Patolojik Yalancı Nedir? Patolojik Yalancı Kime Denir? Herkes zaman zaman yalan söyler ya da gerçekleri kasıtlı olarak çarptır ancak bazı insanlar sürekli olarak inandırıcılık sınırlarını aşan yalanlar söylerler. Patolojik yalancılık olarak adlandırılan bu durumun, bir psikolojik rahatsızlık olarak kabul edilip edilmeyeceği tıp dünyasında ve akademik topluluklar arasında tartışması devam eden bir konudur.

Bu makalede; patolojik yalancılığın kapsamına giren durumların neler olduğu ve kompulsif (dürtüyle ortaya çıkan) yalancı ile patolojik yalancı arasındaki farklar özetlenmiştir.

Patolojik Yalancılığın Spesifik Özellikleri

  • Yalan söyleme amacı genellikle dikkat ve sempati kazanmaktır.
  • Yalanlar genellikle görkemli hatta fantastik hikayelerdir.
  • Patolojik yalancı, anlattığı hikâyenin ya kahramanı ya da kurbanıdır.

Normal Yalancı ile Patolojik Yalancı Arasındaki Farklar

Çoğu insan bazı gerçeklerin sonuçlarından kaçınmak için zaman zaman yalan söyler. Başkaları ile pozitif ilişkiler tesis etmek için “saç kesimin sana çok yakışmış” türünden yalanlar, normal yalanlar olarak kabul edilir. Öte yandan patolojik yalanların sosyal bir değeri yoktur ve çoğunlukla tuhaf ögeler içerirler. Hatta tam tersine; yalanı dinleyen kişi üzerinde yıkıcı etkilere yol açabilirler. Patolojik yalancılar, zamanla ailelerinin ve arkadaşlarının güvenini kaybeder ve bu nedenle ilişkileri olumsuz etkilenir. Aşırı durumlarda yasal sorunlar söz konusu olabilir.

Patolojik Yalancılar ile Kompulsif Yalancılar Arasındaki Farklar

Bu ikisi sıklıkla birbiri yerine kullanılsa da aslında farklı terimlerdir. Her ikisi de yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmiştir. Ancak bu ikisinin gerekçeleri farklıdır. Patolojik yalancılar dikkat çekme ve sempati kazanma amacı ile yalan söylerken kompulsif yalancıların yalan söylemelerinin spesifik bir nedeni yoktur. Hatta yalan söyleme nedenleri bir zorluktan kurtulmak ya da bir avantaj elde etmek bile değildir. Onların yalan söyleme nedeni kendilerini yalan söylemekten alıkoyamamaktır.

Patolojik Yalancılığın Tarihi Kökeni

Kasıtlı olarak doğru olmayan bir bilgi verme eyleminin (yani yalan söylemenin) tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Ancak patolojik yalancılık terimi ilk kez 1891’de Alman psikiyatrist Anton Delbrueck tarafından tıbbi literatüre kazandırılmıştır.üDelbrueck çalışmasında, fantastik yalanlar söyleme bozukluğunu “pseudologica phantastica” (düşlemsel yalanlar) adını verdiği kategori altında tanımlamıştır.

Semptomlar

Patolojik yalancılar, egolarını ya da özgüvenlerini güçlendirmek, sempati kazanmak, suçluluk duygularını haklı çıkarmak ya da bir fantezi yaşamak gibi komplike nedenlerle ya da sıkıntılarını hafifletmek gibi basit nedenlerle yalan söylerler.

1915’te çığır açan bir psikiyatr olan William Healy, konu ile ilgili olarak; bütün patolojik yalanların egosal bir motifle ortaya konduğunu ve yalanların hepsinin yalancının olmak istediği kişi gibi görünmesine hizmet ettiğini söylemiştir. Yani aslında yalan söylemenin temel amacı kendini tatmin etme arayışıdır.

  • Bu hikayeler; masalları andıran fevkalade tuhaf detaylara sahiptir, Sıklıkla cesaret, ün, zenginlik gibi temalar görülür. Örneğin; hikayelerinde hiç tanışmadıkları ünlü kişilerle yakın arkadaş olduklarını, çok önemli gizli sırlara vakıf olduklarını ya da herhangi bir konuda olağanüstü derecede yetkin olduklarını ima eden detaylar vardır.
  • Patolojik yalancıların hikayelerinin yıldızı kendilerdir, hikayelerin ya karamanıdırlar ya da kurbanı!
  • Hikayelerine gerçekten inanırlar. Muhtemelen “Yalan söyleyen aslında kendini kandırır!” atasözü, patolojik yalancıların içinde bulundukları duruma işaret etmektedir.
  • Etraflarınca başkaları için endişe duymayan; öz merkezli bireyler olarak görülebilirler.
  • Patolojik yalancılık, doğuştan gelen bir kişilik özelliği tarafından yönlendirilen kronik bir eğilim olarak kabul edilir. Yani, patolojik yalancılar yalan söylemek için dışsal motivasyona ihtiyaç duymazlar; motivasyonları içseldir (örneğin, pohpohlanma arzusu, dikkat çekme veya sempati toplama arzusu vb.).
  • Hikayeleri değişebilir: Görkemli, karmaşık fantezileri her zaman aynı şekilde anlatmak zordur. Patolojik yalancıların hikayelerinin bazı ögeleri her anlattıklarında biraz değişebilir.
  • Şüphe duyulmaktan hoşlanmazlar: Patolojik yalancılar, hikayelerinin inanılırlığı sorgulandığında genellikle savunmacı ve hırçın bir tavır benimserler. Tutarsızlıklar ortaya konup köşeye sıkıştırıldıklarındaysa itiraf etmek şöyle dursun daha da fazla yalan söyleyerek haklılıklarını ispata çalışırlar.

Patolojik Yalancı Nedir, Patolojik Yalancı Kime Denir, kimler yalan söyler, yalan söylemenin tutarsızlığı nedir, patolojik yalancı tespiti nasıl yapılır, patolojik yalancılığın tedavisi var mı, düşlemsel yalan ne demek, düşlemsel yalan nedir, yalan söylemek psikolojik bir rahatsızlık mı, insanlar neden yalan söyler, patolojik yalan ve yalan söylemenin arasındaki farklar nedir