Adem Büyük’ten Radamel Falcao itirafı!

Galatasaray’dan ayrıldıktan sonra Malatyaspor’un yolunu tutan Adem Büyük Fanatik Gazetesi’ne gündem oluşturacak açıklamalarda bulundu.

“Fenerbahçe’den korkmadık”

Fenerbahçe deplasmanına giderken hiçbir grup arkadaşımın gözünde dehşet görmedim. İster istemez Fenerbahçe deplasmanına gidiyorsunuz. Ancak son haftalarda güzel oynuyorduk. Kendi oyunumuzu oynarsak mutlak 3 puanla ayrılacağımızı biliyorduk. Her dediğimiz, her yaptığımız neredeyse çıktı. Ben de Fenerbahçe’ye daha evvel gol atamamıştım gol attığım için memnunum lakin Fenerbahçe üzere bir grubu deplasmanda 3-0 hem de âlâ oyunla yenmek gurur verici.

“Erol hocaya hatalı diyen futbolculara da baksın”

Erol hocayla iki sene Malatya’da çalıştım. Bana nazaran taktik disiplin ve idman performansı manasında çok düzgün hoca. En azından hocada disiplin var. Alman ekolünden gelmesinden kaynaklı. Grubun başarısızlığını Erol hocaya yıkmak gerçek bir şey değil. Biz Fenerbahçe maçında Fenerbahçe’ye konum vermedik. 3-0’dan sonra iki durum buldular. Burada hoca hatalıysa, Fenerbahçeli futbolcularında o kadar hatası var. Yabancılara karşı gösterilen sabır Türk hocalara da gösterilmesi gerekiyor. O sabır gösterilirse Erol hoca başarılı olacaktır.

“Yenilmemiz kolay olmayacak”

Yeni Malatyaspor olarak bu dönem yenilmemiz kolay olmayacak. Biz birlik beraberlik içerisinde olduğumuz vakit buna müsaade vermeyeceğiz Tabi ki yenileceğiz. İlla puan kaybedeceğiz. Fakat gayretten asla vazgeçmeyeceğiz. Çok yeterli bir arkadaşlık kümesi var. Geçen sene yaşanan makus periyottan sonra o periyodu yaşatmak istemiyoruz. Makûs durumda değiliz lakin makûs duruma da düşmek istemiyoruz. Taraftarımız geçen sene gitmiyordu maçlara. Bu senede gelmek istiyorlar fakat malum pandemi. Gerimizde dursunlar, bize dua etsinler. Biz de onları memnun etmek için elimizden geleni yapalım”

“Hamza hoca özel bir insan”

Fenerbahçe maçına dört forvet ile çıktık. Beşerler eleştirebilir fakat daima çaba eden isimler. Sakatlıklar nedeniyle mecburen bu türlü oynamak zorundayız. Şu anda da yeterli gidiyor. Hocamızın tercihi. Hocamızla ilgili de şunu söyleyeyim. Hamza hoca Türkiye’nin en beyefendi hocası. Çok güzel bir teknik adam. Saha içi ve dışında özel bir insan. Yaptıkları ortada onla çalıştığım için memnunum. Umarım başarılarına yeni bir muvaffakiyet daima bir arada burada ekleriz.

“Pandemi olmasa Galatasaray şampiyon olurdu”

Galatasaray’a gidişim ne kadar sürpriz olduysa ayrılığım da o kadar sürpriz oldu. Dolu dolu bir sene yaşadım. İnanılmaz anılar ve arkadaşlıklar biriktirdim. Çok sevdiğim hocamın ve arkadaşlarımın olduğu bir ekibe gittim. Yeterli ki gidip oraları görmüşüm. Birinci transfer olduğumda taraftarın bana inanılmaz reaksiyonu olmuştu. Lakin Galatasaray taraftarının şöyle bir özelliğini öğrendim. Alana çıktığınız vakit oyuncusu hiç bir vakit yerden yere vurmuyor. Yalnızca sonuna kadar destekliyor. Bana gösterdikleri ilgi için, sevgi için çok teşekkür ederim. Büyük gruptan ayrıldığım için takibi burukluk oluyor. İstediğim başarıyı elde edemedik. Pandemi süreci olmasaydı yüzde bir milyon açık orta, şampiyon olacaktık.

“Fatih hoca kalmamı istedi”

Kimse bana Galatasaray’dan git demedi. Tekrar Fatih hocama çok teşekkür ederim. Bana gösterdiği ilgi alaka, verdiği forma talihi benim için utulmaz bir sezondu o dönem. Ayrılırken de hocamdan müsaade alarak ayrıldım. Hocayla konuştuğumda beni katiyetle gönderme taraftarı olmadığını tekraren lisana getirdi. “Senin hayatın, senin kararın” diyerek bana yardımcı oldu. Hocamla da güzel ayrıldım. Makûs ayrılmadım yani Galatasaray’dan. Kimse bana da git demedi. Ne idareden ne de hoca kümesinden. Çok güzel anılar ve ilgilerle ayrıldım.

“Brugge’e attığım golü açıp açıp izlerim”

Galatasaray stadının inanılmaz bir atmosferi var. Şampiyonlar Ligi’ndeki Club Brugge maçı birinci 11 maçımdı ve alana çıkarken tüylerim diken diken oldu. 20 maç oynamış kadar oldum o maçta. Berabere kalmayıp yenilsek bu kadar üzülmezdim. Son dakika yediğimiz gol yüzünden berabere bitti ve beni inanılmaz üzdü. Hala açıp açıp izlerim o golü. İnanılmaz bir histi benim için.

“Falcao para için gelmiş diyorlar lakin…”

Falcao inanılmaz bir oyuncu. Yaşadığı sakatlıklar kolay sakatlıklar değil. Daha evvel yaşadığı ve artık yaşadıkları var. Yaş ilerledikçe daha çok hissediyorsunuz o ağrıları. Çok kaliteli oyuncu lakin futbolda şuanda her vakit güçlü olmak ve kalmak zorundasınız. Falcao da güçlü kalmak için çalışıyor ancak maalesef bedeni buna müsaade vermiyor artık. Kalitesi inanılmaz, tartışılmaz. İdmandaki çalışması ve özverisi çok âlâ. Herkes Falcao buraya para almaya gelmiş üzere düşünüyor lakin idmanlarda da koşan, çalışan, gayret eden bir oyuncu. Kişilik olarak da çok güzel bir insan! Tanıdığım için çok memnunum.

“YATARAK PARA KAZANAN YABANCILARI KONUŞMALIYIZ”

Adem Büyük “Avrupa Kupaları’nda neden başarılı olamıyoruz sorusuna verdiği karşılık ile dikkat çekti. Yabancı hududuna mutlaka karşı olmadığını belirten Adem, “Bütün hatası Türk futbolculara atmak kolaycılık olur. Buraya yatarak para kazanmaya gelen yabancıları konuşalım birazda” sözünü kullandı.

Hocalarımız, yöneticilerimiz Türk futbolcudan şikayetçi. Tamam yetersiz olabiliriz. Avrupa’da daha farlı ilerliyor işler. Konseyi bir nizamları ve sistemleri var. Hiç bir biçimde değiştirmedikleri plan ve programları var. Maalesef bizde değiştirilecek plan ve program da yok. Bütün cürüm Türk oyunculara kalıyor. Sonra yabancı sonuna geliyor konu. Ben Türk oyuncusu olarak yabancı hududuna karşı değilim lakin şayet elinde o yabancıdan daha güzel bir Türk oyuncu varsa esasen onu kullan. Biz onu söylüyoruz her vakit. Asıl Türkiye’ye gelen yabancı oyuncular yetersiz. Her kadroda 15 tane yabancı var. Almak zorunda değiller ancak her ekipte var bu herkes alıyor. Toplasan eli ayağı düzgün 10 tane yok yabancı. Hem Katkı olarak, hem performans olarak. 3-4 tanesi çıkarsa çıkıyor yok yani. Geri kalan 10 tanesi esasen elindeki Türk oyuncudan makûs. Sonra diyorlar Avrupa’da biz neden başarısız. Yeni yıl gelmeden Avrupa kupalarında kalan grup kalmadı. Her sene bu türlü oluyor. İsmini bilmediğimiz lig bizi sıralamada geçmiş mesela. Özeleştiri de yapmak gerekiyor. Bütün hatası Türk oyunculara atmak kolaycılık olur. Birazda yabancı oyuncuyu konuşmak lazım. Ben çok yabancı oyuncu biliyorum buraya gelip yatarak para kazanan.

“Yorumcular Ömer Bayram ile Adem Büyük’ü mü izleyeceğim diyor” izleme abi…”

Ben Galatasaray’da bunu yaşadım mesela. Yorumcular çıkmış diyor ki “Ben artık Ömer Bayram ile Adem Büyük’ü mü izleyeceğim.” İzleme abi o vakit. Bu türlü zati hiç bir yere gidemeyiz. Nasıl gidecek ki? Sen oyuncuyu yerden yere vur. Ayağı olmayan bir tane yabancıyı yerlere göklere sığdıramazlar. Ondan sonra Türk futbolu ölmüş, bitmiş. Bundan sonrada ağlarız zati bu türlü olmaya devam eder. Herkes kendi eleştirisini yapmalı. Ben de yapıyorum. Ben ve öbür arkadaşlarım bunların gözünde daha makûs herhalde. Başarısızlığın açıklaması bu bence öbür bir açıklaması yok. Biraz da Türk oyuncularına güvenmek gerekiyor. Ben tekrar söyleyeyim yabancı oyuncunun buraya gelmesine ve yabancı sonuna karşı değilim. Elindeki oyuncudan berbatsa yabancı oyuncu alma. Ben ona karşıyım.

Galatasaray’da bütün futbolcularla aram güzeldi. Aslında orada aile ortamı var. Kimsenin ekstra burnu havada değil. En büyüğünden en küçüğüne kadar. Herkesin birbiriyle ortası çok yeterliydi. Kimseyle problemli bir durumumda olmadı.

“Hocalar boyun kısa Muhteşem Lig’de oynayamaz diyordu”

25 yaşından sora Muhteşem Lig’de oynamaya başladım. O yüzden bunun değerini bilerek yaşıyor ve çalışıyorum. Üç defa 1. Lig şampiyonluğum var. 1. Lig’deyken Adem bu uzunlukla Muhteşem Lig’de oynayamaz diyen hocalar oldu. Sonra o hocaların hepsiyle Muhteşem Lig’de çalışma fırsatım oldu ve beni hepsi oynattı. Kasımpaşa periyodu de emsal bir şey oldu. Şampiyon olup Muhteşem Lig’e çıktık. Hocam göndermek istedi fakat ekibin sahibi Turgay Ciner kalmamı sağladı. Bugün Muhteşem Lig’deysem onun sayesinde diyebilirim. Vasıtanızla ona buradan çok teşekkür etmek isterim.