Amerikan haber ajansı Associated Press'in (AP) mayıs ayında yayımladığı haberde, yakıt ve ticari yük gemileri için dünyanın en önemli deniz kontrol noktalarından biri olan Mayyun Adası'nda gizemli bir hava üssü inşa edildiği belirtilmişti.
Habere göre, Yemen hükümet yetkilileri, 2019'da Husilere karşı Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyondan çekildiğini duyurmasına rağmen BAE'nin söz konusu üssün inşasının arkasında olduğunu iddia etmişti.
BAE, Şubat 2020'de Yemen'deki askerlerini tamamen çektiğini açıklasa da Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri birkaç gün önce Abu Dabi'nin hala koalisyon güçleri bünyesinde faaliyet gösterdiğini ortaya koydu.
BAE, AP'nin Mayyun Adası ile ilgili haberine ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı.
- YEMEN'DEN TEPKİLER
Mayyun Adası'nda askeri üs inşasıyla ilgili iddiaların ardından halktan ve Yemen Meclisinden tepkiler yükseldi.
Meclis Başkan Yardımcısı Abdulaziz Cabbari, 25 Mayıs'ta Twitter hesabından paylaştığı mesajında, BAE'nin Mayyun Adası'nda yaptıkları karşısında sessiz kalınmasını "Yemen'in egemenliğinin ihmali" olarak niteledi. Cabbari, Yemen hükümetine hitaben "Ülkesinin egemenliğini ihmal eden meşruiyetini kaybeder." ifadelerini kullandı.
Yemen Meclisi, 26 Mayıs'ta hükümete, Mayyun Adası'nda askeri üs inşa edilmesine ilişkin milletvekillerinin sorularını içeren bir mesaj gönderdi.
Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik de 7 Haziran'da, ilgili mercilere Mayyun Adası'nda üs kurulmasına ilişkin soruşturma açılması, ayrıntılı bir rapor hazırlanması ve sonuçlardan milletvekillerinin haberdar edilmesi talimatı verdiğini bildirdi.
- HUSİLERDEN BAE'YE "İŞGAL GÜCÜ" NİTELENDİRMESİHusilere bağlı SABA haber ajansına göre, Husilerin sözde Dışişleri Bakanı Hişam Şeref, 2 Haziran'da yaptığı açıklamada, "BAE işgal güçleri, Yemen topraklarının bir kısmı ve adalarında bir oldubittiyi dayatmak için yasa dışı uygulamalar ve umutsuz girişimler yürütüyor." ifadelerini kullanmıştı.
"BAE'nin şu anda Sokotra takımadaları ve Mayyun Adası'nda yaptıkları, sessiz kalınamayacak bir durum ve uluslararası hukuka da aykırı." diyen Şeref, Abu Dabi'yi "ateşle oynadıkları Yemen toprakları ve adalarını terk etmemeleri halinde, kibirlerinin bir sonucu olarak alevlerin yakında kendilerine de ulaşabileceği" konusunda uyardı.
Gözlemciler bunu Husilerin, Suudi Arabistan'a olduğu gibi BAE'ye de insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzelerle saldırılar başlatma konusunda üstü kapalı bir tehdidi olarak değerlendirdi.
- BAE'NİN SESSİZLİĞİ, KOALİSYON GÜÇLERİNİN YORUMU
BAE, Mayyun Adası'nda hava üssü inşa ettiği yönündeki iddialarla ilgili sessizliğini korurken Suudi Arabistan resmi ajansı SPA, 3 Haziran'da dikkat çekici bir haber yayımladı.
Koalisyon güçlerindeki bir kaynağa dayandırılan haberde, BAE güçlerinin Sokotra ve Mayyun adalarında bulunduğuna dair haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
Haberde Mayyun'daki hazırlıkların koalisyon güçlerinin kontrolü altında olduğu, Yemen hükümet güçlerini ve hükümete bağlı Batı Sahili Ortak Kuvvetlerini desteklemeye, deniz seyrüseferini güvenceye almaya hizmet ettiği aktarıldı.
BAE'nin Yemen'den çekildiğini duyurmasına karşılık söz konusu haberde, BAE'nin çabalarını koalisyon güçleriyle Marib'i Husi milislere karşı havadan savunmaya yoğunlaştırdığı kaydedildi.
Haberde, Yemen'in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermenin, koalisyonun ilkeleri ve temel değişmezleri arasında olduğu vurgulandı.
- "HİÇBİR TARAFIN YEMEN TOPRAKLARINDAN VAZGEÇMEYE HAKKI YOK"
Bu gelişmeler, Yemen hükümet yetkililerini ve uzmanları, Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonu hedeflerinden sapmakla suçlamaya ve koalisyon ile meşru hükümet arasındaki ilişkiyi düzeltme çağrısı yapmaya yöneltti.
Yemen Enformasyon Bakan Yardımcısı Muhammed Kayzan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Yetkili makamların yerel raporları, BAE'nin Mayyun Adası'nda şüpheli faaliyetlerinin varlığını doğrulamaktadır." ifadelerini kullandı.
Bu eylemlerin Yemen'in egemenliğini olumsuz etkilediğini ve BAE'nin Yemen'den resmen çekildiği yönündeki iddialarla çeliştiğini aktaran Kayzan, şunları kaydetti:
"Koalisyon güçlerinin açıklaması, adada bazı gelişmeler olduğunu teyit ederken, Yemen, topraklarında herhangi bir yabancı ülkeyle askeri üs inşa edilmesi için anlaşma imzalanmadığını defalarca vurguladı."
Kayzan, "Hiçbir Yemenli tarafın ulusal toprakların bir karışından vazgeçmeye hakkı yok, çünkü bu egemenlik meselesidir." dedi.
Sokotra veya Mayyun adalarında inşaat çalışmaları veya teknik, askeri gelişmelerin varlığının gerekçe ne olursa olsun kabul edilemez olduğunu vurgulayan Kayzan, ülkenin egemenliğinin ihlali anlamına gelen bu durumu hiçbir Yemenlinin kabul etmeyeceğini belirtti.
Kayzan, tüm Yemenlileri hükümet ile koalisyon arasındaki ilişkinin düzeltilmesi, ilişkilerin karşılıklı saygı çerçevesinde yürütülmesi ve Yemen'in birlik ve istikrarına dayalı olması gerektiği yönünde seslerini yükseltmeye çağırdı.
- "HAVA ÜSSÜ İNŞASI SAVAŞIN KAZANIMLARINI PAYLAŞIM ÇERÇEVESİNE GIRIYOR"Askeri konular ve strateji alanında araştırmacı Ali ez-Zeheb ise "Mayyun Adası'nda bir askeri hava üssü inşa edilmesi, Yemen'deki savaşın kazanımlarını paylaşma çerçevesine giriyor. Meşru yönetim de bunun karşılığını aldı. Hiçbir uluslararası veya bölgesel taraf, karşılığını almadan herhangi bir soruna müdahale etmez." değerlendirmesinde bulundu.
Hükümetin Mayyun Adası'ndaki gelişmeleri Yemen boyutundan ziyade daha çok İran'a karşı Arap milliyetçiliği boyutuyla bağlantılı gördüğünü belirten Zeheb, "Hükümet bu nedenle konuyu Sokotra Adası'nda yaptığı gibi gündeme getirmeyecektir." görüşünü savundu.
Mayyun'da yaşananların, hükümetin Husilerle arasındaki konumunu güçlendirmek ve siyasi kazanımlar elde etmek için verdiği tavizlerin bir parçası olduğu yorumunu yapan Zeheb, İran tehdidinin herkes için en büyük tehlike olmaya devam ettiğini söyledi.
Zeheb, "Suudi Arabistan ve BAE, Yemen savaşında çok şey ödedi. Bunun bir bedeli olacağı belliydi. Bu bedel de Suudi Arabistan ve BAE başta olmak üzere koalisyon ülkelerinin ulusal gündeminin stratejik bir hizmetkarı olmaktır." ifadelerini kullandı.
Mayyun Adası'nın stratejik bir konumda bulunduğunu ve Kızıldeniz'deki deniz güvenliğinde etkili bir figür olduğunu dile getiren Zeheb, şöyle devam etti:
"BAE'nin Mayyun'da bir askeri üste mevcudiyeti, Afrika Boynuzu'ndaki (adanın doğusundaki ülkeler) varlığını tamamlar. Bu BAE'nin aktif uluslararası ortakları İngiltere, ABD ve Fransa'nın çıkarlarını da destekler. Aynı zamanda, özellikle Kızıldeniz'de her geçen gün daha görünür hale gelen İran tehditlerine karşı Suudi Arabistan'ın ve ulusal güvenliğinin çıkarlarına da hizmet eder."
Zeheb, Suudi Arabistan ile BAE arasında, Yemen kıyıları ve adalarındaki nüfuz paylaşımı konusunda küçük farklılıklarla birlikte stratejik ittifakın hala var olduğunu söyledi.