Günlük yaşamda yapılacak birkaç değişiklikle de bağışıklık sistemini güçlendirmek mümkün; açık havada sabahları en az yarım saatlik tempolu yürüyüşler, sabah saat 10.00’dan önceki veya ikindiden sonraki güneş ışığından en az yarım saat faydalanmak, her gün duş almak, stresten mümkün olduğunca uzak kalmaya çalışmak, alkol ve sigara alım oranını minimuma düşürmek veya sıfırlamak, hafif akşam yemekleri tüketmek ve iyi uyumak...
Mevsim değişikliklerinin bağışıklık sistemi üzerinde etkisini göstermeye başladığı kış aylarında, dengeli beslenip, egzersiz yaparak bağışıklık sistemi kuvvetlendirilebilirsiniz. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya bağışıklık sistemini kuvvetlendiren, yorgunluğu gideren besinler ve zinde hissetmek için öğünlerde dikkat edilmesi gereken ne kadar konu varsa hepsi hakkında kısa kısa bilgiler verdi.
- Kış aylarına girerken bağışıklık sistemini güçlendirecek bir beslenme programı uygulanmalıdır. Enfeksiyonlara yakalanmamak için vitamin ve mineral yönünden zengin beslenmek gerekir. Özellikle A, C, B6, E vitamini ve çinko, selenyum minerallerinden zengin olan kış sebzelerinden brokoli, lahana, brüksel lahanası, kırmızılâhana, karnabahar, havuç, marul, yeşilbiber, roka, sarımsak, soğan ve meyvelerden portakal, mandalina, greyfurt, kivi, elmadan bir veya birkaçı günlük beslenmede yer almalıdır.
- Kış mevsiminde tüketilen vazgeçilmez yiyeceklerin başında kuru baklagiller gelir. Özellikle kuru fasulye nohut, yeşil mercimek gibi kuru baklagiller iyi birer protein kaynağıdır.
- Kış mevsiminde beslenme alışkanlığında meydana gelen değişikliklerden biri de daha yağlı yiyeceklerin tüketilmesidir. Özellikle tereyağı ve margarinleri tüketmekten kaçınılmalı, yemeklere eklenecek zeytinyağı ve diğer sıvı yağlarsa kontrollü tüketilmelidir.
- Bağışıklık sisteminin zayıflamasının en önemli nedenlerinden biri kötü beslenmek ve hareketsiz bir yaşam sürmektir. ‘’Fast food’’ türü yiyecekler vücutta vitamin ve mineral açısından eksikliklere, güneşsiz ve kapalı ortamlarda uzun süre çalışmak bedensel hareketlerin azalmasına yol açmaktadır. Bu sebeplerden bağışıklık sisteminin zayıflaması enfeksiyon hastalıkları başta olmak üzere, tansiyon, şişmanlık, şeker ve kalp gibi metabolizma hastalıklarının daha sık görülmesine yol açmaktadır.
- Süt, yoğurt, ayran, kefir gibi hayvansal besinler vücut direncini artırarak yorgunluğu azaltır.
Vücut direncini artırmak için mevsiminde bol taze meyve tüketimi çok önemlidir.
Haftada en az üç gün balık yemek, beslenmede kuru baklagillere ağırlık vermek, mevsim sebzeleri yemek, süt ayran, yoğurt, kefir gibi hayvansal gıdaları tüketmek bağışıklık sistemini güçlendirmede önemli bir yoldur. Güneşli günlerde açık havada dolaşmak ve haftada minimum 3 gün 40 dakikadan başlayan egzersizler yapmak, zinde hissetmeyi sağlar. Güçlü bir bağışıklık sistemi için antioksidan kapasitesi yüksek gıdalar tüketin.
Antioksidan kapasiteleri yüksek yiyecekler bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu yiyeceklerin ana özelliği vücudu yenileyici ve onarıcı güce sahip olmalarıdır. Semizotu, turunçgiller, ceviz, ıspanak, badem, nar, enginar, brokoli, havuç, kivi, balık, ananas, kuru baklagiller, kuşburnu, zeytin, zeytinyağı, yulaf kepeği ve yoğurt gibi besinler bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Öğünlerde bu yiyeceklere sık sık yer verilirse hastalıklara karşı vücut direnci artar. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, semizotu, pazı, dereotu, nane, marul ) içerdikleri A, C ve E vitaminleri, folik asit ve Omega 3 sayesinde kuvvetli antioksidan özellik gösterirler. Omega 3 oranını artırabilmek için haftada 3 gün balık tüketilmeli, salatalara 1 tatlı kaşığı keten tohumu eklenilebilir. Güçlü bir Omega 3 kaynağı olan ceviz tüketmekte vücuda antioksidan açısından destek olur.
Suyu asla ihmal etmeyin
Sıcaklığın azalmasıyla doğru orantılı olarak su tüketimi de azalır. Ancak vücudumuzun su ihtiyacı her mevsimde devam eder. Bu nedenle özellikle gripten korunmak için günde 2-2,5 litre su tüketin.
Yulaf tüketin
Yulaf, bağışıklık sistemini uyarıcı özelliğinin yanı sıra birçok bilimsel çalışmada kanser, mikrobiyal enfeksiyonlar, diyabet ve yüksek kolesterol tedavisinde de etkili olabileceği ortaya konulan “beta glukan” içerir. Bu nedenle özellikle sık sık soğuk algınlığı ve gribe yakalananlar, yoğun ve stresli bir çalışma temposu olanlar mutlaka beslenmelerinde yulafa yer vermelidir.
Sarımsaktan vazgeçmeyin
Sarımsak sadece yemeklerimizin vazgeçilmez bir lezzeti olarak değil; insan sağlığı için de yüzyıllardır önemli bir deva olarak kullanılır. Sarımsak içerdiği “allicin” sayesinde güçlü bir antioksidan etkiye sahiptir. Bu sayede bağışıklık sistemini destekler ve birçok hastalığın oluşumunu önler.
Yoğurt ve kefir tüketin
Son yıllarda yapılan birçok araştırma probiyotik etki gösteren besinlerin özellikle bağırsak florasını geliştirerek bağışıklık sistemini güçlendirdiğini göstermektedir. Ayrıca probiyotik besinlerin iltihabi (enflamatuvar) hastalıkların oluşumunu önlediği ve antioksidan etki gösterdiği de yapılan çalışmalarda ortaya konmuştur. Bu nedenle kefir ve yoğurdu sofralarımızdan eksik etmeyelim.
Günde 2-3 fincan yeşil çay tüketin
Yeşil çay içerdiği “kateşin” sayesinde antioksidan etki göstererek bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca kalbi güçlendirir ve kan şekerini dengeler. Ancak yeşil çayın diüretik (idrar söktürücü) etkisi olduğu için tansiyon ve böbrek hastaları, yeşil çayı doktor ve diyetisyenlerine danışarak tüketmelidirler.
Zencefil tüketin
Taze zencefil B6 vitamini, C vitamini, kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum, manganez ve lif açısından oldukça zengindir. Özellikle soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıklara karşı koruyucu etki gösterir.
Haftada 2 kez balık tüketin
Özellikle soğuk deniz balıkları yüksek miktarda antioksidan etki gösteren Omega 3 içerir. Yapılan birçok çalışma Omega 3 yağ asitlerinin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve özellikle kolon ve prostat kanserlerinin önlenmesinde yararlı olabileceğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle haftada 2 kez mutlaka balık tüketilmelidir.
Şeker tüketimini azaltın
Son yıllarda yapılan çalışmalar fazla şeker tüketiminin bağırsak florasını bozarak bağışıklık sistemini baskıladığını göstermektedir. Bu nedenle beslenmenizde mümkün olduğu kadar şeker ve şekerli besinleri azaltın.