Kadına Şiddetin Nedeni "Cehalet" Kültürel Şiddet

Abone Ol

DÜNYANIN HAKİMİ ATAERKİLLER DEĞİL

Erkek veya kadın olarak kavramaya çalıştığımız, toplum içerisinde ki şiddete kucak açmakta neyin nesiydi? Ülkemizde, toplumsal hayatımızda hatta dünyanın her yerinde günden güne çoğalan şiddet eğilimi, tecavüzler, cinayetler gündemimizden eksik olmuyor. Şiddet eğiliminin çocuk yaşlara kadar inmesi, sadece insanlara değil hayvanlara kadar yönelmesi durumun ne kadar tehlikeli olduğunu göstermektedir.

kadına şiddet kadına şiddete dur de kadına şiddetin sebepleri kadına şiddetin nedeni cehalet ataerkillik kadın erkek ayrımı kadınlar

"FEMİNİZM ERKEK DÜŞMANLIĞI DEĞİLDİR"

Son dönemlerde de kadına şiddet konusu gündemden hiç düşmemektedir. Eril bir düzen içerisinde tarihsel yapılara kadar uzanan algılama ve değerlendirmeler bilinçsiz şemaların içerisinde hayatımıza katmış bulunmaktayız. Toplumumuzda “ataerkil” kavramıyla sınıflandırma içerisinde kadın-erkek ayırımı döngüsü içerisindeyiz. Hem yabancı hem de tanıdık özgün bir tarihsel toplumun sistematik düşüncesi içerisinde barbarca bir boyuta ulaştığımızı görmekteyiz. Kadınlara karşı beslenen “kadın karşıtı” yargıların “feminizm” in erkek düşmanlığı olduğu konusunda ön yargının doğmasını ve bununla yaşamayı aşılayan toplumun olaylara tepkisiz kalmasının erkek üstünlüğünü öngören bakış açılarıyla beslenmekte olduğu durumlar söz konusu. Şiddeti sadece kaba kuvvet olarak algılamakta yanlıştır. Psikolojik, cinsel, sözel ve sosyal şiddet dediğimiz sosyal medya aracılığıyla bile gerçekleştirilen birçok şiddet içerisinde yaşamaktayız. Toplumu bu kadar ilgilendiren bir konuda sessiz kalmak ve yaşananlara sadece üzülerek bakmak içler acısı bir hal.

Şunu çok merak ediyorum, bir insan şiddeti, öldürülmeyi, bu kadar işkenceyi hakkedecek kadar ne yapmış olabilir? Söz konusu hakketmekte değildir aslında hiçbir insan ne yaparsa yapsın bunları hak etmiş olamaz. Sebep ne olursa olsun psikolojik bozukluk ve eğitimsizlikten gelenin barındırdığı durumun olduğu görüşündeyim. Şiddetin her türlüsüne karşıyım. Güçlü olan güçsüzü ezmek için mi yaratıldı? Öyle bir hal aldık ki mesela şiddet denilince ilk akla gelen “kadın” figürü olmaya başladı. Bir kadınla kadının, bir erkekle erkeğin dövüşmesi de hoş değil tabi ki ama bir erkeğin kadına, bir yetişkinin çocuğa ya da hayvana karşı uyguladığı şiddet daha berbat bir durumdur.

Günümüzde kitle iletişim araçları ile gerekse sosyal medya ağlarından kadına yönelik şiddetlerin gösterilmesi ve bunun normal bir şekilde seyir aldığı diziler, izlenceler mevcut olup toplum tarafından oldukça rağbet görmektedir. Kadına şiddetin dizilerde sürekli olarak gündeme gelmesi ve normalleştirilmesi sindirici ve şiddet eğilimine yol açmakta. Gerçek hayatta şiddete maruz kalan kadınların travmasını etkileyeceği gibi, şiddete meyilli insanları tetiklemesi olumsuz sonuçların doğmasına sebep olan bir gerçektir. Şiddet meşrulaştırılamaz.

Kadına Şiddetin En Büyük Nedeni Cehalet

Bir kadın tecavüze uğradıktan, fiziki ve psikolojik şiddet gördükten sonra oklar yine kadının üzerine çevrilerek “Kim bilir ne yaptı?” sorusuyla karşı karşıya kalarak yine suçlanan kadın oluyor. “Mini etek giymeseydi tecavüze uğramazdı, kocasına karşı gelmeseydi o dayağı yemezdi, bakımlı bir kadın olsaydı aşağılanmazdı, o bir kadın bu saatte dışarıda ne işi var, kadın dediğin çalışmaz evinde oturur, kadın dediğin elinin hamuruyla erkeğin işine karışmaz, kadınlar araba süremez, ben erkeğim benim dediğim olur, erkeği kışkırtan kadındır, erkek aldatabilir” bu cehaletlerin, cahil düşüncelerin içerisinde sadece saçları okşansa bile yüzünde gülümsemesiyle günü aydınlatacak kadınların birer birer solduğuna şahidiz. Bu düşüncelerden arınılmadığı sürece şiddet olayları bitmeyecek, çocuk yaşta bile aşınılmaya başlayan cehaletin esiri olacağız. Şiddeti uygulayan kişi “Erkekliğime laf ettirdi” “Namusuma dil uzattırdı” “Ben erkeğim benim gururumu incitti” kendince savunduğu aşılanan “Ben erkeğim, ben güçlüyüm, ben her istediğimi yaparım, ben ataerkilim” savunmalarıyla kendini haklı çıkartarak şiddet eylemini daha da çok arttırdı. Sevgisini öne sürerek öldürdüm diye savunması psikolojik bozukluğun altında yatan sebeplerin başında gelir. Sevginin sonucu öldürmek değildir. Artık öyle bir durumdayız ki bir kadın bir erkekten daha fazla maaş alıyorsa bunu bile erkek eziklik olarak kabul ediyor ve kendine yediremiyor.

Çocuk yaşta bile ayrımların olması o erkek çocuğu yaramaz olur, o erkek yapar, renklerde bile yapılan mavi pembe ayrımıyla ufakta olsa şiddet eğilimine teşvik edilmektedir. Sadece kadınların değil erkeklerinde şiddete uğradığı durumları göz ardı etmek doğru olmaz. Şiddetin hiçbir türlüsü kabul görülmemelidir. Suç işlediyse dava aç, aldatılıyorsa boşan; küfür edip hakarete mi uğruyorsun kendini savun, korkma ama sorun ne olursa olsun şiddete başvurma.

Kadına şiddeti barındıran kültürel şiddet

Yanlış yorumların temelini attığı kültürel şiddetler de mevcut. “İstediği gibi gezen kadın rahattır, çok gülen kadın basittir” algılarının yanı sıra bazı değimler de “kızını dövmeyen dizini döver, 15’inde kız ya erde gerek ya yerde gerek” şiddeti meşrulaştırması söz konusudur. Günümüzde kadının kadına yaptığı şiddetlerle bile karşı karşıyayız. Kültürel kodları kullanarak veyahut psikolojik baskı yaparak bir kadının “sen kadınsın erkeğin gönlünü yap, kadın dediğin erkeğini taşır, kocam ne yapsa haklıdır sende öyle düşün” kız dışarı çıkmış bu saatte ne işi var, erkeklerle geziyor iyice kendini aşmış, elbise giymiş kız dediğin edepli olur, dedikodu, art niyet, olumsuz imalar da kadınların kadınlara yaptığı şiddettir

Kadınlar sadece ev hanımı olmak, çocuğa bakmak, erkeği yüceltmek, cinsel bir obje olarak dünyaya gelmedi. Cinsiyet rolüne uygun davranmasını bekleyerek karşı çıktığında güç gösterisi yaparak ezemezsiniz. Günah kadın için neyse, erkek içinde odur. Erkek yapar diye bir ayet inmedi.

"ŞİDDET AHLAK SEVİYESİ DÜŞÜK ERKEKLERE HER ZAMAN ÇEKİCİ GELMİŞTİR"

Elbert Einstein “ Şiddet, ahlak seviyesi düşük erkeklere her zaman çekici gelmiştir.” Sözüyle aslında kültürel ve eğitimsiz sıradan akıllar tarafından muhteşem ruhlara yapılan şiddetin muhalefetine maruz kaldığını öngörmüştür. Çoğalan bir merhametsizlik içerisindeyiz. Vicdanımızda süre gelen bir ayaz var. Herkes gücü yettiğine ses çıkartıyor. kadına şiddet, kadına şiddete dur de, kadına şiddetin sebepleri, kadına şiddetin nedeni cehalet, ataerkillik, kadın erkek ayrımı, kadınlar

"KADIN KENDİ HAYATINDAN SORUMLU"

Simone De Beauvoir “Sadece erkek değildir kadını ezen, kadın kendi hayatından sorumlu olmaktan vazgeçerek kendi kendini de eziyor.” Demiştir. Aslında ne kadar doğru bir söz söylemiş. Ses çıkartmadığımız toplumda görülen “Yüce erkek” gücü karşısında kadın sessiz kalırsa en başta kendisine olan saygısından vazgeçerse maalesef ki yenilen taraf olur.

"KADINA ŞİDDETİN ALFABESİNİ YAZDI"

Deniz Sipahi, Şadıman Şenbalkan adlı yazarın “Kadına Şiddet Madalyonun Öbür Yüzü” kitabında kadına şiddete dair kitabında ki görüşlerini savunmuştur. Deniz Sipahi Şadıman’ın kitabını okuduktan sonra kitap hakkında “Kadına Şiddetin Alfabesini” yazdı diyerek savunmuştur. Şadıman’ın kitabına şöyle bir göz attığımda birçok yazarın ve kitabını okuyan insanların görüşleri aynı doğrultuda ilerlediğini fark ettim ve bende o görüşlere katılan okuyuculardan biriyim. Deniz Sipahi “Şiddetin en temel nedeni eğitimsizlik.. Eğitimsizliğin beraberinde hoşgörüsüzlüğü, tahammülsüzlüğü getiriyor” demiştir. Deniz Sipahi’nin görüşlerini oldukça savunuyorum. Cehaletin, şiddetin temeli kesinlikle eğitimsizlikten geliyor. Elmanın, elma olduğunu eğitimsiz bir kişiye ne yaparsanız yapın kabullendiremezsiniz. Ona göre elma, armutsa armuttur. Elmayı dilimle dersiniz bıçakla parçalamayı seçer. Kadını sev dersiniz, kadını dövmeyen dizini dövemez der. Kalabalıklar içerisinde yalnız kalan, elinden tutulmayan, sesini çıkartamayan yine kadındır. kadına şiddet, kadına şiddete dur de, kadına şiddetin sebepleri, kadına şiddetin nedeni cehalet, ataerkillik, kadın erkek ayrımı, kadınlar

Son olarak ise kadınlar baskı üzerinden korkarak hayatını yaşamamalıdır. Şiddeti gören, duyan, bilen herkes tepkisini koymalı, gerekli cezalar uygulanmalı ve şiddete karşı herkes birlikte hareket ederse eğer bu sorunu çözmenin bir yolu bulunur. Hiçbir insan, hiçbir cins birbirinden üstün niteliklere sahip değildir. Erkeğin gücü olduğu kadar kadınında gücü vardır. Sorun ne olursa olsun hayatımızda şiddete yer olmasın.

kadına şiddet, kadına şiddete dur de, kadına şiddetin sebepleri, kadına şiddetin nedeni cehalet, ataerkillik, kadın erkek ayrımı, kadınlar