İhracatçılar kuru meyvede dünyada pandemi kaynaklı olarak tüketim bilincinin, sağlıklı yaşam kaygısının desteklenmesi açısından arttığını; bu sayede ihracat payının yükselmeye devam ettiğini anlatıyor. Ancak Türkiye’de olduğu gibi dünyada da enflasyon kaynaklı bir daralmanın endişesiyle talepte bir miktar yavaşlama olabileceği de öngörülüyor.
Kuru kayısı marketlerde genel olarak 140 gramlık ambalajlarda satılıyor. Bu paketlerin fiyatı 30-40 lira arasında değişiyor. Piyasada kuruyemişçilerde ise kilo fiyatı 240 liradan 360 liraya kadar değişiyor.
Büyüklük ve kalite farkı fiyatı etkiliyor. Kuru incir 140-160 lira bandında satışta iken, üzümde ise üretici maliyetlerinin artışı kaynaklı olarak fiyat çeşitlere göre 60-90 lira arasında değişiyor.‘İçeride tüketim düşer’
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Hububat, Bakliyat, Kuruyemiş ve Kuru Meyve Meslek Komitesi Üyesi Uğur Karadoğan, genel olarak ürünlerde mahsul beklentisinde bir sorun olmadığını belirtirken, ihracat artışından ihracatçının; ürünlerin taban alım fiyatının yüksek olmasından ise üreticinin memnun olduğunu söyledi. Karadoğan, “İç piyasa için ürünler alım gücü açısından biraz yüksek olabilir ama ihracat tarafında güzel haberler alıyoruz, tonaj ve fiyatta artışlar var. Üretici için de fiyatlar iyi bir seyir izliyor. Ama yüksek fiyatın iç piyasada tüketimi biraz düşüreceği açık” diye konuştu.
Alım gücü yüksekse…Sağlıklı tüketim bilinci ve uzun raf ömrü sayesinde kuru meyve tercihinin dünyada giderek arttığına dikkat çeken ihracatçı Muhsin Çakıcı, ancak diğer ürünlere göre fiyat artışı daha fazla olan bu gruba karşı yurt içinde harcama payının azaldığını söyledi. Çakıcı, “Dünyada bir talep artışı var. Zaten bu ürünlerde sayılı üretim yapan ülkelerden biriyiz. Alım gücü yüksek ülkelerin daha çok rağbet gösterdiği görülüyor. Yerli piyasada ise sirkülasyon azaldı” dedi.
‘4 aylık satış ihracatı belirler’Geçen sezon özellikle pandemi dönemini fırsata çeviren ürünlerden birinin kuru kayısı olduğunu hatırlatan Malatya Ticaret Borsası Başkan Ramazan Özcan, 90 bin ton ihracat karşılığı 350 milyon dolar gelir elde edildiğini söyledi. Kuru kayısıda dünya üretiminin yüzde 70’ten fazlasının Malatya’dan olduğunu vurgulayan Özcan, “Biz pazar payımızı kaybetmemek için mücadele ediyoruz. Özellikle Özbekistan Vadisi rekabete geçti. İç piyasada zorlu bir sürece girdik; enflasyon baskısı var, üretici maliyetlerinde artışlar var. Tüketici tarafında da fiyatlar çok yükseldiği için kuru meyve miktarına insanların ayıracakları pay azaldı, tüketim geriledi. İhracat tarafında istikrarımızı korumak istiyoruz. Ağustos, eylül, ekim, kasım aylarında 40 bin tona yakın ihracat yaparsak, yıl geneli hedefimizi yakalamak için ilk önemli adımı atmış oluruz. Son yirmi yıl ihracat verileri gösteriyor ki, hasattan sonda ilk dört ayda ihracatın neredeyse yarısını yapmış oluyoruz. Ülkeler yıl boyu raflarında değerlendirecekleri ürünlerin büyük kısmını almış oluyor. 100 bin ton ihracat, 500 milyon dolar ihracat geliri hedefinden kopmadık. Kayısı 8 kalibre ürün var. Yani 8 dolara da ürün var, 5 dolara da ürün var. İç piyasa fiyatlarının buradan çıkışı ise 100-150 lira arasında değişiyor” diye konuştu.
‘Artık tüketiciye yansıyor’Fiyatı en hızlı artan kuru meyve olarak kayısının önemli üretim merkezi Malatya Yazıhan Ziraat Odası Başkanı Yunus Kılınç, son iki üç yıldır iklim sorunu nedeniyle yaklaşık yarı rekolte ile çalıştıklarını, bunun da artık tüketiciye yansıyan bir sorun olduğunu söyledi.
Kılınç, “Dünyada kuru meyvelerin rekoltesi daha azdır. 5 milyon ton üretimden bahsediliyor. Kuru kayısı özelinde büyük kısmını dünyaya Türkiye gönderiyor. Bu alanda çalışmalarını hızlandıran ülkeler var ama bizde şeker oranı yüksek olduğu için kurutunca da lokum gibi olur. Ama diğer ülkelerdekiler sertleşiyor, tercih edilme oranı düşük. Kayısı ağacı yaprak açmadan çiçek açar, yani her çiçek açtığı dönemde iklimsel sorunlara da açık olur. Don nedeniyle 150 bin ton rekolte beklerken 75 bin ton seviyesinde kalaacağımızı görüyoruz. Burada kuruda satış 95-100 lira arasında. Fiyat biraz daha artacaktır” dedi.