Her 10 koronavirüs hastasından 1’i sıhhat çalışanı

Sıhhat çalışanlarının koronavirüs nedeniyle tedavi görenleri hayatta tutmak için verdiği fedakarca uğraş devam ediyor. Covid-19 hastalarının tedavisi için giydikleri esirgeyici tulum, maske ve kıyafetlerin içinde saatlerce ter döken sıhhat çalışanları, ailelerinden de aylardır uzakta yaşıyor. Özel esirgeyici kıyafetlerle çalışırken terden dakikalar içinde sırılsıklam olan sıhhat çalışanları, birbirlerini tulumların üzerine yazdıkları isimlerine bakarak tanıyabiliyor. Hastaları hayatta tutmak için ağır uğraş sarf eden sıhhat çalışanlarından bugüne kadar 216’sı hayatını kaybetti. Sıhhat çalışanları ortasında toplam hadise sayısı ise 120 bini geçti.

‘KORONAVİRÜS HASTASI HER 10 BİREYDEN BİRİSİ SIHHAT ÇALIŞANI’

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Ana Bilim Kısmı Lideri ve Sıhhat Bakanlığı Toplum Bilimleri Heyeti üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, koronavirüsten en çok etkilenen meslek kümesinin sıhhat çalışanları olduğunu belirterek, dünyadaki sayılara nazaran Türkiye’deki durumun daha çarpıcı olduğunu söyledi.

Prof. Dr. İlhan, “Gerçekten en ön safta olan sıhhat çalışanları tüm enfekte olan 1 milyon 900 bin kişinin ortasında 120 binini oluşturuyor. Bu açıdan baktığımızda hakikaten çok önemli bir yoğunluk kelam konusu. Yani her 15 enfekte olan bireyden birisi sıhhat çalışanı, her koronavirüs hastası olan 10 bireyden birisi sıhhat çalışanı. Üstelik sıhhat çalışanlarının eşlerini, ailelerini, büyüklerini de düşündüğümüzde aslında Türkiye’deki koronavirüs hastalarının en büyük yükünü çekenin sıhhat çalışanları ve onların ailelerinin olduğunu söylemek çok yanlışsız bir yaklaşım olacaktır” tabirini kullandı.

200’den fazla sıhhat çalışanının koronavirüsten hayatını kaybettiğine dikkat çeken Prof. Dr İlhan, “İki sefer olumlu olduğu halde tekrar misyonunun başında olan sıhhat çalışanları var. Sıhhat çalışanları koronavirüs sürecinde yalnızca hastanelerde hizmet vermiyor. Alanda filyasyon yapan sıhhat çalışanlarından, 112 çalışanı arkadaşlarımızdan müspet olanlar var, eczacılarımızdan müspet olanlar var” diye konuştu.

‘KORONAVİRÜS DİREKT MESLEK HASTALIĞI’

Prof. Dr. İlhan, tıbbi açıdan bakıldığında koronavirüsün direkt meslek hastalığı olduğunu kaydederek, “Bu kişi çalıştığı için koronavirüse yakalanmıştır. Elbette dışarıda da koronavirüs teması kelam konusu olmuş olabilir. Fakat iş sıhhati güvenliğinin ideolojisine baktığımızda, kişinin çalıştığı yerde kelam konusu hastalık ile ilgili bir risk varsa direkt çalışan lehine yorumlanması ve sıhhat çalışanlarının koronavirüs olanlarının meslek hastalığı tanısı alması gerekir. Sıhhat çalışanlarının desteklenmesi, koronavirüs hastalığına yakalandıktan sonra yasal haklarına kavuşması, vefat edenlerin geride bıraktıkları dulları, yetimleri için de takviye sağlanması çok yanlışsız bir uygulama” tabirini kullandı.

‘BİZİM SIHHATİMİZ HALKIMIZIN SIHHATİNE BAĞLI’

Ankara Kent Hastanesi Ağır Bakım Kliniği vazifelisi Doç. Dr. Dilek Çıkarı, sıhhat çalışanlarının sıhhatinin vatandaşlara bağlı olduğunu belirterek, “Vatandaşlarımız ne kadar kendilerini korurlarsa, ne kadar bu izolasyon şartlarına dikkat ederlerse sıhhat çalışanlarımız o kadar daha az yoğunluğa maruz kalacaklardır. Daha az yoğunluğa maruz kaldıkları vakit da kendi izolasyon önlemlerini uygulamaları çok daha rahat olacaktır. Bu nedenle bizim sıhhatimiz halkımızın sıhhatine bağlı; halkımızın dikkat etmesine kendini müdafaasına bağlı. Onun için onlardan azami dikkat istiyoruz. Hem kendilerini korusunlar, hem bizi korusunlar. Sıhhat çalışanları aslında küresel izolasyon şartları içerisinde hastalara müdahale ederken bütün gerekli tedbirleri alıyorlar. Lakin biliyorsunuz hasta yoğunluğu arttıkça sıhhat çalışanları bir grup şeyleri atlayabilirler, sıhhat çalışanları da yanlışlar yapabilir. Sıhhat çalışanlarının daha rahat şartlarda, daha dikkatli çalışabilmeleri için hastalarımızın ya da halkımızın izolasyon şartlarına azamî ahenk sağlaması lazım” dedi.