Dehşet Sineması İzlemek Yağ Yaktırıyor! İşte Tansiyon Dolu Anların Bedenimizde Yarattığı Tesirler

Dehşet sineması sevenler düzgün bilirler. İzlerken korkarız, geriliriz, gerilim altına gireriz. Ancak gözümüzü kırpmadan da ekrana kitlenip bayıla bayıla izleriz.

Ancak bilmediğimiz bir şey var ki endişe sineması izlerken yalnızca ruhsal olarak değil fizyolojik olarak da etkileniyoruz. Biz fark etmeden halbuki neler oluyormuş bedenimizde.

Yapılan araştırmalar kaygı sineması izlemenin beden sıhhati açısından kıymetli olduğunu ortaya koydu. Bedenimizdeki ziyanlı mikroplara karşı savaş konusunda en güçlü askerlerimiz olan akyuvarlar dehşet durumunda harekete geçerek çok daha güzel çalışıyorlar.

Örneğin; 20-26 yaş aralığında 32 sağlıklı şahsa yapılan deneylerde, “Teksas Katliamı” sinemasını izleyen bireylerin bedenine giren mikropların akyuvarların saldırısına uğradığı gözlemlendi.

Beşerler dehşet halindeyken beden kendini savunma durumuna geçiyor. Bu olay dış dünyamızda gerçekleşirken tüm vücudumuz bundan etkileniyor.

Pekala ya size endişe sineması izledikten sonra beden kokunuzun değiştiğini söylesek. Yapılan bir araştırmada kaygı sinemasına giren insanların sineması izlemeden öncesinde ve sonrasında daha farklı koktuğu tespit edildi.

Daha şaşırtan olan bir öteki tespit ise kaygı sinemasının yağ yaktırması 🙂 Latife değil, oturduğunuz yerden kilo verebilirsiniz. Bedeni savunma durumuna sokan bu sinemalar, insanların kalori yakma durumunu kıymetli ölçüde hızlandırıyor.

Londra Westminster Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen deneyde, Cinnet (The Shining) sinemasını izleyenler 184 kalori yaktı. Efsane endişe sineması Jaws ise insanlara 161 kalori yaktırttı.

Kilo verebilirsiniz dedik ancak çabucak sevinmeyin! Tam aksisi tesir yaparak kilo almanız da beklenen. Zira sinema esnasında salgılanan gerilim hormonu sizi yemeğe de yönlendirebilir.

ABD’deki bilim insanlarının yaptığı araştırmalara nazaran; dehşet ve tansiyon sinemalarındaki gerilimli sahneler; çikolata, bisküvi, patlamış mısır, cips üzere vücutta süreksiz rahatlatma hissi uyandıran besinlere yönelimi tetikliyor.

Bir öbür tesiri ise beynin felaket senaryolarına karşı prova yapma isteği. Zira psikopat bir formda korkacağımızı bile bile endişe sinemaları izliyoruz. Bilime nazaran bunun açıklaması, beynin senaryoları prova etmeye çalışma durumundan kaynaklanıyor.

Örneğin; Elm Sokağı Kabusu'nu izledikten sonra karanlık ve ıssız bir sokaktan geçerken çok daha dikkatli olacağınız kesin.

Endişe sinemaları duyularımızı da hassaslaştırıyor! Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden araştırmacılar dehşet sinemaları izleyenlerin; göz suratında, kalp atış suratında ve nefes alma performansında değerli yükselmelerin olduğunu keşfettiler.

Ayrıyeten endişe sinemaları travmatik olarak davranışlarımızı etkileyebiliyor. Bilhassa küçük yaşta izleyenlerde ilerleyen devirlerde denize girememe (Jaws), oyuncaklarda korkmak (Chucky) üzere tesirler yaratabilir.

Son olarak kaygı sinemaları konusunda uzmanlar ise şöyle konuştu: Yaşınız ve sıhhatiniz açısından sorun yaratmayacaksa dehşet sinemaları izlemek ziyanlı değil. Âlâ seyirler…