Beşiktaş’ta Büyük Skandal! Kulübün 10 Milyon Doları Nereye Gitti?

ş insanı Atalay Demirbaş, Beşiktaş ismine tüyler ürpertici bir tez ortaya koydu.

Ne mi bu?

Söyleyeyim.

Olağan, Atalay Demirbaş’ın ağzından söylüyorum:

-“Beşiktaş Kulübü idare konseyi üyesi Şafak Mahmutyazıcıoğlu, 3 Milyon 200 Bin Dolar menfaat sağlayabilmek için, Beşiktaş Kulübü’ne ilişkin olan toplam 10 Milyon Dolar’lık çeki, İtina Kuzu isimli iş insanına verdi.”

Müsaadenizle şu noktayı çabucak belirteyim.

İş insanı Atalay Demirbaş, bu tezini yazılı hale getirdi, benim önümde altına imzasını attı.

Ben ayrıyeten “Bu söylediklerinizi kameraya da almak istiyorum” dedim.

Çabucak kabul etti.

Kameraya da çektim.

Atalay Demirbaş tarafından kaleme alınan ve imzalanan bu metni, bu yazının en altında görebilirsiniz.

Konuya döneyim.

Atalay Demirbaş motamot şunu söyledi:

-“Beşiktaş Kulübü idare şurası üyesi Şafak Mahmutyazıcıoğlu, bir gayrimenkul alım satımı sırasında 3 milyon 200 Bin Dolar menfaat sağlayabilmek için, Beşiktaş Kulübü’nün 10 Milyon Dolar’lık çekini, Kuzu Küme A.Ş. CEO’su İhtimam Kuzu’ya verdi…”

Şu vurguyu da yapayım.

Atalay Demirbaş “Bu 10 Milyon Dolar’lık çeki, Şafak Mahmutyazıcıoğlu, şahsen benim gözümün önünde, İhtimam Kuzu’ya verdi” dedi.

İş insanı Atalay Demirbaş şu konuları da öne sürdü:

-“Beşiktaş Kulübü yöneticileri, piyasaya olan borçlarını ödemek için, benden gayrimenkul bulmamı istediler. Benden alacakları gayrimenkulü, borçlu oldukları firmalara vereceklerdi. Hakikaten ben de Kuzu Küme A.Ş ile görüşerek, Kuzu Grup’a ilişkin olan Sea Pearl isimli projeden 5 Milyon Dolar’a gayrimenkul almayı taahhüt ettim. Bu 5 Milyon Dolar’ın üzerine ben 1 Milyon 800 Bin Dolar komitemi ekledikten sonra Beşiktaş yöneticileri ile görüştüm ve 6 Milyon 800 Bin Dolar’a Beşiktaş Kulübü’ne verebileceğimi söyledim. El sıkıştık…

-“Beşiktaş Kulübü idare konseyi üyesi Şafak Mahmutyazıcıoğlu bu 6 Milyon 800 Bin Dolar’ın üstüne ferdî menfaatleri doğrultusunda 3 Milyon 200 Bin Dolar daha ekledi. İhtimam Kuzu ile bu görüşmeyi Kuzu Grup’un Florya Kıyı Yolu’nda bulunan merkez ofisinde yaptık. Bu doğrultuda Beşiktaş Kulübü’nün toplam 10 Milyon Dolar’lık sıralı çeki, şahsen benim gözümün önünde, Şafak Mahmutyazıcıoğlu tarafından, İhtimam Kuzu’ya verildi.”

Atalay Demirbaş, 10 Milyon Dolar fiyatındaki bu sıralı çekin, o günkü kur üzerinden Türk Lirası olarak verildiğinin altını çizdi.

Demirbaş şunları da söz etti:

-“Ben, Kuzu Grup’a ilişkin olan Sea Pearl projesinin satış hakları konusunda Kuzu Küme ile kontrat imzaladım. Bu mukavelede 20 Milyon Dolar’lık karşılıklı cezai müeyyide de vardı. Kuzu Grup’tan ben kelam konusu gayrimenkulleri 5 Milyon Dolar’a almayı taahhüt ettim. Üzerine de 1 milyon 800 Bin Dolar fiyatında kendi komitemi ek ettim. Şafak Mahmutyazıcıoğlu benim bu 1 Milyon 800 Bin Dolar’ı mı vermemek için, yani bu parayı bile kendisi alabilmek için, Kuzu Küme ile görüşerek beni saf dışı bıraktı.”

Haliyle ben “Atalay Beyefendi, açık açık söylüyorsunuz lakin ben yeniden de ısrarlı bir biçimde sormak istiyorum. Beşiktaş Kulübü’nün kasasından çıktığını öne sürdüğünüz toplam 10 Milyon Dolar’lık sıralı çek, her iki taraf ortasında paylaşıldı mı, diyorsunuz… 5 Milyon Dolar’ı Kuzu Grup’un, 5 Milyon Dolar’ı da Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun mu oldu, diyorsunuz” biçiminde durumu aktardım.
Atalay Demirbaş “Aynen o denli diyorum. Beşiktaş Kulübü’ne ilişkin olan toplam 10 Milyon Dolar’lık sıralı çek, 5’er Milyon Dolar olmak üzere taraflar ortasında paylaşıldı” dedi.

Belirteyim. Atalay Demirbaş ile Kuzu Küme ortasında imzalanan bu mukaveleyi de bu yazının en altında bulabilirsiniz.

Atilla Türker olarak şu hususu da değerli belirtmek istiyorum:

Atalay Demirbaş’ı daha evvel tanımıyordum ben… İsmini bile hiç duymamıştım. Yakın bir vakit evvel cep telefonuma “Atilla Beyefendi size çok kıymetli bilgiler ve dokümanlar vermek istiyorum” halinde bir bildiri gönderdi. Haliyle aradım. Konuştuk. Akabinde yüz yüze geldik. Beşiktaş Ortaköy kıyısında bir kafeteryada buluştuk.

Kendisine açık açık ve pek çok sefer “Müthiş bir tez bu.. Kanıtlanamazsa şayet, çok büyük düşünce yaşarsınız. Mahkeme kapılarında sürüm sürüm sürünürsünüz. Her şeye hazır mısınız” dedim.

Bana “Merak etmeyin Atilla Beyefendi, her şey ortaya çıkacak. Aslında türel gelişmeler doğrultusunda her türlü evrak ve bilgiyi yetkili mercilere sunmaya ve söz vermeye hazırım” biçiminde karşılık verdi.

-“Ben 1 sene sonra çeklerin günü geldiğinde Kuzu Grup’tan parayı isteyince, Şafak Beyefendi, ‘bu parayı neden Atalay’a yedirelim, biz yiyelim” diye düşündü herhalde. Biz paramızı isteyince, Şafak Beyefendi, İhtimam Kuzu ile 1 sene sonra işin bozulduğunu bana söyledi. Benim karı kendileri bölüşmek istedi, bana çekleri geri aldığını söyledi.”

Haliyle ben, Atalay Demirbaş’a “bu iş bozulmuş olamaz mı” diye sordum.

Demirbaş şu yanıtı verdi:

-“Bozulması için bir neden yok. Her şeyden evvel Beşiktaş Kulübü’nün sıralı çekleri, İhtimam Kuzu’ya verildi. Yalnızca bu etapta bile ortada vahim bir rezalet var. Israrla söylediğim üzere, benim Beşiktaş Kulübü’ne 6 Milyon 800 Bin Dolar karşılığında pazarlamayı taahhüt ettiğim gayrimenkuller için, Beşiktaş Kulübü, İtina Kuzu’ya toplam 10 Milyon Dolar’lık çek verdi. Şafak Mahmutyazıcıoğlu 3 Milyon 200 Bin Dolar’lık menfaat peşinde koştu. Benim hakkım olan 1 Milyon 800 Bin Dolar da eforu… Yani, Şafak Beyefendi toplamda 5 Milyon Dolar’ı cebe indirmek için bu süreci yürüttü. Bu kaideler altında, bu iş bozulur mu? Kuzu Küme esasen alacağını alıyor.”

Atalay Demirbaş’a “Fikret Orman tüm bu gelişmeleri biliyor mu” diye sordum.

“Elbette ki” karşılığını verdi.

Demirbaş, bu süreç sırasında tüm taraflar ismine pek çok kişinin iş yaptığını söyledi. Bu bireylerin vazifelerini bile sıraladı. Haliyle çok sayıda şahit olduğunu bildirdi.

Hatırlanacağı üzere, Şafak Mahmutyazıcıoğlu bir mühlet evvel benim bu çerçevedeki argümanlarla ilgili olarak kaleme aldığım bir haber üzerine “Bahse mevzu haber başından sonuna kadar yalan” halinde yazılı bir açıklama yapmıştı.

Atalay Demirbaş’a bu durumu hatırlattım.

Demirbaş şu karşılığı verdi:

“Asıl Şafak Beyefendi baştan aşağı palavra söylüyor. Çok feci palavra söylüyor. Beşiktaş Kulübü bana kulübün borç listesini bile gönderdi. Elimde bulunuyor. Beşiktaş’la işim olmasa, Beşiktaş Kulübü bana bu borç listesini niçin göndersin? Benim önümde İhtimam Kuzu’ya Beşiktaş’ın 10 Milyon Dolar fiyatındaki çekini veren Şafak Beyefendi, bu kadar palavrası daima olarak nasıl söyleyebiliyor, ben de inanamıyorum” dedi.

Çabucak Atilla Türker olarak belirteyim. Atalay Demirbaş, elinde bulunan Beşiktaş Kulübü’nün bu borç listesini de bana verdi.

Alışılmış ben Atilla Türker olarak, bu telaffuzlarla yetinmedim.

Ne mi yaptım?

Demirbaş’ın kendi el yazısıyla yazdığı ve altına imza attığı beyanını aldım.

Yetinmedim, bilgisayarla kaleme aldığı tekrar ıslak imzalı beyanını aldım.

Yetinmedim, “Sizin imajınızı ve söylemlerinizi kameraya kaydetmek istiyorum” dedim. Çabucak kabul etti, kaydettim.

Yetinmedim, bu süreç içinde Whatsapp’dan da sık sık yazışarak “Bu sözleri kabul ediyor musunuz” diye sordum. Kabul etti.

Yetinmedim, elindeki kimi dokümanları istedim. Verdi.

Evet, durum bu.

Takdir kamuoyunun.

Beşiktaş Kulübü bugün bu mevzuyla ilgili haliyle bir açıklama yapar.

Şafak Mahmutyazıcıoğlu da tahminen bir açıklama yapar. Takdir kendisinin…

Kuzu Küme da bir açıklama yapabilir. Alışılmış, Kuzu Küme ismine bu açıklamayı olağan koşullar altında Şafak Mahmutyazıcıoğlu ya da arkadaşları hazırlayacaktır. Zira Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun kurucu ortağı bulunduğu Kültür Hukuk Ofisi, Kuzu Grup’a da danışmanlık hizmeti veriyor.

Asıl konu şu.

Başta, Beşiktaş Kulübü idare heyeti olmak üzere…

Beşiktaş Divan Şurası…

Beşiktaş Kontrol Şurası…

Beşiktaş Disiplin Şurası…

Tüm bu heyetlerde yer alan birbirinden kıymetli isimler, kolları sıvayacaklar mı sanki?

Gerçeklerin ortaya çıkması için rastgele bir çalışma yapacaklar mı?

O denli ya da bu türlü bir sonuca varılması gerekiyor.

Sanki, Atalay Demirbaş palavra mı söylüyor?

Ortaya çıkacak.