Aslen İzmirli olan ve İstanbul'da yaşayan 63 yaşındaki kimya mühendisi Reşat Altunay, 2007 yılında nefes darlığı şikayetiyle hastaneye gitti. Yapılan tetkiklerde, Altunay'da doğuştan kalp kası kalınlaşması ve büyümesi olduğu tespit edildi. Reşat Altunay, konulan teşhisin ardından yaşantısına bu şekilde devam etti. Altunay, 2015 yılında ise İstanbul'da bir kardiyolog tarafından önerilen ilaçlarla, tedavisini sürdürdü.


14 YIL SONRA SAĞLIĞINA KAVUŞTU

Bir süre ilaçla tedavisini sürdüren Altunay, daha sonra sosyal medya ve internet üzerinden araştırma yaparak, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi'nde görevli Kardiyolog Prof. Dr. Hakkı Şimşek'e ulaştı. Prof. Dr. Şimşek'e raporlarını gönderen Altunay, geçen perşembe günü Diyarbakır'a geldi. Altunay, Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi'nde Prof. Dr. Şimşek'le görüştü. Yapılan görüşmeden bir gün sonra, Prof. Dr. Şimşek'in anjiyografik yöntemle müdahale ettiği Altunay, sağlığına kavuştu. Altunay, açık ameliyata gerek kalmadan, anjiografik yöntemle 14 yıl sonra sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşadı.



20'Lİ YAŞLARDAKİ REŞAT OLACAK

Tedavi süreci ve duygularını dile getiren Altunay, "İlaç tedavisi 6 sene sürdü. Ancak ilaç tedavisinin bittiği noktaya geldik. Eforum düştü. Hastalıktaki temel nihai sonuç, efor düşmesi. Kıpırdayamayacak hale geliyorsunuz. Probleme çare aramak için Prof. Dr. Şimşek'in haberine rastladım. Ona ulaşmam 3 yıl sürdü. Hocanın peşinden koştukça, hastalarla samimi diyalog kurduğunu gördüm. Prof. Dr. Şimşek beni tedavi etti. Çok iyiyim. Ama ameliyatın nihai sonuçları, minimum 3 ay sonra çıkacaktır. Şu an bir rahatlamam var. Hemen ortaya çıkan bazı sonuçlarım oldu. Zamana yayılan bir tedavi. Bir sene sonra inşallah 20-30 yaşındaki Reşat haline dönmüş olacağım" dedi. DOĞUŞTAN KALP KASI KALINLAŞMASI VAR

Kardiyolog Prof. Dr. Hakkı Şimşek ise, hastada doğuştan kalp kası kalınlaşması olduğunu ve 14 yıldır bunun medikal tedavisini aldığını dile getirdi. Şimşek, "Medikal tedavi ile rahatlamış ama bu tam bir rahatlamaya neden olmamış. Anjiyografik yöntemle, kalınlaşmış ve kanın kalpten çıkmasına engel olan damarı tespit edip, alkol vererek, çürüterek, kasılmayı yok ederek, kanın kalpten çıkmasına engel olan bölgenin canlılığını yok ederek, kalbin önündeki darlığı ortadan kaldırıyoruz. Bu şekilde hastanın kalbi, büyük ölçüde rahatlıyor. Kan pompalarken, büyük bir dirence karşı değil de, normal damarın basıncına göre kan pompalar. İşlemimiz başarılı geçti. Kalbin, hedeflediğimiz bölgesini besleyen damarın olduğu yerde, bir darlık saptadık. Yüzde 70-80 civarında. O darlığa da açtık bir stent koyduk. Asıl amacımız olan işlemi, başarılı bir şekilde tamamladık. Hastamızda büyük bir düzelme oldu. 90 milimetre civarında olan gradiyentler, 30'lu değerlere düştü. Bu düşüşü bir hafta sonra daha çok gözlemleyeceğiz" diye konuştu. HASTALARIN BAŞKA ŞEHRE GİTMESİNE GEREK YOK

Prof. Dr. Şimşek, bu tür tedavilerin, bölgede ve kentte rahatlıkla yapılabileceğini ifade etti. Prof. Dr. Şimşek, şöyle dedi: "Kardiyoloji alanında yapılmayan işlem, burada yok diyebilirim. Dolayısıyla hastalarımızın büyükşehirlere gidip, gereksiz yere kıt imkanlarını oralarda harcamalarına gerek yok. Burada biz kardiyolojik alanda üst düzey işlemler yapıyoruz. Kalp kapak değişimi, beyin, bacak, böbrek ve bağırsaklara giden damarlara, müdahale yapılıyor. Beyine giden şah damarları da açılabiliyor. Kalp delikleri rahatlıkla kapatılabiliyor. Merkezimizde, kardiyoloji alanında yapılmayan işlem yok diyebilirim. Hastalarımızın başka şehirlere gitmesine gerek yok"
KAYNAK: DHA