Dünya, savaşlar, iklim değişikliği, ekonomik krizler ve politikbelirsizliklerle adeta çalkalanıyor. Bu karmaşa, insanları dahagüvenli bir gelecek arayışına itiyor. Sonuç: Kitlesel göçdalgaları. Son on yılda dünya genelinde 281 milyon kişi göç etti. Türkiye ise bu büyük hareketlilikte kilit bir oyuncu haline geldi. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-Gazze çatışmaları veSuriye’deki iç savaş, Türkiye’yi göçmenler için bir sığınakhaline getirdi.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2023’te Türkiye’ye gelengöçmen sayısı 5 milyonun üzerine çıktı. Bu rakamın büyük birkısmını savaş bölgelerinden gelen insanlar oluşturuyor. Ukrayna’dan gelenlerin sayısı, son iki yılda %200 artış gösterdi. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirler, göçmenlerin ilk durakları haline geldi. Ancak bu şehirler, sadece birer başlangıçnoktası. Göçmenlerin çoğu, daha az kalabalık ve yaşam maliyetidüşük şehirlere yöneliyor.
Göç İdarelerinde Artan Yoğunluk
Türkiye’de Göç İdareleri, neredeyse her gün rekor başvurularalıyor. 2024 itibarıyla Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nünaçıkladığı verilere göre, günde ortalama 10 bin başvuruyapılıyor. Her başvuru, detaylı bir inceleme ve onay sürecigerektiriyor. Pasaportlar, doğum belgeleri, eğitim sertifikaları vedaha fazlası… Bu belgelerin eksiksiz ve hatasız olması şart. Pekçoğu noter onaylı tercüme isteyen bu belgeler için Protranslategibi firmaların sunduğu https://www.protranslate.net/tr/noter-tasdikli-ceviri/ adresindeki gibi online hizmetlerdenfaydalanılabiliyor.
Pek çoğu detaylı ve meşakkatli süreçlerden geçen göçmenlerdenbiri olan Hasan, ailesiyle birlikte Suriye’den Türkiye’ye geldi. "Bir başvuruyu eksik belgeyle yaptığımızda, aylarca beklemekzorunda kalıyoruz," diyor. Bu gibi durumlar, belgelerindoğruluğunun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. O yüzdenhem belgeleri eksiksiz teslim etmek gerekirken, hem de onayıglobal ölçekte geçerli noterli tercümeleri yapılmış halde yapılanbaşvurular süreçleri hızlandırma konusunda destek oluyor.
Kadın ve Çocuk Göçmenlerin Artan Sayısı
Göçmenler arasında kadın ve çocukların sayısındaki artış da dikkat çekici. UNHCR raporlarına göre, Türkiye’dekigöçmenlerin %50’den fazlası kadın ve çocuklardan oluşuyor. Bu durum, göç politikalarının ve destek programlarının kadın veçocukların ihtiyaçlarına daha fazla odaklanmasını gerektiriyor. Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim, bu gruplar için en kritikkonular arasında.
9 yaşındaki Fatma’nın hikayesi buna iyi bir örnek. Savaşsırasında ailesiyle birlikte Halep’ten kaçarak Türkiye’ye gelenFatma, Türkçe bilmediği için eğitimine devam etmektezorlanıyordu. Ancak, yerel bir STK’nın desteğiyle Türkçeöğrenip okuluna dönebildi. Şimdi, Fatma doktor olmayı hayalediyor.
Göçmenler İçin Barınma ve Uyum Zorlukları
Göçmenlerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, uygunbarınma koşullarını bulmak. Özellikle büyük şehirlerde, kirafiyatları sürekli artıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre, 2023’te konut fiyatları %80 arttı. Göçmenler, sınırlı maddiimkanlarıyla daha uygun konutlar arayışında.
Bunun yanı sıra, dil bariyeri ve kültürel farklılıklar, göçmenlerintopluma uyum sağlamasını zorlaştırıyor. Göçmenlerin %60’ı Türkçe bilmediğini veya yeterince konuşamadığını belirtiyor. Dil öğrenme programları ve yerel topluluklarla etkileşim, busüreci kolaylaştırmada önemli bir rol oynuyor. Belgelerin Türkdiline tercümesi ile yerel okullara başvuru yapma imkanıbuluyorlar, noter onaylı tercümesini yaptırdıkları diplomaları ilede Türkiye'de Yök denklik başvuruları yapabiliyorlar.
Eğitim ve İş Hayatına Katılım
Türkiye’de göçmenlerin %30’u çalışma çağında, ancak işgücüne katılım oranları oldukça düşük. Bunun temelsebeplerinden biri, resmi belgelerin eksikliği ve işverenleringöçmenlere karşı önyargıları. Yine de, Türkiye İş Kurumu’nun(İŞKUR) verilerine göre, son beş yılda 100 binden fazla göçmenTürkiye’de iş buldu.
Eğitim ise başka bir zorluk. 2023’te Türkiye’deki göçmençocukların %40’ı eğitim sistemine tam olarak entegre olamamışdurumda. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlattığı çeşitliuyum programları ve dil kursları sayesinde bu oran giderekdüşüyor.
Göçmenlik Süreçlerindeki Teknolojik Yenilikler
Son yıllarda teknolojinin göçmenlik süreçlerine entegrasyonu, işlemleri büyük ölçüde hızlandırdı. Göç İdaresi’nin e-Devletplatformu üzerinden sunduğu online başvuru ve randevuhizmetleri, hem göçmenlerin hem de yetkililerin işinikolaylaştırıyor. 2024’te online başvuru yapanların sayısı, toplambaşvuruların %70’ini oluşturdu.
Ancak, teknoloji tek başına yeterli değil. Göçmenler, belgelerinidoğru bir şekilde hazırlamak ve süreci sorunsuz tamamlamakiçin hâlâ uzman desteğine ihtiyaç duyuyor. Bu noktada, rehberlik ve danışmanlık hizmetleri devreye giriyor.
Savaşlar ve Göçmenlik Üzerine Etkileri
Savaşlar, göçün temel nedenlerinden biri. Türkiye, bu konuda önsaflarda yer alıyor. Rusya-Ukrayna savaşı, 2022’den bu yana 1 milyondan fazla insanı yerinden etti ve Türkiye, bu göçmenlerinbüyük bir kısmını kabul etti. Benzer şekilde, İsrail-Gazzeçatışması ve Lübnan’daki ekonomik kriz, göçmen akışınıartırmaya devam ediyor.
Göçmenlik ve Yeni Hayatlar Kurma
Göç, bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Her göçmen, yeni birülkede sıfırdan bir hayat kurma mücadelesi verir. Türkiye, bumücadelede göçmenler için kritik bir rol oynuyor. Resmibelgeler, eğitim, iş olanakları ve sosyal uyum süreçleri, göçmenlerin bu yeni başlangıcı yapabilmeleri için hayati önemtaşıyor. Göçmenlik süreci tabiki sadece belgelerden ibaret değil. Her belge, yeni bir hayatın anahtarıdır. Türkiye, bu anahtarlarıdoğru ellerle buluşturarak göçmenlerin daha iyi bir gelecek inşaetmesine olanak tanıyor. Göçmenlik, bireylerin yeni fırsatlarladolu bir hayat kurmasına yardımcı olan bir süreçtir ve bu süreçteherkesin katkısı önemlidir. Türkiyede 2025 yılında devametmesi beklenen göçmen dalgasının sosyo-ekonomik ve kültüreltarafta ülkemize ne şekilde katkıları olacağını da yakındagöreceğiz.