Deniz kızı nedir? Deniz kızı var mıdır?

Deniz kızları, belinden yukarısı dişi bir insan görünümünde olan, ama aynı zamanda bir balıkkuyruğuna sahip olan efsaneleşmiş düşsel inanışlardır.

Dünya üzerinde bir çok kültürde deniz kızları farklı, ama birbirine çok yakın şekillerde betimlenmiştir. Sirenler gibi bazı deniz kızları denizcilere şarkılar söyleyip onları büyülerler, işlerinden alıkoyarlar ve güverteden denize yuvarlanmalarına ya da daha kötüsü geminin batmasına neden olurlar. Diğer hikâyelerde ise deniz kızları boğulma tehlikesi geçiren erkekleri kurtaran iyi kalpli deniz canlıları olarak betimlenmişlerdir. Aynı zamanda bu erkekleri su altındaki krallıklarında yaşamaya da davet ederler. Hans Christian Andersen'in Küçük Deniz Kızı'ında ise deniz kızlarından bazılarının erkekleri denizin altına doğru çekerken insanların su altında nefes alamadıklarını unuttukları ya da bilmedikleri söylenir.

Yunan Mitolojisi'ndeki Sirenler ise daha sonraları deniz kızlarıyla bir tutulmuş, hatta bazı dillerde iki yaratık için de aynı sözcük kullanılmıştır. Deniz kızlarına benzeyen diğer mitolojik ve efsanevî deniz yaratıkları ise su perileri (Nemfler gibi) ve başka formlara (Başka hayvanlara ya da diğer efsanevî hayvanlara) bürünebilen hayvanlardır.

Deniz kızı gerçek mi?

Küçük denizkızı masalını hatırlamayanınız yoktur. Küçükken yatmadan önce çoğumuz kırmızı saçlı Ariel'le suyun derinliklerinde rüyalara daldık. Mitolojiye göre ise denizkızları binlerce yıl önce yaşamış yaratıklar. Fakat 2012'de Animal Planet'in Madagaskar açıklarında çektiği video denizkızlarının gerçek olduğu iddiasına dair önemli bir ipucuydu. Peki denizkızlarının binlerce yıllık tarihinin ardında yatan gizem ne?

Animal Planet'in sualtı belgeselinden tam bir ay sonra NOAA (Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi) "Suda yaşayan insansı varlıklarla ilgili bugüne kadar hiçbir resmi belge tespit edilmemiştir" açıklamasında bulunmuştu. Yani bir anlamda suyun derinliklerinde yarı insan yarı balık canlıların yaşadığını kesin bir dille reddetti. Animal Planet'in belgeseli bir kurguydu ama bu görüntülere baktığınızda ne kadar gerçekçi göründüğünü fark edeceksiniz. Belgesel de kurgu belgesel formatında sunulmuştu.

Peki deniz kızı efsaneleri nereden geliyor? Deniz kızları gerçekten var mı? Mitolojik deniz yaratıkları mı?

Gelelim tarih boyunca ne gibi denizkızı mitlerinin karşımıza çıktığına...

Denizkızlarının varlığıyla ilgili ilk efsane M.Ö. 1000 yılına dayanıyor. Hikayeye göre Suriyeli bir tanrıça balığa dönüşmek için bir göle atlamış. Fakat güzelliğini kaybetmemiş sadece bacakları bir balık kuyruğuna dönüşmüş. O günden bu yana her kültürde farklı farklı denizkızı hikayeleri anlatılır.

Bu hikayelerden en popüleri ise Kristof Kolomb'un yer aldığı hikaye. 1493'te Haiti yakınlarında denizkızları olduğunu belirlediklerini açıkladı. Fakat gördükleri öyle masallarda anlatılanlar gibi güzel yüzlü, havalı denizkızları değildi. Hatta kızdan daha ziyade bir erkeği andırıyordu. *Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nde yer alan kayıtlara göre...

KaptanüJohn Smith ise yaptığı yolculuklarda gördüğünü söylediği denizkızları ile ilgili şu iddialarda bulundu: "Kanada'daüNewfoundland adası kıyılarında kocaman gözlü, yeşil saçlı bir denizkızı gördüm. Hatta belden aşağısının balık olduğunu fark edene kadar ona aşık olmuştum!"

Denizkızlarından bahsederken Yunan mitolojisini es geçmek olur mu? Efsaneye göre, sirenler bir adada yaşayan deniz yaratıklarıdır ve denizkızlarından farklı olarak iki kuyrukları vardır. Yaşadıkları ada uçurumlar ve kayalarla çevrilidir. Buralarda dolaşan denizciler, sirenlerin söylediği şarkıdan büyülenip gemilerini kayalıklara doğru sürmüşler. Yunan mitolojisine sirenler büyüdüklerinde denizcileri yerler.

Yunan mitolojisi deniz yaratıkları tsunami sonrası kıyıya vuran deniz kızları

2004'te Hindistan’ın Chennai kentindeki tsunami sonrası bulunduğu iddia edilen 'ilginç yaratık'ın denizkızını andırması efsanelere konu olan deniz canlılarının gerçekte var olduğu kanısını güçlendiren kalıntılardan biri oldu. Sahile vurduğu iddia edilen bu yaratık Egmore Müzesi'nde sergilendiği söyleniyor.

Editör: TUNAHAN ERTAN