Sinema Severler Buraya! Gerçek Hayattan Esinlenerek Çekilmiş Hata Sinemalarının Tüyler Ürpertici Öyküleri

IMDb: 8,6

Sinema, Wilson Rodriguez isimli bir fotoğrafçının hayatında yaşadığı birtakım olaylara dayanıyor. Rio de Janeiro'da geçen sineması, bölgedeki bir kenar mahallede artan hata onları takip ediyor. 1960-80'ler ortasındaki vakti kapsayan sinemada; hırsızların, torbacıların ve katillerin çetesi işleniyor.

IMDb: 8,1

1980'li yıllarda Güney Kore'de geçen ve gerçek hayatta yaşanmış bir hata sineması olan Cinayet Günlüğünde, Dedektif Park ve Dedektif Seo'nun tecavüz ve cinayet sürece üzere önemli cürümleri çözmeye çalışması anlatılıyor. Sinemanın komik taraflarına da değinen bu iki karakter; sineması sempatik bir hale getiriyor, eşsiz olmasını sağlıyor ve izlemeyi ilgi alımlı bir hale getiriyor.

IMDb: 8.0

1972 yılında Brooklyn'deki bir banka soygunu sonrasında; ömür mecmuasında yazılan makale, bu özel sinemaya ilham kaynağı oldu. Sinema, soygunun üstünden çok geçmeden 1975 yılında seyirciyle buluştu.

Beklenenin karşıtında giden bir banka soygunun akabinde; Sonny, Sal ve Stevie yalnızca 1000 Dolara yakın bir ölçüde parayı ele geçirirler ve orada bulunanları rehin alırlar. Efsanevi oyuncu Al Pacino'nun başrolünde olduğu bu sinema, gerçek hata sineması seven hayranların kesinlikle izlemesi gereken bir sinema.

IMDb: 8.2

Başrolünde Leonardo DiCaprio'nun olduğu sinema, 2013 yılında çıktığında herkesin dilindeydi. Dolandırıcılık ve borsayla ilgili başka kabahatlerinden dolayı 22 ay hapishanede olan Jordan Belford'un biyografisinin, 2007'de sinema sinemasına uyarlanmasına karar verildi. Günümüzde de popülerliğini sürdüren sinema bu formda ortaya çıktı.

Jordan Belfort, bu dala girdikten sonra; hırsın, bu sanayide nasıl işlediğini öğrendi. Agresif satış taktikleri ve para kazanma amacıyla uyguladığı yolla, bir hatalı ve sahtekar olarak büyük ölçüde para kazandı.

IMDb: 7.0

2004 yılında “Public Enemies: America’s Greatest Crime Wave and the Birth of the FBI, 1933-34“ başlıklı bir kitap yazan Bryan Burrough, Amerika'daki Büyük Buhran vaktinde geçen kitapta bahsedilen hatalılardan bir tanesi Jonh Dillinger'dı.

Public Enemies, genel olarak Burrough'un kitabında bahsettiği olaylardan oluşuyor. Hata, aşk ve arkadaşlığın trajik kıssasıyla gerçek cürüm sineması sevenlerinin favorilerinden bir tanesi. John Dillinger ve Billie Frechette ortasındaki romantizm, hapishane içinde ve dışındaki arkadaşlık, FBI'ın acımasız kovalamacası sineması izlemek için epeyce cazip hale getiriyor.

IMDb: 7.8

Bir başka gerçek hayattaki cürümlerden esinlenerek yapılmış sinemada ise, Bonnie Parker ve Clyde Barrow'un çetesi, belalı akaryakıt istasyonları soygunlarıyla dolu küçük mağazaları ele alınıyor. Yalnızca hırsızlıkla kalmayan çift, birebir vakitte 9 polis memurunun ve birçok sivilin vefatından de sorumlu. Garsonluktan sıkılan Bonnie, Clyde'a sonradan katıldı. 1967 imali sinema, bu genç çifti ve işledikleri kabahatleri anlatıyor.

IMDb: 6.9

Richard Kuklinski'nin kıssası, gerçek hata öykülerini seven herkes için hayli dikkat cazibeli. “The Iceman” takma ismi, hatalarını örtbas etme metotlarından biri olan öldürdüğü bireyleri dondurarak vefat vaktini zorlaştırmasından ötürü verildi. Kuklinski, hataları hakkında konuşan insanları öldürmek dışında uyuşturucu, silah ve pornografi kabahatlerine çok az dahil oldu. Ailesinden sakladığı büyük sırları ile Kuklinski'nin gerçeğe dayanan kıssasında hatalı, kolluk kuvvetleri tarafından adalete teslim edildi.

IMDb: 5.9

Öteki sinemalardan biraz farklı olarak kıssa, tartışmalı bir karakter olan Barbara Daly Baekeland'ın büyük bir yerin mirasçısıyla evlenmesine dayanıyor. 1946 yılında doğan şizofreni hastası oğlu, Julianne Moore'un canlandırdığı karakter Barbara için bir çok sorun oluşturuyor. Sinema, anne ve oğlunun güçlü öyküsünün yanı sıra sizleri koltuklarınıza çakılıp kalmanıza sebep olacak hata ve trajedileri de içeriyor.

IMDb: 8.0

Sinema, anlayacağınız üzere Truman Capote tarafından yazılan ve tıpkı ismi taşıyan kitaptan ilham alınarak çekildi. Konusu ise, 1959 yılında Kansas'ta yer alan 4 cinayeti anlatıyor. Kıssada, Richard Hickock ve Perry Smith, hırsızlığa teşebbüs edip çalınacak bedelli bir şey bulamıyor gerilerinde da şahit bırakmamak için 4 kişiyi öldürüyorlar ve polisten kaçıyorlar.

IMDb: 6.6

Avustralya'nın en uzun ve en makus üne sahip Snowtown cinayetlerinin öyküsü, sinema için bir ilham kaynağı oldu. Ana hatalılardan olan John Bunting ve Robert Wagner, toplamda 12 kişiyi öldürdü. Homofobi, uyuşturucu ve şiddet içeren 2011 üretimi sineması, gizemli biyografisi olan kıssaları seven herkesin izlemesini öneriyoruz.