Gece gündüz demeden oynadığımız saklambaç. Sobeleneceğim korkusuyla bazen birbirimizin kıyafetlerini, ayakkabılarını bile değiştirir,saklanırdık. “Önüm arkam sağım solum sobe, saklanmayan ebe”, “Çanak çömlek patladı” gibi seslerin yükseldiği oyun, kalabalık arkadaş gruplarıyla oynanırdı. Belirlenen bir ebe duvarı, seçilen bir ebe ile saklanan diğer çocuklardan oluşurdu. Ebe sayısını sayar ve saklanan arkadaşlarını bulmaya çalışır. Yakalanan sobe, sobe, sobeee! (90’lı Yıllarda Oynadığımız 15 Oyun) (eski oyunlar)
Eğlenerek oynadığımız sokak oyunlarından bir diğeri de körebedir. Ebe olarak seçilen çocuğun gözleri bağlanır ve etrafında bulunan arkadaşlarını yakalamaya çalışır. Düşe kalka onaydığımız en güzel oyunlardan biridir.
90’lı yıllarda sadece bazı çocuklarda bulunan top ile sınırlı da olsa oynan bir oyundur. Oyunculardan birinin ismi söylenerek havaya atılan topu, ismi söylenen çocuk yakalamaya çalışır. Topu havada kaparsa sorun yok oyuna aynı şekilde devam edilir. Fakat top yere düşerse ismi söylenen çocuk ebe olur ve bir renk söyler. Arkadaşları da bu rengi bulup tutmaya çalışır. Bu sürede top ile rengi bulamayanlar vurulmaya çalışılır.
Beş adet yuvarlak taş ile oynanan oyunda her birinin kuralları farklı 5 etap vardır. Birler, ikiler, üçler, dörtler ve beşler şeklinde belirlenen etapların kurallarını yerine getirerek oynan oyun 90’lı yılların en popüler oyunlarındandır.
Genellikle erkek çocuklar tarafından oynanan misket oyunu, değerli misketlerle daha da anlam kazanmaktadır. Beton, toprak demeden her yere hemen oturup oynadığımız misket oyunları en çok vuran kazanır. Tek gözümüzü kısarak misketleri vurmaya çalışırdık.
Genelde 9 taş oyunu olarak da bilinen, 9 taş ve top ile oynanan eğlenceli bir oyundur. İki grup halinde ayrılan oyunculardan bir grup diğer grubun dizdiği ve yıkılmaması için uğraştığı üst üste dizili taşları top işe devirmeye çalışacaktır. Başarılı olurlarsa tekrar dizmek için uğraşacaklardır. Fakat bu arada topla vurulmamaları gerekmektedir. Vurdun mu eyvah kaçın! Topu elinize aldığınız an kime isabet ederse!
Kalabalık arkadaş gruplarıyla oynanabilen eğlenceli oyunda iki grup oluşturulur. Gruplardan biri iki kenara bölünür, diğer grup ise ortadadır. Kenardaki oyuncular top ile ortadaki grup oyuncularını vurmaya çalışır. Topu kucağında yakalarsan “istop” bir can daha eklenirdi. Koşuşturmaca oynanan yakar top en eğlenceli oyunlardan biriydi.
Çoğunlukla kız çocukları tarafından oynanan oyunda belirli bir kurala göre yere çizilen sek sek şeması üzerinden ileri gidilip son kutudan sonra geri dönülerek oynanan bir oyundur. 8 adet kutudan oluşan şemada her kutucuk için tek tek git gel yapılmaktadır. Çizgiye basarsan yanarsın. 8’ler 9’lara denk getirmek zordu. Yinede keyifle oynanan güzel bir oyundu.
Daha çok kız oyunu olarak bilinen ip atlama için, bir ip ve en az üç oyuncu gerekmektedir. Birler, ikiler, üçler şeklinde devam eden oyunun her turuna özel kuralları vardır. İpe basmadan zıplayarak oynanan bazen ayakkabılarımızın, terliklerimizin bile koptuğu oynarken deli gibi eğlendiğimiz oyunlardan biriydi.
Adından da anlaşılacağı üzere köşeler ve ortada bir ebe bulunuyor. Köşelerde bulunan oyucular yerlerini ebeye kaptırmadan değiştirmeye çalışmaktadırlar. Birbirimize çarpa çarpa oynadığımız, heyecanlı oyunlardan biriydi.
Erkek oyunculardan oluşan bu oyunda ne kadar çocuk varsa iki gruba ayrılır ve mahalle futbolu oynar. 9 aylık, top veya şişeyle oynadığımız o maçlar.
Ortada bir çocuk minder olarak adlandırılır ve çömelerek bekler. Etrafında dönen oyuncular eski minder tekerlemesini söyler ve tekerleme bitince minderin istediği bir taklidi yapmaya çalışırlar. Minder de bu taklitlerden en iyisini bulmaya çalışır.
Ebe olan iki kişi ellerini yukarıda birleştirerek bir köprü oluşturur. Sıraya giren diğer oyuncular bu köprünün altından geçerek tekerlemeyi söylerler. Tekerleme bitince sorulan soruya göre her ebe kendisine bir takım oluşturur. Bütün oyuncular bitince iki grup arasında ip çekilir.
Oyuncular halka olacak şekilde yere oturur, bir ebe de elinde mendille oyuncuların etrafında dolanarak tekerlemeyi söyler. Bu sırada mendili çaktırmadan bir oyuncunun arkasına bırakır. Mendili fark eden oyuncu ebeyi yakalamaya çalışır. Ebe yakalanmadan boş olan yere oturmaya çalışmalıdır. “Yağ satarım bal satarım ustam ölmüş ben satarım..”
Topaç adı verilen oyuncak ile oynanan oyunda kimin topacı daha fazla dönerse o oyunu kazanmaktadır. Herkesin topacın başına toplandığı kazanmak için dört gözle izlediği o güzel oyunlardan biriydi.
(90’lı Yıllarda Oynadığımız 15 Oyun) eski oyunlar