Gündem

Mersin'de parkta uyuyakalan çift, düğün paralarını çaldırdı

Abone Ol

Mersin'de evlilik hazırlığı yapan çift, kutlama için gittikleri restoran dönüşünde dinlenmek için oturdukları parkta uyuyakalınca düğün parasından oldu.

Mersin'in Yenişehir ilçesinde oturdukları parkta uyuyakalan Fatma Polat ile Mustafa Zülküflü, sabah uyandıklarında çantalarının çalındığını anladı. Evlilik hazırlığı içinde olan çift, çantalarıyla birlikte bin 800 euro, 650 TL ve üç cep telefonunu çaldırdıktan sonra soluğu karakolda aldı.

Mersin'de yaşayan 35 yaşındaki Fatma Polat ile Almanya'da restoran işleten 51 yaşındaki Mustafa Zülküflü, heyecanla evlilik hazırlığı yaparken, yaşadıkları olayla büyük bir şok yaşadı. Fatma Polat ile nikah işlemlerini yapmak için Mersin'e gelen Mustafa Zülküflü, yorgunluğa yenik düşüp merkez Yenişehir ilçesinde parkta uyuyakalınca düğün parasından oldu. Polat ve Zülküflü çifti, düğün parasını çaldırınca savcılığa suç duyurusunda bulunarak, evlenebilmek için paralarının bulunmasını istedi.

"EŞİMİN UYUDUĞUNU GÖRÜNDE BEN DE UYUDUM"

Nişanlısının, evlenmek için Almanya'dan Mersin'e geldiğini belirten Fatma Polat, "Burada hem nikah işlemlerimizi yaparız hem de fotoğraf çekimlerimizi yaparız dedik. Ancak, korona virüs salgını nedeniyle şu an nikah işlemlerini yapamıyoruz. En azından fotoğraflarımızı halledelim dedik ve cumartesi günü fotoğraf çekimini tamamladık. Aynı günün akşamında Kushimato Sokağının ilerisinde bir restorana gittik, yemek yedik, aramızda eğlendik. Çıkışta biraz yürüdük ve Muğdat Camii'nin bulunduğu sokakta küçük bir bahçenin önünde kedi gördük ve onu sevdik. Bahçenin kenarına oturduk, eşim başını dizime koyup ''5-10 dakika dinleneyim'' dedi. Gece biraz da geç saatlerdi, 02.00-03.00 sıralarıydı. O sırada bir beyefendi iki defa önümüzden geçti; 'Ne arıyorsunuz' diye sordum, 'eşimi' ya da 'arkadaşımı arıyorum' gibi bir şey söyledi. Daha sonra eşimin uyuduğunu görünce ben de dalmışım" dedi.

"O PARA BİZİM DÜĞÜN PARAMIZDI''

Sabah saat 07.00 sıralarında uyandıklarını, ancak bu kadar süre uyumalarının mümkün olmadığını dile getiren Polat, "Gece saat 03.00'ten sabah 07.00'ye kadar uyuyakalmamız mümkün değil. Eşimin uykusu çok hafif, ben de öyleyim. Sabah bir uyandık ki, eşimin çantasında bin 800 euro, iki tane cep telefonu ve benim çantam yok. Çantamın içinde 650 TL para, birkaç gün önce aldığımız cep telefonu ve kimlik kartlarım vardı. 4-5 saat nasıl uyuyakaldık, buna hala inanamıyoruz. İki defa önümüzden geçen beyefendiden şüpheleniyoruz. Zaten kamera kayıtları için biz yetkili yerlere başvurduk. Bu konuyla şu an hem karakol hem savcılık ilgileniyor. O para bizim düğün paramızdı. Lütfen, insanlık namına böyle bir şey yapılmaz. Eşim o parayı düğün parası olarak getirmişti, o parayla düğün yapacaktık. Bu nasıl bir insanlık? Bu işin peşindeyiz. Ben de eşim de ne pahasına olursa olsun kesinlikle bu işin peşini bırakmayacağız" diye konuştu.

"NEDEN KİMSE POLİSİ ARAMADI?"

"Bu kadar süre uyumamız mümkün değil. Bize bir şey koklattıklarından şüpheleniyoruz" diyen Polat, kendilerini bu halde gören insanların polisi aramamalarına da tepki gösterdi. Polat, "Bizi orada kesebilirlerdi de. Bize bir şey olmuş olabilirdi, belki hastalandık, belki kalp krizi geçirdik. Neden kimse polisi aramadı? Neden kimse 'burası uyunacak yer mi' diye bizi uyandırmadı? Daldığımızı gören birinin bize bir şey koklatmış olabileceğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

"KAMERA GÖRÜNTÜLERİ ALINACAK"

Olayın ardından hemen oradaki bir çorbacıdan polisi aradıklarını ve gelen ekiple birlikte karakola gidip ifade verdiklerini kaydeden Polat, bugün de cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Avukatlarının da konuyla ilgilendiğini dile getiren Polat, "Savcılık kararıyla o kamera görüntüleri de alınacak. O kişi her kimse emanetimizi ya getirip bize verecek ya da biz sonuna kadar davamızın peşindeyiz" ifadelerini kullandı.

Mustafa Zülküflü ise çok yorgun olduğu için nişanlısının dizinde uyuyakaldığını belirterek, "Ben de hanıma güvendim. Hanım da uyuyunca biz soydular. Şimdi mağdur durumdayız. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. O insan emanetimizi getirsin lütfen. Başka insanlara da böyle bir şey olmasın; yazıktır, günahtır" şeklinde konuştu.