüyor.

Medya kampanyası başlatıldı

UN Women Türkiye tarafından yürütülen Unstereotype Alliance Türkiye platformu araştırma bulgularının öne çıkması için sosyal medya kampanyası başlattı. 20 Ağustos-19 Eylül tarihleri arasında devam edecek kampanya @unstereotypeallianceturkiye Instagram hesabından ve @unwomenturkey sosyal medya hesaplarından yürütülecek. Hashtag #AlgınıDeğiştir ile lanse edilen kampanya; iş, eğitim, kişisel tercihler, finans ve şiddet alanlarında öne çıkan toplumsal cinsiyete dayalı algı ve tutumları göz önüne sererek toplumsal farkındalığı artırmayı amaçlıyor.

Geleceğin kadın mühendisleri için “Tasarlamak İsterSEN”

Sabancı Holding iştiraki, Türkiye lastik sektörü markası Brisa, kadın mühendis adaylarının yaratıcılıklarını teşvik etmek, onları yeni fikirler üretme konusunda cesaretlendirmek, farklı bakış açıları kazandırmak ve gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla girişimlerini sürdürüyor.

2020 yılında ilk defa Dünya Kadın Mühendisler Günü'nde "Tasarlamak İsterSEN" çağrısıyla başlattığı "Brisa Ideathon"u bu yıl da online olarak gerçekleştirildi. Programa katılan kadın mühendis adayları bu yıl, "Farklı lokasyonlardaki çalışanlar arasında iş birliği ve beraberlik hibrit çalışma modelinde nasıl sağlanır?" sorusuna cevap aradılar. Dört farklı üniversiteden, 29 kadın mühendislik fakültesi öğrencisinin başvurduğu Ideathon'da, seçilen öğrenciler arasından altı takım yarıştı.

Uygulanabilirlik, kattığı değer, yaratıcılık ve inovasyon, stratejilere uyum ve sunum kriterleri açısından değerlendirilen projeler arasından "GörürSEN Güçleniriz" adlı sanal gerçeklik projesiyle katılan takım birinci seçildi. Toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen ve bu doğrultuda kadın mühendislerin gelişimi ve sektöre katılımı için projeler yürüten Brisa, Ideathon kapsamında ayrıca katılımcılara yönelik İnovasyon, empati kurma, problem tanımlama, fikir üretme ve prototipleme, test etme ve değerlendirme başlıklarında eğitim ve çalışmalar da gerçekleştirdi.

Biyoteknolojide “Kadınlar İçin En İyi İşveren”

Biyoteknoloji şirketi Amgen, Forbes tarafından iki yıl üst üste "Kadınlar İçin En İyi İşveren" seçildi. "Amerika'nın En İyi Büyük İşverenleri"nden biri olarak gösterilen Amgen ayrıca araştırmada, "Çeşitlilik İçin En İyi İşverenler"den biri ve "Yeni Mezunlar İçin En İyi İşverenler"den biri seçildi. Pandemi birçok kadının kariyerini değiştirmesine veya çalışmayı tamamen bırakmasına neden olurken, Amgen'de çalışan kadınların yüzdesi son birkaç yıldır yüzde 52'de sabit kaldı. Ayrıca, şirketin liderlik rollerinde kadın yüzdesini artırma çabaları olumlu sonuçlar veriyor. Şirkette son bir yılda üst düzey yönetici düzeyinde ve üzerinde pozisyonlardaki kadın oranı yüzde 8 ve üst düzey yönetici/direktör pozisyonundaki kadın oranı ise yüzde 4 arttı. Amgen'in şirketin en kıdemli liderlerinden oluşan Global Operasyon ekibinin yaklaşık yüzde 40'ını kadınlar oluşturuyor.