Bakan Kurum açıkladı: Konuttan beklentiler değişecek

Turkuvaz Medya Grubu’nun amiral gemisi Sabah Gazetesi’nin Turkuvaz Medya Merkezi’nde gerçekleşen ‘Sabah 35. Yaş Kesim Buluşmaları’na bir görüntü ile katılan Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sabah Gazetesi’nin 35’inci yaşını gönülden kutladığını söz etti. Dünyanın ve Türkiye nüfusunun süratle şehirleştiğine dikkat çeken Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Önümüzdeki 30-40 yıl içerisinde kentlerde yaşayan nüfus tam 2,5 kat artacak. Ülkemizi, yeni sürece hazırlamak ismine tüm kentlerimizin gelecek 50 yılı, 100 yılı planlıyor, ‘Güçlü Türkiye’nin Güçlü Şehirlerini’ projelendiriyoruz. Bu uzun vadeli planlamanın çok geçerli, rasyonel nedenleri var. Bu mevzuyu, Covid-19 ve global ısınma üzerinden açıklamakta yarar görüyorum. O denli zannediyorum ki tüm öteki ülkeler üzere biz de Covid-19 sonrasında, geleceğimizi tekrar yorumlayacağız. Her şeyi yine gözden geçirecek, tahminen birçok şeyi tekrar inşa edeceğiz. Covid-19 en çok kent merkezlerinde yayılmakta, bu da şehircilik konusunda nelerin değişeceği, nelerin birebir kalacağı sorusunu beraberinde getirmektedir. Bugün dünyanın en saygın kurumları, yapı dalının global aktörleri, bu soruya karşılık aramakta, şehircilik yaklaşımlarını tekrar gözden geçirmektedir. Salgın hastalıklar ve iklim krizi nedeniyle kent hayatımızda esaslı değişiklikler olmaya devam etmektedir” diye konuştu. 

‘DÖRT TEMEL ARGÜMANIMIZ VAR’

Konutların, işyerlerinin ve kentlerin yeni olağana nasıl uygun hale getirileceğinin tartışılmaya başlandığına vurgu yapan Murat Kurum, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Özellikle yeni olağan periyotta bakanlık olarak şehircilikte dört temel argümanı önemsiyoruz. İnsanın temel gereksinimlere erişimine her zamankinden daha çok odaklanıyoruz. Ucuz konut sağlama ve meydanlar, açık alanlar, millet bahçesi üzere yeni kamusal alanlar oluşturma noktasında daha çok çaba gösteriyoruz. Konut etrafına serpiştirilmiş bir donatı anlayışını değil, donatı merkezli bir konut anlayışını hâkim kılmak için gayret gösteriyoruz. İnsan sıhhatini en güzel noktaya taşımaya uğraş ediyoruz. Projelerimizin merkezine çevreyi, doğayı, mavi ve yeşil alanları getiriyoruz. Bugün hamdolsun merkezinde insan olan kentsel dönüşümle; afetlere hazır, kimlikli, engelli dostu kentler inşa ediyoruz.”

Dar gelirli vatandaşlar için on binlerce yeni toplumsal konut ürettiklerine dikkat çeken Bakan Kurum, “Millet bahçeleri ve ekolojik koridorlarımızla yeşil alanlarımızın, korunan doğal alanın büyüklüğünü arttırıyoruz. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde başlattığımız Sıfır Atık çatısı altında yüzlerce yeni etraf projesini, iklim değişikliğiyle çaba çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bölgesel ve mahallî hareket planlarımızı hazırladık, uygulamaya koyduk. Bugün alandaki tüm inşa projelerimizi güç verimli, sıfır atık uyumlu ve akıllı bina özellikleriyle donatılmış yapı teknolojileriyle inşa ediyoruz. Deneyimlerimizi paylaşma, yeni iş birliği alanları geliştirme noktasında; kapımızın belediyelerimize ve özel bölümümüze, açık olduğunu her vakit söz ediyorum, burada da tekrar tabir etmek isterim. Gelin, kentlerimizi yeni olağana, daima birlikte hazırlayalım, yavrularımız için yeni bir geleceği daima birlikte inşa edelim” dedi.

‘EVDEN BEKLENTİLER DEĞİŞECEK’

Yeni bir periyoda girildiğini, yeni şeyler söylemenin, yeni bir kent fikrini hâkim kılmanın vakti olduğunu belirten Murat Kurum, salgın ve iklim krizinin bu dağınıklık, bu çarpıklık, bu karmaşa konusunda; herkesi yine düşünmeye sevk ettiğini söyledi. Murat Kurum, “İnsanımız; artık bu yığılmanın ne kadar sakıncalı olduğunu anlamıştır. İnsanlarda, kentten kaçış, kırsal alanda yaşama isteği ortaya çıkmıştır. Bölümün içinden gelen bir kardeşiniz olarak; bölüm temsilcilerimizden özel bir ricam var. Artık; insanımızın yeni oluşan toplumsal ve duygusal münasebetlerini işimizin merkezine alalım. Ar-Ge’mizi ‘insan ve etraf merkezli bir yapılaşma’ alanına yine odaklayalım. İnsanımız artık meskende uzun vakit geçiriyor, konuttan çalışma kültürü yerleşiyor. Bu nedenle inşa edeceğimiz meskenlere, barınmanın çok ötesinde bir mana yüklememiz gerekiyor. Artık vatandaşların yeni talepleri olabilecek. Daha küçük bir mesken olsa da, daha fazla oda sayısı talep edilebilecek. Tekrar daha büyük teraslar, kat bahçeleri, daha geniş balkonlar, dikey tarım üzere dış yer kullanımlarına talep artacak” diye konuştu.

‘54 MİLYON İNSAN AFETLERE KARŞI GARANTİ ALTINDA’

Ülke nüfusunun yüzde 71’inin zelzele bölgesinde yaşadığına dikkat çeken Murat Kurum, “Depreme hazırlığın yegâne yolu, kentsel dönüşümdür, sarsıntı dönüşümüdür. Sarsıntı dönüşümü, terörle uğraş kadar değerlidir. Cumhurbaşkanımızın, 2012 yılında, her türlü siyasi bedeli göze alarak İstanbul’da başlattığı kentsel dönüşüm seferberliğimizi; ‘Türkiye’nin Her Yerinde Kentsel Dönüşüm’ amacıyla daha da hızlandırdık. 2012 yılından bu yana 1.5 milyon konutun dönüşümünü tamamladık. Son 18 yılda, kentsel dönüşümle, toplumsal konutlarımızla ve yapı kontrol sistemimizle binalarımızın yüzde 65’ini inançlı hale getirdik. 54 milyondan fazla vatandaşımızı afetlere karşı teminat altına aldık” tabirlerini kullandı. 

İstanbul’da, 370 bin bağımsız üniteden oluşan 72 bin binayı yenilediklerine vurgu yapan Murat Kurum, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“TOKİ’yle İstanbul’da 22 ilçede 41 kentsel dönüşüm projesi yürütüyoruz. Bu kapsamda 85 bin konutu projelendirdik. Yalnızca son 8 ayda İstanbul’da 10 bin konutun temellerini attık. Bilhassa İstanbul’un dönüşümü için çok kıymetli olan,

60 bin konutluk dev kentsel dönüşüm projemizi Esenler’de başlattık. Tekrar, Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla 60 bin vatandaşımızı direkt ilgilendiren Yeni Fikirtepe Projesi’yle 15 bin konutun inşasına başlıyoruz. Zelzele sonrası Elazığ, Malatya ve İzmir’de toplam 31 bin yeni yuvamızın inşa süreçleri süratle devam ediyor. Sekiz ay üzere kısa bir mühlet içerisinde Elazığ’da ve Malatya’da 3 bin konutumuzu vatandaşlarımıza teslim ettik. Şu anda, ülke genelinde, alanda yatırım pahası 81 milyar TL olan 272 bin toplumsal konut ve kentsel dönüşüm konutumuzun inşası devam ediyor. 2021 yılında da, toplam bedeli 25 milyar lira olan 80 bin konutluk kentsel dönüşüm ve toplumsal konut projemize başlayacağız. Böylelikle, devam eden 272 bin konut ve başlatacağımız 80 bin konut olmak üzere toplam 350 bin konutumuzla 1.5 milyon vatandaşımızın konut gereksinimine yanıt vermiş oluyoruz.”

YATAY MİMARİYE İLGİ ARTIYOR

Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un konuşmasının akabinde Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’nun moderatörlüğünde Gayrimenkul ve Şehircilik Paneli başladı. Panele Bakan Yardımcısı Fatma Varank ve Kayseri Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Memduh Büyükkılıç online katılırken, Artaş İnşaat İdare Heyeti Lideri Süleyman Çetinsaya ve Emin Küme İdare Şurası Lider Yardımcısı M.Musab Üstün kesime ait görüşlerini paylaştı.

2020 yılının herkes için çok farklı bir yıl olduğuna dikkat çeken Etraf ve Şehircilik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Fatma Varank, yıla Elazığ sarsıntısı ile başladıklarını sonrasında ise dünyayı tesiri altına koronavirüs pandemisinin yaşanmaya başladığını söyledi. Bu beklenmeyen gelişmenin akabinde aksiyon alarak, bölümden gelen istekler üzerine düzenlemeler yaptıklarını kaydeden Varank, “İçinde bulunduğumuz süreçte artık salgınla yaşamayı öğrendik. Bunun gayrimenkul bölümünde olan tesirlerini yaşamaya başladık. Gayrimenkul bölümünde de değişimler yaşanmaya başladı. Artık bakanlığımıza ulaşan tekliflere bakıyoruz. Artık daha düşük yoğunluklu yapılaşma, daha az katlı binalar için teklifler gelmeye başladı. Artık beşerler bunu talep ediyor. Bölüm de buraya yanlışsız kayıyor. Dikey mimariye yönelimin bütün kentlerde oluşmaya başladığı periyotta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yönelimi durdurmaya yönelik telkinlerde bulunuyordu. Artık ise artık dikey mimariye olan ilgi azaldı. Beşerler tabiatla iç içe yaşayabileceği gayrimenkullere yöneldi. Hatta arazi alıp kendi konutlarını yapmaya başlayanlar oldu” tabirlerini kullandı.

Yatay mimari konusunun çok değerli olduğuna dikkat çeken Kayseri Büyükşehir Belediye Lideri Memduh Büyükkılıç da, “Yatay mimari konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ihtarları bizler için ufuk açıcı oldu. Artık herkes yatay mimariye yönelmeye başladı” dedi.

Kayseri özelinde bakıldığında kent merkezinde yüzde 80 nüfus yoğunluğu oluştuğu bilgisini veren Büyükkılıç, “Bu durumu bilakis çevirmek için çalışmalarımız sürüyor. Pandemi sürecinde ortaya çıkan HES uygulamasına bakıldığında da çok katlı binaların olduğu yerlerde kırmızı haritaların ağırlaştığı görülüyor” diye konuştu.

Kayseri’nin ticaretiyle, kültürü ve turizmiyle bir çekim merkezi olduğunu belirten Büyükkılıç, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Erciyes Kayak Merkezi bizim olmazsa olmazımız. 19 Aralık’tan itibaren kayak merkezimize yabancı turistler gelmeye başlıyor. Pandemi kısıtlamalarından daha az etkilenmeleri için bölge için gerekli talimatları verdik. Merkezi daha da geliştirmek için çalışmalarımız sürüyor. Bölgedeki otel yatırımlarını yakından takip ediyor, yeni yatırımlara da muhtaçlık olduğunu söylemek istiyorum.”

‘ARAZİ GELİŞTİRİLMESİNE GEREKSİNİM VAR’

Koronavirüs sürecinin birçok şeyi değiştirdiğine vurgu yapan Artaş İnşaat İdare Konseyi Lideri Süleyman Çetinsaya, “Taleplerin, fikirlerin tarafı değişti. Daha alçak, yaygın, bahçeli, geniş balkonlu binalara talep gelmeye başladı. Artık daha düşük katlı binaların yapılması isteniyor. Bu da kentlerde yayılma sürecini başlattı. Fakat bu yayılım için toprağa gereksinim var. Beşerler daha çok kentlerde yaşamak istiyor. Bizim de daha geniş alanlarda arazi üretmemiz gerekiyor. Bakanlık ve belediye meclislerinde bu bahiste onayların çıkmasını bekliyoruz. Arazi gelişiminde bir ekip uğraşlar var, lakin 2021’le birlikte bunu daha da arttırmalıyız” dedi.

Kentsel dönüşümün de çok önemli bir husus olduğuna vurgu yapan Çetinsaya, şunları söyledi:

“Sabah Gazetesi’nin kentsel dönüşüm sürecine 2012’den beri çok büyük dayanakları oldu. O devir yapılan haberlerin akabinde süreç daha da hızlandı. Yasalar çıkarıldı. 2012’de kentsel dönüşüm yasası devreye girdi. Bu büyük bir evreydi. Fakat artık maddede bir ekip değişiklikler yapılması gerekiyor. Güncellemeye gereksinim var. Mahkeme süreçleri dönüşüm yapmayı zorlaştırıyor.”

‘EV ALMAK İSTEYENLERE FİNANSMAN SAĞLIYORUZ’

Emin Küme İdare Şurası Lider Yardımcısı M. Musab Üstün de Eminevim hakkında bilgi verdi. Şirketin 1991 yılında araba satışı üzerine kurulduğunu belirten Üstün, “Aylık 300 milyon TL’lik mesken ve araba finansmanı sağlıyoruz. Pandemi sürecinde yüzde 10 büyüdük. Gelecek yılda yüzde 20 büyüme gayemiz var. Birinci olarak yerli ve faizsiz bir sistem olduğu için halk bu sistemi sahiplendi. Sisteme kayıtlı 200 bin üyemiz var. Bugüne kadar da 175 bin bireye ulaşıldı. Örneğin 100 aylık bir kümemiz var. Vatandaş 200 bin TL’lik sisteme kayıt oluyor. Aylık ödemesi oluyor. Önden de bir peşinat alınıyor. Sürece giren ne vakit meskeni alacağını biliyor. Konut sahipleri de çekilişle belirleniyor. Şirket olarak biz mesken almak isteyenlere finansman sağlıyoruz” diye konuştu.