Renkler, eski çağlardan günümüze kadar farklı anlam ve durumlarda toplum ilişkilerini düzenleyen bir unsur olarak kullanılmıştır. Özellikle rengin görsel etkileme gücü olduğuna inanılarak psikolojik, sosyolojik ve kültürel iletişimde insanlara yeni anlatı yolları sağlamıştır.
Çok değil birkaç yüzyıl öncesine gittiğimizde, bugün internetten saniyeler içinde erişebildiğimiz geniş mi geniş renk kütüphanelerine ulaşmayı bırakın, tek bir renk pigmentine ulaşabilmeniz için kilometrelerce yolu devirmemiz gerekiyordu. Anlayacağınız renkler bu kadar kolay oluşmadı.
Ne yazık ki insanoğlu var olduğundan beri renk olayına bilimsel açıdan bakmamış, renkleri sadece birer obje olarak görmüştür; ancak empresyonistler renklerin farkındalığını hissederek çeşitli çalışmalara imza atmışlardır.
Renklerin var olmasını sağlayan ve ona hayat veren pigmenttir. Bu pigmentler doğada yaklaşık 40.000 yıl önce bugün pigment adını verdiğimiz materyalleri kullanarak resimler yapan, tarihin ‘ilk ressamları’, pigmentlerle birlikte renkleri ve temsil eylemini de keşfetmiş oldular.
Bilinen ilk pigmentleri 5 renk oluşturuyordu. Bunlardan en bilineni ise toprak kırmızısıdır.
Renkler ticarileşmeden önce boyalar, renk ustaları tarafından hazırlanıyor ve daha sonra da kullanıcılar ile buluşmak üzere yola çıkıyordu; ancak renklerin ticarileşmesiyle birlikte sanat dünyası da farklı arayışlara girdi. Aklınıza bile gelmeyecek çok sayıda renk oluşturuldu.
Şarap renginin bir ton daha koyusu desek yanlış olmaz. Çoğu kişi mürdüm rengi ile karıştırmaktadır; ancak mürdüm renginde biraz daha morumsu tınılar vardır.
Vişne çürüğü ise pembe ile kırmızının arasında kalmış tatlı bir renktir.
Açıkçası ben bu rengi babamdan dolayı biliyorum. Genelde evin boyasını şampanya rengi seçerdi. Eminim çoğu kişi de en çok boyadan hatırlayacaktır bu rengi.
En tartışmalı ve en karıştırmalı bir diğer renk ise nar çiçeği rengidir. Genel olarak vişne çürüğü ve mercan rengi ile karıştıranlar ne yazık ki çok fazla.
Turuncumsu pembe tonlarındadır. Yaz aylarının vazgeçilmez renkleri içinde yer alır.
Verilere göre mor ile mavi arasında bir renktir. Tabii ki çoğu insana göre bildiğin mavi işte şeklinde yorumlanabilir.
Hemen hemen çoğumuz bu rengi en çok oje reklamlarında görmüşüzdür; ancak ne renk olduğunu pek bilmeyiz. Daha doğrusu yeşil der geçeriz.
Kahverengi, kırmızı ve sarının karıştırılmasıyla elde edilen bir renktir.
19. yüzyılda ortaya çıkmaya başlayan renk isimlerinin en sıradışı olanlarından bir tanesi, fotoğrafta görmekte olduğunuz rengin ismidir.
İsmini, çoğu evin aynı derin kırmızı renge sahip olduğu İsveç’in küçük bir şehri olan Falun’dan alan renktir.
Yapılan deneylerde, insanlar üzerinde sakinleştirici ve huzur verici bir etkisi olduğu kanıtlanan renk, hapishanelerde de yaygın olarak kullanılıyor.
Kelimenin kökeni, Türkçe’de “canlanmak, vücut bulmak” anlamına gelen İngilizce “incarnate” sözcüğünden geliyor. Daha sonra Shakespeare, Macbeth’te bu ismi kan rengi anlamında kullanıyor ve bu kullanım yaygınlaşıyor.
Bu rengin ismi, Fransızca “Toprağın yeşili” anlamına gelen bir tabirden türetilmiş. Aynı zamanda turkuazın hala kızı.
Kökü, İtalyanca sarı renk anlamına gelen “giallo” kelimesinden türetilmiş renk, olgun kumkat meyvesinin rengi olarak tarif ediliyor.
İsmini İngiltere’nin aynı adlı kasabasından alan renk, kasabanın yamaçlarının sahip olduğu renkten esinlenilmiş.
Bu renk ismini, çarpıcı bir mavi-yeşil renkte boyna sahip yabani ördeklerden alıyor.
Bu renk ismini muzdan almıyor değil.
Kan rengini tasvir eden bir başka renk.
Dünyanın Bilinmeyen En Değişik Renkleri Nelerdir, İşte O Renkler, Bilinmeyen renkler, en az bilinen renkler, renklerin tarihi, bilinmeyen renkler nelerdir, renkler nelerdir, değişik bilinmeyen renkler