Dünyanın her yerinde korkunç yerler bulunuyor. Her biri birbirinden ilginç hikayelerle insanların dikkatini çekiyor. İşte dünyanın en korkunç mekanları...
Hanging Cooffins / Asılmış Tabutlar Filipinler
Filipinler'de İgorot kabilesi eskiden beri inançlarında ölülerin tabutu ne kadar yüksekte bulunursa o kadar cennete yakın olacaklarına inanıyorlardı. İgorot kabilesinin ataları toprağın altına gömülmeye korkuyorlar çünkü er ya da geç toprağın onları çürüteceğini biliyorlardı.
Oradour-Sur-Glane / Hayalet Kasabası Fransa
Naziler, 1944 yılında bu Fransız köyüne baskın yapmış. Köyün erkeklerini köy meydanında toplayıp kaçmasınlar diye bacaklarından vurup, köydeki kadın ve çocukları ise kiliseye kilitlemişler. Daha sonra bacaklarından vurdukları erkeklerin üzerine ateş atıp canlı canlı yakmışlar. Aynı şeyi kilisedeki kadın ve çocuklara da yapmış, kaçmaya çalışanları ise vurmuş kimseyi sağ bırakmamışlar.
UFO Evleri Sanzhi / Tayvan
1978 yılında ülkeye daha çok turist çekmek için ilgisini çekip amacıyla başlatılmış bir proje. Fakat 1980 yılında meydana gelen kazalar ve ölümler sebebiyle proje tamamlanamamıştır.
Uzak doğu kültürlerinde bu tarz konular yaygın olduğundan bu mekan ile ilgili inanış şu: Ufo evlerinin olduğu site girişindeki ejderha heykelinin yıkılmasıyla beraber halk kötü ruhların serbest kaldığına inanmaya başlıyor.
Truk Lagoon / Mikronezya
Dalgıçlar için çok çekici olan bu hayalet donanmayı görmeye giden dalgıçların neredeyse hiçbiri geri dönemedi.
Mikronezya’nın kalbi olan Truk Lagoon eşi olmayan çok büyük bir sualtı dağı...
Manchac Bataklığı, Louisiana / ABD
ABD'nin Louisiana’daki Manchac Bataklığı’nın biraz ürkütücü bir şöhreti var. Buraya "hayalet bataklık" deniyor. Efsaneye göre bataklık 1920’lerde tutsak edilen bir Voodoo kraliçesi tarafından lanetlenmiş. Bataklıkta kurulmuş üç küçük köy, 1915’teki fırtına yüzünden yok olmuş.
Thelema Manastırı / Sicilya
Pagan freskleriyle dolu bu manastır, bir zamanlar dünyanın en ünlü “satanist seks partisi” mekanıydı. Film yapımcısı Kenneth Anger, manastırın bir filmini yaptı fakat bu film gizemli bir şekilde ortadan kayboldu.
Jacob’ın Kuyusu – Wimberley, Teksas
Macera tutkunlarının yüzdüğü bu havuz aslında bir su altı mağaraları ağının yüzeye açıldığı noktalardan biri. Ancak şimdiye kadar bunu ciddiye almayan 8 kişi, bu kuyunun içinde kaybolup su altında mağaralarında öldü. Fotoğrafta gördüğünüz ölüm mağarasına atlayan kişi de bu kurbanlardan biri.
Aokigahara Ormanı - Japonya
Fuji dağı eteklerindeki bu orman, ona verilen İntihar Ormanı adının aksine çok güzel bir görünüme sahip. Ancak 60 yıl boyunca 100 kişi burada kendi hayatına son verdi. Ve Japon yetkililerin intiharlara son vermek için ellerinden hiçbir şey gelmiyor. O ormana giren kişilerin doğanın ve ormanın cennet güzelliğinde hipnoz olup intihar ettiği düşünülüyor.
Paris'in yer altı mezarlığı
Işıklar Şehri'nin altındaki 200 mil uzunluğundaki tüneller ağı ve 6 milyon cesedin gömülü olduğu bir mezarlık. Yer altı mezarlığının bir kısmı kamuya açık bir müze olarak işletiliyor. Ancak diğer kısımlarına erişim yasak. Ancak meraklı turistlerle, kural dinlemeyen şehir sakinlerinden bu yasaklı kısımlara girenler de yok değil.
Capela dos Ossos - Evora, Portekiz
Fotoğraftaki bu 'Kemikler Şapeli'ni bir rahip 1500'lerde, ölen 5 bin rahibin kemikleriyle inşa etmiş. Bunu yeterince korkutucu bulmadıysanız şapelin tavanında da iki rahibe ait iskelet asılı duruyor ve bunlardan biri öldüğünde henüz çocukmuş.