İlerleyen günler, değişen takvim yaprakları ve yakın coğrafyamızda yaşanılan birçok etken bizleri oldukça derinden kimi zamansa yüzeysel etkiliyor. Toplumun bir kısmını konsolide eden ve bu çerçevede önemli kıstasların gerektiği kadar önemini idrak etmede, anlam karşıtlığı; hedef saptırma gibi mühim etkenleri, mütemadiyen gündemi beyhude alıkoyanlara karşı bu yazıyı yazmayı vazife bildim.
Gazi Paşa, Yakup Cemil, Hakkı, Nuri (Conker) ve Fuat (Bulca) silah arkadaşlarıyla Trablusgarp'a çeşitli zorluklara rağmen yola çıktılar.
K: https://www.atam.gov.tr/wp-content/uploads/Hale-%c5%9eIVGIN-Mustafa-Kemalin-%c4%b0lk-Sava%c5%9f%c4%b1.pdf
''Libya, Gazi Paşa'nın sol gözüdür.''
Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti'nin menfaatleri doğrultusunda hareket etmek
Doğu Akdeniz, deniz yetki alanları, münhasır ekonomik bölgeleri... Ve burada attığımız her sondaj, Mavi Vatan'a atılmış birer perçindir. Nitekim bulacağımız bir petrol rezervi, ülkenin enerji açığını kapatmak suretiyle cari açığa bir yama vazifesi görebilir. Gelişmekte olan ülkemizin, kısa yıllar içinde büyük bir ivmeyle bölgesel aktörlükten çıkıp küresel çapta başat aktör olmaması içini hiçbir mücbir sebep yoktur.
Saikler ne olursa olsun, ülkemiz, geleceğimiz ve refahımız için atılacak her kararın stk ve düşünce kuruluşları tarafından ivedilikle desteklenmesi hatta ve hatta karar mekanizmalarına, toplum yararına yeni projeler üretmesi en tabii niyettir.
Temmuz ayının ortalarında bir sondaj gemimizinde Karadeniz M.E.B.'ine sondaj için seyre çıkacağı, yetkili ve açık kaynaklarca duyurulmuştur. Akdeniz'de ki komşularımızın, bizim ve Kıbrıslı yurttaşlarımızın haklarını gasp etme cürretine kalkışmamalarını Türk Yetkililerince defaatle söylendi.
Libya'da ki gelişmelerin ışığında, mevcut Libya Hükümetinin Türkiye Cumhuriyetini lojistik ve stratejik bağlam özelinde ülkeye davet edişini ve darbeci Halife Haftar ve yardakçılarının operasyon ve planlarını büyük anlamda bozguna uğratan Türkiye Destekli Mutabakat Hükümeti, yapılabilecek bir anlaşmada elini büyük ölçüde güçlendirmiştir.
Yeni nesil veya henüz Ar-Ge aşamasında olan mühimmatların test noktası olan MENA bölgesi, yerli savunma sanayiimiz açısından da oldukça kayde değer ve uluslararası mecrada yankı getiren geri dönüşlere vesile oldu. Ordumuzun gerek meskun mahal gerekse kırsal alanda her türlü dış tehdide karşı noktasal operasyon icra ederek, sivillerin zarar görmemesi hususunda oldukça ehemmiyetle sakınıyor.
Barış istiyorsan, savaşa hazır ol şiarıyla, ekonomik, politik, teknolojik bilimum her mecrada, çalışkan olmak, üretmek ve bölgenin yegâne hamiliğine vasıl olana dek mücadelemizi kararlılıkla ifa etmemiz elzem.