İktisatçı Mahfi Eğilmez, kişisel web sitesinde yayınladığı son yazısında 2001-2021 yılları arasında Türkiye ekonomisinin bir özetini yaptı. Türkiye'deki dolar kuru ile kişi başına düşen millî geliri kıyaslayarak ekonominin durumunu değerlendiren Eğilmez, 'yoksullaştıran büyüme' kavramını şöyle tanımladı: "Ülke daha fazla üretip daha fazla ihraç eder hale geldiği halde dış ticaret hadleri bozulduğu için daha az tüketebilir duruma gelmişse bir başka ifadeyle ülke büyümüş ama refahı azalmışsa buna yoksullaştıran büyüme deniyor (Jagdish Bhagwati'nin yoksullaştıran büyüme tezi.)"

Türkiye’de daha değişik bir yoksullaştıran büyüme süreci yaşandığını aktaran Eğilmez'in yazısından bir bölüm şöyle:

"Türkiye’nin 2003 – 2020 arasında yaşadığı bu gelişme önce zenginleştiren sonra yoksullaştıran büyüme serüvenidir. Türkiye, doğru politikalar uyguladığı 2003 – 2008 arasında kişi başına gelirini hızla artırarak zenginleştiren büyüme olgusunu yaşamış, çeşitli bozulmalar olsa da bu eğilim 2013 yılına kadar sürmüş ve Türkiye azalan bir eğilimle de olsa kişi başına gelirini artırarak büyümeye devam etmiştir. 2013 – 2020 arası dönem ise Türkiye’nin olumlu ivmeyi yitirdiği dönemdir. Bu dönemde ekonomi büyümeye devam etse de kişi başına gelir sürekli düşüş halinde olmuştur. Bu döneme de yoksullaştıran büyüme dönemi diyebiliriz. Özetle söylemek gerekirse Türkiye 2003 - 2013 arasında zenginleştiren büyüme, 2014'den bugüne kadar da yoksullaştıran büyüme olgusu yaşamış bulunuyor. Türkiye’nin kişi başına gelirini artırmaya devam edebilmesi için 2009’dan ve özellikle de 2013’den sonra yaptıklarının tersini yapması, bir başka ifadeyle hiç zaman geçirmeden AB ile tam üyelik müzakerelerine geri dönmesi, sosyal, siyasal ve ekonomik alanda yapısal reformları yapması gerekiyor. Ancak bunlar yapılabilirse Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı uygulaması sırasında olduğu gibi doğrudan yabancı sermaye girişinin de etkisiyle yeniden bir zenginleştiren büyüme modeline dönüş sağlanabilir." YAZININ TAMAMI ERTANHABER NEDENHABER